Suriye'de ordunun beş gündür yoğun operasyonlar düzenlediği Zabadani kasabasında ateşkes ilan edildiği bildiriliyor.
Başkent Şam'ın 30 km kadar kuzeybatısındaki kasabaya Cuma günü şiddetli bir operasyon başlatılmıştı.
Muhalif siyasi örgütlerden birinin başkanı olan Rıdvan Ziyade, BBC'ye açıklamasında askerlerin ateşkesi 'muhaliflerin ordusunun kasabada büyük desteğe sahip olduğunu anlayınca' kabul ettiğini söyledi.
Ziyade, Suriye ordusundan çok sayıda askerin de muhalif isyancılar safına geçtiğini ifade etti.
Zabadani uzun süredir Cumhurbaşkanı Beşar Esad aleyhinde gösterilere sahne oluyordu.
Ordunun ve silahlı isyancı grupların sokaklardan çekilmesini öngören ateşkes anlaşmasının iki gündür süren görüşmeler sonunda, kentin önde gelenleri ve savunma bakan yardımcısı, aynı zamanda da Esad'ın kızkardeşinin eşi olan Asıf Şevket tarafından imzalandığı açıklandı.
40 bin nüfuslu Zabadani, Beşar Esad yönetiminin muhalif eylemcilere karşı şiddet uygulamama sözünü denetlemek üzere ülkeye sevkedilen gözlemcilerin ziyaret ettiği noktalar arasındaydı.
Geçen ay ülkeye giden gözlemcilerin görev süresi Perşembe günü sona eriyor. Bu nedenle nasıl bir yol izleneceği tartışma konusu.
Suriyeli muhalif siyasi lider Rıdvan Ziyade, Arap Birliği'ne seslenerek, 'bir iç savaşın önlenmesi için' birliğe Birleşmiş Milletler'den ülkeye dış müdahale isteme çağrısında bulundu.
"Suriye hükümeti Arap Birliği'nin baskısı altında, çünkü Arap Birliği'nin bir sonraki toplantısı yaklaşıyor" dedi.
Kendilerine Hür Suriye Ordusu adı veren muhalif silahlı örgütün Türkiye'de bulunan liderlerinden Riyad el Esad da Arap gözlemcilerin yeterli sonuç alamadığını savunarak, onlara konuyu BM gündemine taşıyıp dış müdahale isteme çağrısı yaptı.
Arap Birliği kaynakları, yetki alanı genişletilmemek şartıyla Şam'ın görev süresini bir ay daha uzatmayı kabul edebileceğini belirtiyor.
Ülkeye sevkedilen 165 gözlemcinin barış anlaşmasına tam olarak uyulmadığı hükmünü vermesi bekleniyor. Birlik 22 Ocak'ta atılacak yeni adımları görüşecek.
2 Kasım tarihli Arap barış planı Suriye'nin eylemcilere karşı şiddete başvurmaktan vazgeçmesini, askerlerini kentlerden çekmesini, tutukluları serbest bırakmasını, gözlemci ve basın mensuplarına kapılarını açmasını ve muhalif liderlerle görüşmelere oturulmasını öngörüyordu.
Muhalif liderler ise gözlemcilerin görevlerinin gereğini yapamadığı görüşünde.
Katar'ın ülkeye Arap barış gücü askerleri sevketme önerisi, Şam yönetiminin büyük tepkisini çekmişti.
Rusya ise Batılı ülkeler Suriye'ye karşı güç kullanılması fikrine BM'den destek almaya çalışırsa bunu engelleyeceğini bildirdi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, BM Güvenlik Konseyi'ne hafta başında sundukları Suriye tasarısını açıklarken hiç bir şeyin askeri bir müdahaleyi mazur gösteremeyeceğinin altını çizdi.
Batılı diplomatlar, Suriye'nin hükümet aleyhtarı eylemlerde beş bini aşkın kişinin ölümüne yol açan tutumunun yeterince sert dille kınanmadığından şikayetçi.
BM, Suriye'deki eylemlerin geçen yıl Mart'ta başlamasından bu yana, tarafların yaklaşım farkları dolayısıyla konu hakkında hiç bir karar almadı.
Lavrov ayrıca, geçtiğimiz günlerde Kıbrıs'ta bir süre alıkonulduktan sonra Suriye'ye giden bir gemide silah ve mühimmat olduğu suçlamaları konusunda 'açıklama ya da özür' gerektiğini düşünmediklerini kaydetti.
Lavrov, uluslararası hukuka harfiyen saygılı olduklarını, ancak başka ülkelerin aldığı yaptırım kararlarının kendilerini bağlamadığını belirtti.
AB, Suriye'ye silah ambargosu uyguluyor.
Lavrov "Biz Suriye ile uluslararası hukukun yasaklamadığı ürünler üzerinden ticaret yapıyoruz" dedi.
Rus bakan buna karşılık Batıyı muhalif militanların düzenlediği saldırılara ve ülke dışından Suriye'ye silah sokulmasına göz yummakla suçladı.
Suriye hükümeti olayların 10 ay önce başlamasından bu yana iki bin güvenlik görevlisinin öldüğünü bildiriyor.
Suriye resmi haber ajansı SANA dün Şam yakınlarında bir kontrol noktasına düzenlenen saldırıda altı askerin öldüğünü; pazartesi de bir tuğgeneralin suikasta uğradığını bildirdi.
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi adlı kuruluş ise Help Idlib yolunda bombalı saldırıya uğrayan bir minibüste sekiz kişinin öldüğünü; Humus'ta tank ateşi açıldığını burada da sekiz kişinin yaşamını yitirdiğini bildiriyor.