GAZİANTEP (AA) - RIDVAN KORKULUTAŞ - Suriye'nin başkenti Şam'da Beşşar Esed rejiminin ablukasındaki Doğu Guta'da, insani ihtiyaçların engellenmesi nedeniyle 10 kiloya düşen 8 yaşındaki Rahaf Havva, Gaziantep'te tedavi altına alındı.
Şam'a 10 kilometre uzaklıkta, yaklaşık 400 bin sivilin açlık ve yoksullukla boğuştuğu, Esed rejiminin ve destekçilerinin 5 yıldır ablukada tuttuğu Doğu Guta'da yaşam mücadelesi veren çocuklardan biri olan Rahaf Havva, Hatay Valiliğinin desteğiyle Cilvegözü Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye getirildi.
Yetkililerin araştırması sonucu tedavisi için uygun olan Gaziantep Özel Sevgi Hastanesine götürülen Havva, doktorların desteğiyle yavaş yavaş toparlanmaya başladı.
Doğu Guta'da sağlık hizmetlerinden yararlanamaması, besin ve ilaç eksikliği nedeniyle 25 kilodan 10 kiloya kadar düşen ve ölüm riskiyle karşı karşıya kalan Havva, Türkiye'de yeniden yaşama tutunma mücadelesi veriyor.
Yoğun bakımda tedavisi süren Havva, 4 günde 1 kilo alabildi. Sağlık çalışanları Havva'nın vücudunun fonksiyonlarını yeniden kazanabilmesi için hassas bir tedavi süreci yürütüyor.
Doktorların izni çerçevesinde yoğun bakımdaki kızını ziyaret eden anne Ela Abdulnasır Vezir, çocuğunun iyileşebilmesi için dua ediyor.
- "Yiyecek ekmek, ilaç alabilecek para bulamadık"
Anne Vezir, iç savaş başlamadan önce çok iyi bir hayat sürdüklerini söyledi.
Kızı Rahaf Havva'nın rahatsızlığından önce konuşabildiğini ve okula gittiğini anlatan Vezir, imkansızlıklar nedeniyle çocuğunun hastalandığını belirtti.
Tedavi için hiçbir şekilde ilaç veya hastaneye ulaşmadıklarını söyleyen Vezir, şöyle konuştu:
"Kızımın gittikçe durumu daha da kötüleşti. Yiyecek ekmek, ilaç alabilecek para bulamadık. İki ay boyunca bir evde kaldık. Çocuğumu fareler ısırdı. Daha sonra bir otobüsle oradan ayrıldık. Bizi bir hastaneye götürdüler, burada da imkanlar yetersiz olduğu için Türkiye'ye sevk edilmemizi sağladılar."
Rahaf Havva'nın durumunun önceki haline göre çok iyi olduğunu ifade eden Vezir, "Allah'a şükürler olsun buraya geldikten sonra biraz durumu düzeldi. Kızıma serum bile taktıramıyordum. Önceden hiçbir şey yiyemiyordu. Kızım aç kalmasın diye burnundan süt vermeye bile çalıştım. Orada herkes kendi derdiyle ilgileniyordu." dedi.
- "Kızımdan umudum kesmiştim"
Türkiye'de kendileri için her türlü imkanın sağlandığını vurgulayan Vezir, şunları kaydetti:
"Ben kızımdan umudumu kesmiştim. Onun buraya geleceğini, iyileşeceğini ve tedavi göreceğini ummuyordum. Buraya geldikten sonra Ashab-ı Kehf gibi yeniden uykudan uyanmış hissediyorum. Şu an burada çok şey görüyoruz. Musluğu açıyoruz, sıcak su akıyor ve elektrik var. Bunların hiçbiri orada yok. Burada rahat bir şekilde yürüyebiliyorum, bombalar patlayacak diye, kötü bir şey olacak diye bir şey hissetmiyorum. Tekrar aynı şeyleri yaşamamak için oraya geri dönmek istemiyorum. Her şey için teşekkür ediyorum, Allah Türkiye'yi başımızdan eksik etmesin."
- "Onlara aile oluyoruz"
Özel Sevgi Hastanesi Başhekimi Dr. İsmet Elmas da Rahaf Havva'da nefes alma ve beslenme problemlerinin olduğunu dile getirdi.
Zaman zaman Suriye'den bu tür hastaların getirildiğini aktaran Elmas, "Onlara hem aile oluyoruz hem de bakımlarını yapıyoruz. Çocuğumuzun doğuştan beyni oksijensiz kaldığı için kronik bir rahatsızlığı var. İnşallah daha iyi olacak." ifadesini kullandı.
Çocuk Yoğun Bakım Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Boşnak da hastanın Gaziantep'e getirildiğinde genel durumunun kötü olduğunu belirtti.
Çocukta beslenme eksikliğine bağlı gelişme geriliği bulguları tespit edildiğini aktaran Boşnak, "Yapılması gereken acil ve yoğun bakım desteği çocuğumuza uygulandı. Şu an için solunumla ilgili sıkıntısı azaldı. Beslenmeyle ilgili problemlerin çözülmesi için tedavisi zaman alacaktır. Gelişme geriliği ile ilgili tedavisi devam etmektedir. Beslenmeyle ilgili eksikleri tamamladığımızda kısa süre içerisinde sonuç almaya başlayacağız. Bu da çocuğun kendi yanıtıyla ve bizim tedavimizle gerçekleşecektir." şeklinde konuştu.