Suriye Sınırında Ölü Bulunduğu Iddia Edilen Asker

Hatay'ın Hassa ilçesinde, yaklaşık 20 yıl önce tezkeresine 3 gün kala firar ettiği ve Suriye sınırında ölü olarak bulunduğu iddia edilen er Nihat Özcan'ın mezarının açılması kararı, toprak ıslak olduğu ve açılması halinde delil kaybı olacağı gerekçesiyle ertelendi.

Milli Egemenlik Mahallesi'ndeki ilçe mezarlığında bir araya gelen Nihat Özcan'ın kardeşi Şeyhmus Özcan, baba Fahrettin Özcan, anne Naime Özcan, İnsani Hak ve Hürriyetler Derneği (HÜR-DER) Batman Şube Başkanı avukat Serkan Ramanlı ve Özcan'ın yakınları, mezarı açacak ekibin gelmesi için bir süre bekledi.

Daha sonra, avukat Ramanlı'nın yaptığı görüşmeler sonucunda, savcılık yetkililerinin mezarın ıslak olduğu, delillerin zarar görebileceği gerekçesiyle mezarın 3 ay sonra açılmasına karar verdiği öğrenildi.

Özcan'ın kardeşi Şeyhmus Özcan, mezarlıkta gazetecilere yaptığı açıklamada, kardeşinin ölümü üzerine yaklaşık 20 yıldır hukuk mücadelesi verdiklerini ifade ederek, son zamanlarda Ergenekon türü soruşturmalardan cesaret aldıklarını söyledi.

Başta Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, İçişleri ve Adalet bakanlıkları ile TBMM İnsan Hakları Komisyonu olmak üzere birçok kuruma başvurduklarını ifade eden Özcan, şöyle konuştu:

"Başvurularımız neticesinde, İnsan Hakları Komisyonu sayesinde sivil, Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül sayesinde de askeri soruşturma açıldı. Zaman aşımına girmemesi için bir şekilde soruşturmanın hızlandırılmasını istiyoruz. Aslında tutanaklar incelendiğinde kardeşimin kimler tarafından öldürüldüğü bellidir. Tutanaklarda bu açıkça görülüyor. Olayın aydınlatılmasını istiyorum. Mezar ıslak olduğu gerekçesiyle açılması 3 ay sonraya ertelendi. Zaman aşımına girerse olay zaten kapanacak. Kardeşime şehitlik statüsü verilmesini, itibarının geri verilmesini istiyorum."

Baba Fahrettin Özcan ise, oğlunun o dönem teğmen olarak görev yapan kişi tarafından öldürüldüğünü iddia ederek, faillinin bulunmasını istedi.

Oğlunun mezarı başında gözyaşı döken anne Naime Özcan ise, acısının hiç dinmediğini, oğlunun suçsuz yere öldürüldüğünü söyledi.

-Tezkereye 3 gün kala firar iddiası-

Avukat Serkan Ramanlı da Özcan'ın Hatay'ın Hassa ilçesinde askerlik görevini yaparken, 25 Ekim 1994 günü firar ettiği ve sonrasında Suriye sınırlarında vücuduna isabet eden 2 kurşunla hayatını kaybettiği şeklinde ailenin bilgilendirildiğini söyledi.

Ancak tezkeresine 3 gün kalan bir askerin firar etmesine neden olacak hiç bir gerekçenin olamayacağını, o dönemde derinlikli bir araştırma ve otopsi yapılmadan soruşturmanın kapatıldığını savunan Ramanlı, şöyle dedi:

"Ailenin 20 yıla yakın süredir hukuk mücadelesi devam etmiştir. Ancak bugüne kadar, ciddi bir sonuç elde edilememiştir. Aile oğullarının firar ettiğine inanmamaktadır. Askeri personelin beyanlarına istinaden, Nihat Özcan'ın komutanları tarafından öldürüldüğü ve bu öldürme hadisesinin de üstünün örtülmesi için böyle bir firar senaryosu hazırlandığı şeklinde ciddi kuşkularımız var. Bu iddiaların araştırılması bakımından ailenin yıllardır süren hukuk mücadelesinin ardından Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nun da talebi üzerine Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı bu olayı yeniden ele almış ve gerçeklerin ortaya çıkarılması, faillerinin bulunup cezalandırılması için öncelikle sağlıklı bir otopsi yapılması konusunda karar kılınmıştır.

Bu kapsamda Batman Cumhuriyet Başsavcılığı'nca mezarın açılması ve otopsi yapılmak üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesi kararı alınmıştı. Dün itibariyle bu mezarın açılması gerekiyordu. 18 Mart törenleri nedeniyle ertelenmişti. Mezarın açılmasına refakat amacıyla geldim. Ancak savcılığın yeniden erteleme kararı aldığını, buna gerekçe olarak ise balçığın cesede nüfuz etmesi nedeniyle birçok delilin elde edilemeyeceği beyan edilmesi üzerine savcılık mezar açma işlemini bugün itibariyle ertelemiştir. Yağışların durması toprağın kurumasının ardından yaz aylarında tekrar açılmasını uygun görmüşler."

-"Artık hiç bir şey gizli kalmıyor"-

Ramanlı, olayın ekim ayı itibariyle 20 yılını dolduracağını, zaman aşımı süresinin hızla işlediğini ifade ederek, sürekli ertelemenin, soruşturmanın zaman aşımı sebebiyle ortadan kaldırılmasına neden olacağını kaydetti.

Bu sürede sadece otopsi raporu ile yetinilmemesi gerektiğini, Nihat Özcan'ın askerlik yaptığı dönemde kendisi ile birlikte görev yapan tüm askerlerinin ifadesinin alınması gerektiğini belirten Ramanlı, "Artık hiç bir şey gizli kalmıyor. Yapılan suçlar, birbir ortaya çıkıyor. Nihat Özcan'ın görev yaptığı Hassa ilçesi Gökhan Karakolu'nda 1994 yılı ekim ayında kendisi ile birlikte görev yapan askerlere büyük sorumluluk düşmektedir. Davet beklemeden bildiklerini açıklamaları gerekir."

Muhabir: Meral Özdemir-Ümit Özdal-Ahmet Tadık