Mısır'ın başkenti Kahire'de bir araya gelen ve aralarındaki derin görüş ayrılıklarını bir kez daha ortaya koyan Suriyeli muhalefet grupları ülkenin geleceğine yönelik genel bir plan hazırladılar.
Kahire toplantısında katılan delegeler, Beşar Esad'ı iktidardan uzaklaştırmayı başarırlarsa daha sonraki geçiş döneminde ne yapacaklarını belirlediler.
Toplantı sonunda muhalefet lideri Kemal el Lebuani tarafından okunan bildiride, "Beşar Esad yönetimi devrilir devrilmez siyasi çözüm sürecinin başlatılması gerektiği" vurgulanıyor ve Suriye yönetiminin uyguladığı şiddete derhal son vermesi isteniyor.
Söz konusu belgede geçici hükümet ve meclis oluşturulmasına ilişkin planlara yer veriliyor. Kahire'de ayrıca silahlı kuvvetlerde nasıl bir reforma gidileceğine, Suriye halkına karşı işlenmiş suçların soruşturulması için bir komisyon kurulmasına ve iktidardaki Baas Partisi'nin feshedilmesine dair planlar da yapıldı. Bununla birlikte "elleri kana bulanmadığı sürece, Baas Partililierin ülke yönetimine yer almasına izin verileceği" de kaydedildi.
Ancak Suriye muhalefetini dünya devletleriyle görüşmelerde temsil edecek tek bir organ oluşturulması konusunda görüş birliğine varılamadı.
Görüşmelerin bir aşamasında arbede çıktı ve Kürt heyeti toplantıyı terketti.
Tartışma, Kürtlerin Suriye içinde bir azınlık grubu olarak kabul edilip edilmemesi konusu tartışılırken patlak verdi. Suriye Kürt Ulusal Konseyi'nin önde gelen üyelerinden Murşid Maşuk, "Konferansa dönmeyeceğiz. Son sözümüzü söyledik. Bir bir halkız; dilimiz ve dinimiz var; halkın tanımı da budur." dedi.
BBC'nin Kahire'deki muhabiri Jon Leyne, Suriye muhalefeti içindeki bölünmüşlüğün zaten gayet iyi bilindiğini; dolayısıyla Mısır konferansında ortaya çıkan anlaşmaların mı, anlaşmazlıkların mı daha önemli olduğunu söylemenin güç olduğunu kaydediyor.
BBC muhabiri, Kahire'de ortaya çıkan derin görüş ayrılıklarının Suriye içindeki muhalefet yanlılarını ve yurt dışındaki müttefiklerini öfkelendireceğini, Devlet Başkanı Esad'ı da rahatlatacağını kaydediyor.
Suriye'de ise bugün en az 7 kişinin öldürüldüğü bildiriliyor. Merkezi İngiltere'de bulunan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, İdlib'in Maret el Numan yöresinde 4 sivilin öldüğünü, Şam'ın güneyinde, Hava Kuvvetlerine bağlı istihbarat şubesi yakında da çatışmalar olduğunu bildirdi.
Suriyeli muhaliflerden oluşan Yerel Eşgüdüm Komiteleri, ülke çapında ölü sayısını 60 olarak veriyor.
Bu arada İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), Ürdün yönetimini, şiddet olaylarından kaçan Suriyelilerle Filistinliler arasında ayrım gütmekle suçladı.
Örgüt, Ürdün'ün son dönemde Suriye'den kaçarak ülkeye gelen Filistinlileri zorla geri gönderdiğini, diğerlerine de sınır dışı etme tehdidinde bulunduğunu kaydetti.
Ürdün Enformasyon Bakanı Sami Meyta ise bu iddiaları "tamamen asılsız" diye niteledi.