Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın danışmanı, yürüttükleri askeri hamlenin hedefinin Halep'i almak ve "Türkiye ile sınır hattının güvenliğini sağlamak" olduğunu söyledi.
Şam'daki ofisinde Reuters ajansının sorularını yanıtlayan Buteyna Şaban, beş yıldır devam eden iç savaşa diplomatik yollardan çözüm bulunabileceğine inanmadığını vurguladı ve ateşkes önerilerinin "terörizme son vermek istemeyen"; gerileyen isyancıları kurtarmak isteyen devletlerden geldiğini söyledi.
Rusya'nın hava saldırıları, İran ve Lübnan'dan Hizbullah'ın da desteğini alan Suriye ordusu son haftalarda Halep civarında önemli ilerlemeler kaydetti.
Halep şu anda isyancı milisler ile hükümetin denetimindeki bölgelere bölünmüş durumda.
Hükümet güçlerinin son saldırı harekatı beş yıldır devam eden iç savaşta en önemli dönüm noktalarından birini oluşturdu ve Suriye ordusu, isyancıların ana ikmal hattı işlevini gören Türkiye sınırına iyice yaklaştı.
Devlet Başkanı Esad'ın danışmanı Şaban, "İsyancıların üç buçuk yıldır kontrol ettikleri kent ve köyleri kurtarmayı, Halep'i terör suçlarından temizlemeyi" hedefleyen askeri operasyonun durmayacağını söyledi.
'Türkiye savaşın ana sebebi'
Şaban, Şam'ın bu operasyonlardaki ana hedefini de "Türkiye ile sınırlarımızı kontrol edebilmek, çünkü Türkiye teröristlerin ana kaynağı ve ana geçiş noktası" diye açıkladı.
Birleşmiş Milletler dün Suriye hükümet güçlerinin ilerleyişinin başarılı olması halinde, Halep'in tamamen kuşatılabileceğini ve hâlâ isyancıların elinde olan kesimlerinde yaşayan 300 bin kadar insanın ikmal yolları kesileceğinden güç durumda kalabileceğini bildirmişti.
Buteyna Şaban Türkiye'nin mülteci krizini Avrupa ülkelerine şantaj yapmak için kullandığını da söyledi ve Ankara ve onun "Osmanlı hırslarının", 11 milyon insanı evinden yurdundan eden ve 250 bin kişinin ölümüne yol açan savaşın ana sebebi olduğunu kaydetti.
Esad'ın danışmanı Şaban, "Kuzeydeki operasyonun sınırlarımızı kontrol altına alana ve Türkiye'nin krizin başından bu yana Suriye'ye göndermek için çalıştığı teröristleri durdurana kadar devam etmesini umuyoruz" diye konuştu.
Askeri harekatın aynı hızla sürüp sürmeyeceği konusundaki soruyu ise, "Allah izin verirse, kesinlikle" diye yanıtladı.
Dengeler değişti
Suriye ordusu ve müttefikleri son haftalarda Lazkiye ile kuzeyde Türkiye'ye sınırı olan Halep ve güneyde Ürdün'e sınırı olan Dera vilayetlerinde önemli ilerlemeler kaydettiler.
Ordu güçleri Halep'in doğusunda IŞİD'in elindeki alanlarda da ilerleme kaydetti.
Bu ilerleme ile birlikte iki yıldır ilk kez gerçekleştirilecek olan Cenevre görüşmeleri de geçen hafta daha başlarken çökmüş oldu.
BM özel temsilcisi Staffan de Mistura bu ayın sonlarında görüşmelerin yeniden başlayacağını söylediyse de diplomatlar hükümet güçlerinin ilerleyişi sürdüğü müddetçe görüşmelerin başlaması ihtimalinin çok düşük olduğunu söylüyorlar.
İsyancılar görüşmelere başlamak için bombardımanın durmasını isterken hükümet görüşmelerin ön koşulsuz yapılması gerektiğini savunuyor.
'Uluslararası irade yok'
ABD bir ateşkes ilanı için çabalarken, görüşmelerle ilgili uluslararası güçlerin bu hafta sonuna doğru diplomatik çabaları canlandırmak için yeniden biraraya gelmesi bekleniyor.
Askeri plandaki son hamleler, aralarında El Kaide bağlantılı Nusra Cephesi hareketinin de bulunduğu İslamcı gruplara ve ABD'den destek alan Özgür Suriye Ordusu'na karşı Suriye hükümetinin elini güçlendirdi.
Suriye hükümeti bütün bu grupları "terörist" diye niteliyor.
Esad'ın sözcüsü Şaban gerçek bir uluslararası irade olsaydı savaşın yıllar önce biteceğini söyledi şöyle sürdürdü:
"Suriye'de terörizmi destekleyen, onlara silah ve mali kaynak sağlayan devletler bu desteklerini sona erdirme kararı vermediler, o nedenle de diplomatik çabalar sonuç vermiyor."
Şaban, ateşkes isteyenlerin gerileyen isyancıları kurtarmaya çalıştığını da savundu.
Suriyeli muhalifler: Halep'te 10 günde 500 kişi öldü
Suriye'deki muhalif kaynaklardan, hükümet güçlerinin, son on gün içinde Halep vilayetinde Rusya'nın hava saldırıları eşliğindeki ilerleyişi sırasında aralarında onlarca sivilin de bulunduğu beşyüzü aşkın kişinin ölduğu haberleri geliyor.
Haberin kaynağı, Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi adlı muhalif oluşum ölen 500 kişi içinde sivillerin sayısının 100 olabileceğini yazıyor fakat bu sayılar bağımsız kaynaklarca doğrulanabilmiş değil.
Gözlemevi Rus hava saldırılarında ölenler arasında 23 çocuk olduğunu da yazıyor. Suçlamalar, Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından reddedildi.
Daha önce ABD de Moskova'nın bombardımanının insani bir kriz yarattığını söylemiş, Birleşmiş Milletler dün Halep'te yüzbinlerce insanın ikmal kaynakları kesilerek mahsur kalabileceği uyarısında bulunmuştu.
Suriye'nin ticaret merkezi Halep iç savaşın tarafları açısından büyük stratejik öneme sahip ve 2012'den bu yana bölünmüş durumda.
Hükümet vilayetin batısını, isyancılar ise doğusunu elinde tutuyor. Bir çok mahalle ve tarihi yapılar sokak çatışmaları ve hava bombardımanları nedeniyle harabe halinde.
Hükümet güçlerinin Halep şehrinin kuzeyindeki kırsal bölgedeki ilerleyişi, Türkiye'den ikmal hattının kesilmesi ihtimalini artırdı.
Halep'in doğusunda 66 bin kişiye gıda yardımı yapan Mercy Corps adlı yardım kuruluşunun yöneticisi Dalia el Awqati "Şu anda Halep'e batıdan ulaşabiliyoruz ama bu koridor da çok tehlikeli hale geldi" dedi.
Halep kentinin nüfusu savaştan önce 2 milyonu aşıyordu, şu anda BM isyancıların elindeki doğu bölgelerinde 300 bin kişi kaldığını tahmin ediyor.
Türkiye'den gelen yardımların azalması sonucu Halep'de ekmek sıkıntısı başladığı ve yakıt fiyatlarının son iki hafta içinde iki misline çıktığı da bildiriliyor. Halep'in dış dünya ile bağlantısı henüz kesilmemişken imkanı olanlar göçmeye çalışıyor.
Türkiye'de Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş dün Halep'deki gelişmeler nedeniyle ülkeye en kötü ihtimalle 600 bin kişilik yeni bir göç dalgası olabileceğini söylemişti.