İki gün önce gece saatlerinde Hasan Ç.,’nin kiracısı olan bir Suriyeli sığınmacı tarafından öldürülmesinin ardından tırmanan gerginlik şehrin çeşitli noktalarında devam ediyor. Değişik mahallelerde toplanan vatandaşlar polisle çatıştı. İki gün önce yaşanan olayın ardından olaya tepki gösteren birçok öfkeli vatandaş, kentin çeşitli yerlerinde eylem yaptı. Kentin sokaklarını savaş alanına çeviren vatandaşlar, polise zor anlar yaşattı. Gerginliğin hat safhada olduğu Karayılan Caddesi’nde ‘Suriyelileri İstemiyoruz’, ‘Gaziantep Uyuma Memleketine Sahip Çık’ nidalarıyla yürüyüş yapan guruba polis ekipleri müdahale etti. Çevik Kuvvet Ekiplerine taş atan yaklaşık 200 kişilik guruba biber gazı ile müdahale edildi. Biber gazından çevrede bulunan evlerdeki vatandaşlar da etkilendi. Evlerinin pencerelerinden olayları izleyen bazı vatandaşlar da biber gazından etkilenerek pencerelerini kapatmak zorunda kaldı.
Müdahale esnasında bazı kepenkleri kapalı dükkanlar içerisinde yaşayan Suriyeli sığınmacılar, polis tarafından olay yerinden uzaklaştırıldı. Gerginliğin devam ettiği ve şiddetlendiği noktalara takviye polis ekipleri sevk edilirken, şehrin çeşitli noktalarında gerilim devam ediyor.
Son iki günde Gaziantep Havaalanı'nda ilk dikkat çeken, bavulların oluşturduğu yığın. Bir görevli, Suriyelilerin şehri terkettiğini söyledi. Bir kısmı da Kilis ve çevre yerleşimlere gidiyor. Tabii gidenler imkânı olanlar. Suriyelilerin çoğunluğu halen şehirde.
Şehirdekilerin söylediğine göre 3 gün öncesine kadar bu şehirde yüzünüzü nereye dönseniz bir Suriyeli ile karşılaşırdınız. Ancak bugün yerel yöneticilerin ve Suriyelilerle ilgilenen sivil toplum kuruluşlarının telkinleriyle hiçbiri evlerinden çıkmıyor. Parklarda ve boş arazilerde geceleyenleri ise polis koruyor.
Kenti terkeden bir Suriyeli aile de yine olayların patlak verdiği Ünallar Mahallesi'nden. Kenan Tatlı isimli bir başka ev sahibi, kiracısı olan Suriyelilerin evinden çıkmasını isteyince, Suriyelilerin buna tepkisi, akşam saatlerinde ufak çaplı bir yangın çıkarmak oldu.
Tatlı, kiracılarının zarar görmemesi için sabaha kadar evin önünde nöbet tuttuğunu ve bunu haketmediğini söylüyor. Olayın gerçekleşmesinden kısa bir süre sonra sokağa ellerinde Türk bayrakları olan ve gençlerden oluşan bir grup, ardından da polis ekipleri olay yerindeydi. Gençler öfkeliydi. İddialarına göre daha önce de birçok saldırı gerçekleşmiş, bu son olay mahallede bardağı taşıran son damla olmuştu. Ancak konuşmalarının satır aralarında söyledikleri şey öfkelerinin asıl sebebini gözler önüne serer gibiydi; "Suriyeliler buraya geldiğinden beri işsiziz. Bizim dörtte bir paramıza çalışıyorlar ve işlerimizi elimizden alıyorlar"
Evi yakılmak istenen Tatlı araya giriyor; "Biz de hallerini gördükçe çok üzülüyoruz ama sabrımız taştı."
Bir başka sokağa girdiğimizde bir masanın etrafında oturan 15-20 kişilik bir grupla karşılaşıyoruz. Bu adamların hepsi öldürülen Hıdır Çalar'ın yakınları. İçlerinde en sessiz olanı öldürülen Hıdır Çalar'ın oğlu Oktay Çalar.
Babasının kendisini öldüren kişileri parkta yatarken bulduğunu ve boş evine yerleştirdiğini söylüyor. Beş odalı evde 20-25 kişi kaldıklarını, zaten doğru dürüst kira vermediklerini söylüyor;
"Babam sadece aylardır ödemedikleri elektrik su paralarını istemiş. Zaten öncekileri de ben ödedim."
Çalar'ın damadı Recep Zeyrek ve yeğeni Şıhlı Kaplı da tepkili. Kaplı şunları söylüyor:
"Biz de üzülüyoruz hallerine. Yaşın yanıda kuru da yanıyor. Biz onlara aşımızı, döşeğimizi verdik. Bu olaya rağmen şimdi biri gelse açım dese ağzımdaki lokmayı veririm. Ama bu bir değil, iki değil. Buna benzer irili ufaklı 25-30 olay oldu burada. Bu işi çözecek olan başımızdakiler. Artık kamp mı kurarlar, başka yere mi götürürler bilmem. Ama herkes bilsin ki Gaziantep içinde Suriyeliler dolaştıkça bu olaylar bitmez. Hatta daha da artar. Göreceksiniz"
Mahalleli, polisin mahallede biber gazı kullanarak olayların büyümesine neden olduğunu da iddia ediyor.
Ünallar Mahallesi'nin en işlek sokağına girdiğimizde az önce konuştuğumuz protestocuların polis tarafından gözaltına alındığını görüyoruz. En ufak gösteri girişimine göstericilerden fazla polisle müdahale ediliyor ve büyümesi engelleniyor.
İşin diğer boyutunu yani Suriyelileri dinleme çabamız ise sonuç vermedi. Kentte yaklaşık 300 bin kişi olduklarını söylenen Suriyelilerin birine bile ulaşmak mümkün değil. Ulaşabildiğimiz tek Suriyeli aile ise kaldıkları evden çıkmıyor ve konuşmayı reddediyor.
Kaynak: İHA ve Al Jazeera