İngiltere'nin başkenti Londra'da düzenlenen Suriye Donörler Konferansı'nda, Suriye'deki krizle mücadele çerçevesinde bu yıl 5,6 milyar dolar, 2017-2020 dönemi için ise 5,1 milyar dolar yardım sağlanmasına karar verildi.
Türkiye'yi Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun temsil ettiği ve 30'dan fazla ülkeden liderin katıldığı "Suriye'ye ve Bölgesine Destek" başlıklı konferansın sonuç bildirgesi yayınlandı. Bildirgede Suriye krizinin altıncı yılına girildiği ve şimdiye kadar 250 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği belirtilerek, şu bilgiler verildi:
"Türkiye, Lübnan, Ürdün, Irak ve Mısır, sığınmacılara ev sahipliği yaparak büyük bir cömertlik göstermişlerdir. Uluslararası toplum çabalarını artırmalıdır. BM koordinasyonundaki yardım başvurularının yalnızca yüzde 56'sına fon sağlanmıştır. Suriyelilerin kendilerine ve çocuklarına daha iyi bir gelecek sağlayabilmeleri için komşu ülkelerin çabalarına destek vermeliyiz. Krizden etkilenenlere daha fazla yardım etmek için yeni bir fon oluşturulmasına bugün karar verildi. Bu çerçevede, 2016 yılı için 5,6 milyar dolar, 2017-20 dönemi içinse 5,1 milyar dolar yardım sağlanmasına karar verildi. Buna ek olarak, çok yönlü kalkınma bankaları ve bağışçılar yaklaşık 40 milyar dolarlık kredi sözü verdiler."
Sivillerin korunmasının da konferansta ele alındığının belirtildiği bildirgede, Suriye'deki sivillere yönelik devam eden şiddet kınandı. Suriye'de ablukaların kaldırılması, hastane ve okullara saldırılara son verilmesi çağrısında da bulunan bildirgede, şu ifadelere yer verildi:
"Cenevre'de başlayan görüşmelerden memnuniyet duyulmuştur. Taraflara 25 Şubat'ta yeniden başlayan görüşmelerde ateşkesi sağlamak için çabalarını artırma çağrısında bulunuyoruz. Ancak siyasi bir geçişle Suriye krizine son verilir. Suriye'deki siyasi geçiş süreci, kapsayıcı ve tüm Suriyeliler isteklerini karşılar nitelikte olmalıdır. Katılımcılar ayrıca, sığınmacılara ev sahipliği yapan ülkeler üzerindeki baskıyı azaltarak, sığınmacılara iş ve eğitim fırsatları sunmaları için komşu ülkeleri destekleme kararı almıştır. Ortaya konacak çabalarla, 2018 yılına kadar bölgedeki Suriyeli sığınmacılara 1,1 milyon iş imkanı sunmak amaçlanmaktadır."
Londra'da gün boyu süren Suriye Donörler Konferansı'na İngiltere, Almanya, Kuveyt, Norveç ve Birleşmiş Milletler birlikte ev sahipliği yaptı.
- İngiltere Başbakanı David Cameron, Suriye'deki krizde kuşatma altındaki sivillere yardım ulaştırılması gerektiğini belirterek, "Çatışmanın bütün taraflarının uluslararası insani hukuku çiğneyen uygulamalarına son vermelerini sağlamalıyız" dedi.
Londra'daki"Suriye'ye ve Bölgesine Destek" başlıklı konferansın sonunda düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Cameron, konferansta bugüne kadar insani bir kriz için bir günde ulaşılan en büyük meblağda yardımın toplandığını söyledi."Bugün umut günü, hayat kurtarma günü, geleceği kurma günü ve insanlara geleceklerini kurma şansının verildiği bir gündür” ifadesini kullanan Cameron, 10 milyar doları aştığını söylediği yardım paketine katkı veren herkese teşekkür etti.İngiltere'nin de geçen yıl yaptığı yardımı bu yıl iki katına çıkardığını belirten Cameron, Suriye'ye2016 için 510 milyon sterlin insani yardımda bulunacaklarını kaydetti.Türkiye, Ürdün ve Lübnan'ın, konferans kapsamında, topraklarındaki sığınmacı çocuklara eğitim sağlama sözü verdiğini anlatan Cameron, "Uluslararası toplum da onları, bir neslin daha kaybolmasını önleyecek kaynaklarla destekleyecek” dedi.
Cameron, bu kapsamda şu an eğitim sistemi dışında bulunan 1 milyon çocuğun gelecek öğrenim yılı sonu itibarıyla eğitim sistemine sokulmuş olacağını söyledi.Çocukların eğitiminin kendileri için sadece ahlaki bir mesele olmadığını ifade eden Cameron, "Bu, uzun vadeli güvenlik ve istikrar için de hayati önem taşıyor. Çalışamayan, aşırı akımlara ve radikalleşmeye karşı korumasız, okul dışında kalmış bir sığınmacı nesli olmamalı” diye konuştu.Konferansta, uluslararası finans kuruluşlarının sözünü verdiği kredi miktarının da 40 milyar dolayında gerçekleştiğini anlatan Cameron, bunun sonucu olarak Suriye'ye komşu ülkelerde 1 milyon kişiye istihdam sağlanmasını beklediklerini açıkladı."Bugün elde ettiğimiz başarılar Suriye'deki krize çözüm değil" ifadesini kullanan Cameron, şunları söyledi:
"Suriye'de, halkın bütün ihtiyaçlarını karşılayan yeni bir hükümete siyasi geçişe ihtiyaç var. Kuşatılmış kentlerde mahsur yüz binlerce masum Suriyeliye yardım görevlilerinin ulaşması gerekiyor. Sivillere karşı kabul edilmesi mümkün olmayan boyutlarda şiddet kullanılmasını önlemeye dönük gayretlerimizi artırmalıyız. Çatışmanın bütün taraflarının uluslararası insani hukuku çiğneyen uygulamalarına son vermelerini sağlamalıyız. Rusya, rejim üzerindeki etkisini kullanarak, sivil ayrımı gözetmeden yaptığı saldırılara, özellikle de varil bombalamalarına son vermesi için baskı yapmalı. Rusya, Viyana sürecinin öngördüğü ateşkese dönük adımları desteklemeli.”
İhtiyaç duydukları sürece hem Suriye halkının, hem de Suriye'ye komşu ülkelerin yanında duracaklarını ifade eden Cameron, "Son günlerdeki zor müzakereler sadece önümüzdeki yolun ne kadar sorunlu olacağını gösteriyor" dedi.
Davutoğlu: 70 bin kişi Türkiye'ye doğru geliyor
Başbakan Davutoğlu İngiltere'nin başkenti Londra'da düzenlenen Suriye'ye yardım toplantısında konuştu.
Davutoğlu konuşmasında, "Ayrılmadan önce elime bir rapor geldi. İşte bu yüzden önümdeki metni okumuyorum. Sınırımızda 10 bin kişi bekliyor. Halep bombalandı şu an 70 bin kişi Türkiye'ye geliyor" açıklamasında bulundu.
Davutoğlu, İngiltere'ye gelirken Sabah uçakta kendisine sunulan raporda Türkiye'nin Suriye sınırında 70 bin Halep'linin Türkiye'ye doğru harekete geçtiğini, 10 bin Halepli'nin ise sınırda beklediğini yazdığını söyledi.
Davutoğlu, "Şu anda yüreğimden konuşuyorum. Sabah 05.00'da Türkiye'den hareket ettik. Uçakta kapsamlı bir rapor elime verildi. Okudum. İşte bu yüzden önümdeki metni okumuyorum. Şu an ben sizin kalplerinize hitap ediyorum. Sınırımızda 10 bin yeni sığınmacı Kilis'te bekliyor. Bunun nedeni Halep'e yapılan saldırılar. Şu an benim kalbim ülkemin sınırında. Bu yeni sığınmacıları nasıl ve nereye yerleştirmeliyiz bunu düşünüyorum. Halep bombalandı şu an 60-70 bin kişi Türkiye'ye doğru geliyor. Savaş suçlarına karşı omuz omuza olmalıyız. Esad ve DAİŞ'in savaş suçları ne zaman durdurulacak.
Biz kapımıza gelen herkese yardım edeceğiz. Onlara kimliğini sormuyoruz. Türk, Kürt, Alevi, Sunni, Hristiyan hiç fark etmez" diye konuştu.
Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
- Ben ülkemle gurur duyuyorum. Ülkemizde mülteci karşıtı hiçbir şey olmamıştır. Biz Suriyeli mültecilere kapılarımızı, evlerimizi, üniversitelerimizi açtık. 5 yıllık sürede ülkemde sığınmacı karşıtı bir protesto olmadı.
- Mülteciler için toplam 20 milyar dolar harcadık. Onlar bizim vatandaşımız değil ama onlar bizim kardeşimiz, ecdadımızın torunları. Suriyelilerin Türkiye'de çalışma hakkı var. Biz Suriyelileri asla yalnız bırakmayacağız. Hiçbir Suriyeli, yemeksiz, güvensiz kalmayacaktır. Türkiye, Suriye halkıyla olacak garanti ediyorum.
- Suriye'de yardımları engelleyen herkes insanlık suçu işlemektedir. Madaya'da insanlar açlıkla karşı karşıyalar ve ot yiyorlar. Rejimin yanında yer alan güçler bombalıyor. Birbirimize karşı dürüst olalım kaçan herkes Esed rejiminin katliamlarından terör örgütü DAEŞ'ten kaçıyor. Savaş suçu işleyenlere karşı hepimiz birlikte hareket etmek zorundayız.
- Şuanda yüreğimden konuşuyorum. Sabah 05-00'da Türkiye'den hareket ettik. Uçakta kapsamlı bir rapor elime verildi. Okudum. Türkiye sınırında binlerce Halepli bekliyor. Türkiye'ye sığındılar. 10 bin Suriyeli mülteci Rusya'nın Halep'teki saldırıları sebebiyle sınırdalar. Biz kapımıza gelen herkese yardım edeceğiz. Onlara kimliğini sormuyoruz. Türk, Kürt, Alevi, Sunni, Hristiyan hiç fark etmez.
- Savaş suçları ne zaman sona erecek? Bu toplantı insanlık adına yapılan bir toplantı verimli olacağı temennisi içindeyim.
(AA)