"Suriye'nin Baas partisi misin?"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu Suriye ile jet krizine ilişkin yaptığı açıklamaları nedeniyle sert bir dille eleştirdi.

ERZURUM (ANKA) - Erdoğan, böyle mili bir meselede Türkiye'yi, hükümeti, dış politikayı "kıyasıya, acımasızca" eleştirmenin milli bir duruş olmadığını belirterek, "Sen Suriye'nin Baas Partisi misin? Türkiye'nin Cumhuriyet Halk Partisi misin, nesin" diye sordu.

Başbakan Erdoğan, partisinin il kongresine katılmak, toplu açılışlarda bulunmak ve fahri doktora unvanını almak üzere geldiği Erzurum'da büyük coşkuyla karşılandı. Başbakan Erdoğan'ı havalimanı yolunda 79 yaşındaki Baki Bayraktutan ile 135 atlı ciritçi karşıladı. Erzurumlu ciritçiler, Erdoğan'a yol boyunca 3 bin 500 karanfil attı.

Reklam
Reklam

Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk, Büyükşehir Belediye Başkanı Ak Partili Ahmet Küçükler, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, milletvekilleri ve partililer tarafından karşılanan Başbakan Erdoğan, 'Beleş Mehmet' lakabıyla tanınan Uğur Laçin'e ise 100 lira harçlık verdi.

-"LİDERLERİN PAŞASI USTALARIN USTASI"-

Erdoğan için Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet'in hazırlattığı ve billboardlara konulan 'Liderlerin paşası, ustaların ustası sefa geldiniz' afişinin dikkat çektiği karşılama sırasında yol boyuna dizilen atlı ciritçiler konvoyun önüne geçti.

2011 Erzurum Kış Oyunlarının açılış ve kapanış töreninde yaptığı gösteriyle tanınan Baki Dedenin öncülüğündeki ciritçiler, Başbakan'ı taşıyan otobüse eşlik etti ve kırmızı karanfil attı. Baki Dede, "Başbakan Erdoğan'ı Erzurum'a her gelişinde onu atımla karşıladım. Geçen gelişinde tek başımaydım. Bu yıl 135 atlı arkadaşımda bana eşlik etti" dedi.

Yolda kendisini karşılayan bazı vatandaşların istek ve sorunlarını dinleyen Erdoğan, çocuklara ise oyuncak dağıttı. Başbakan Erdoğan, daha sonra il kongresine katılmak üzere Yeni Erzurum Stadı'na geldi. Ak Parti Erzurum İl Kongresi'nin yapıldığı stadyumu dolduran partililerini selamladıktan sonra kurulan platformdan partililere seslenen Başbakan Erdoğan, hem Suriye'ye hem de CHP'ye sert eleştirilerde bulundu. Erzurum'a tüm dünyaya barış mesajlarını haykırmaya geldiklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, "Ancak hiç kimse bizin sağduyumuzu, itidalimizi, yumuşak başlılığımızı sınamaya kalkışmasın. Tıpkı merhum Mehmet Akif'in söylediği gibi "Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum, kesilir belki fakat çekmeye gelmez boynum.' Biz buyuz. Bağımsızlığımız söz konusu olduğundai istikbalimiz, sınırlarımız söz konusu olduğunda, hak, hukuk, adalet söz konusu olduğunda tıpkı İstiklal Marşımızın emrettiği gibi kükremiş sel olur, bendimizi çiğner aşarız" dedi.

Reklam
Reklam

Bu milleti hala tanımayanlar varsa gelip Erzurum'a bakmaları gerektiğini ifade eden Erdoğan, "12 Mart'ta bu Erzurum'un nasıl kükrediğine, nasıl bir kahramanlık destanı yazdığına baksınlar. Bu ülkeyi hala tanımayanlar varsa, Çanakkale'de, Sakarya'da, Dumlupınar'da kanla yazılan destana baksınlar. Biz büyük bir devletiz, onurlu bir milletiz. Biz tarihimizle olduğu kadar bugünümüzle, geleceğimizle büyük bir devletiz. Kendi halkına vahşice zulmeden, halkına ait silahları acımasızca halkına çeviren, çevre ülkelere hukuksuz saldırganlık yapan her kim olursa olsun hiç tereddüt etmeden haddini bildiririz" diye konuştu.

-"TÜRKİYE İÇİNDEKİ BAAS SEMPATİZANLARA SESLENİYORUM"-

"Türkiye içindeki Baas sempatizanlarına, Türkiye içindeki Eset sevdalılarına da açık açık seslenmek istiyorum" diyen Erdoğan, Suriye tarafından Türk jetinin düşürülmesinin ardından Pazar günü siyasi parti liderlerine verilen brifingi hatırlatarak, "CHP Genel Başkanına soracağınız ne varsa sorun, tavsiyeleriniz varsa buyurun tavsiyelerinizi de söyleyin dedik. İnanır mısınız, "pilotlarımız ne oldu ondan bir haber var mı', bunun dışında hemen hemen ciddi bir soru yok. Toplantıdan çıktı, birbiriyle çelişen ifadelerle Suriye'deki dikta rejiminden ziyade kendi hükümetinin maalesef eleştirisini yaptı. Böyle bir şey olur mu? Sen Suriye'nin Baas Partisi misin? Türkiye'nin Cumhuriyet Halk Partisi misin, nesin?" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Kendilerinin her talebe "evet' diyen bir iktidar partisi olduklarını söyleyen Erdoğan, "Terörle mücadelede randevu talep ettiler, "buyurun gelin' dedik. Biz bu kadar hassasiyet gösteriyoruz, acaba iktidar muhalefet ne yapabilir, bunun inceliğini gösteriyoruz ama bunlar da incelik, nezaket söz konusu değil. Bu ülkenin milli değerleri diye bir şey bunlar söz konusu değil. Salı günü çıktı grup toplantısında hükümete, askerimize nasıl bir fatura keseriz, faturayı uçağımıza nasıl keseriz, bunun hesabı peşinde. Açık açık söylüyorum, Kemal Kılıçdaroğlu CHP'nin bugüne kadar başına gelmiş en büyük talihsizliktir. Hala siyasetçi olamadı. Ana muhalefet partisinin genel başkanı en azından böyle mili bir meselede kendi ülkesinin yanında durmalıdır. Suriye'ye üzeri kapalı bir eleştiri yöneltip ardından "ancak' diyerek Türkiye'yi, hükümeti, dış politikayı kıyasıya, acımasızca eleştirmek milli meselede sergilenecek milli bir duruş değildir" dedi.

-"ŞAMAR OĞLANI ARIYORSA AYNAYA BAKSIN"-

Başbakan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun hükümetin izlediği dış politikalar nedeniyle Türkiye'ye yönelik "Şamar oğlanı" benzetmesine de tepki gösterdi. Erdoğan, "Sorumlu bir genel başkan kendi ülkesine şamar oğlanı benzetmesini yapmaz, yapamaz. Kusura bakmasın biz CHP Genel Başkanı'ndan dış politika dersi alacak değiliz. Eğer şamar oğlanı arıyorsa aynaya baksın. Haritada Şam'ın yerini bile gösteremeyecek biri bize dış politika dersi veremez. CHP Genel Başkanının Suriye, Mavi Marmara meselesi karşısındaki tavrı en hafif tabiriyle, pişkinliktir, pısırık dış politika vizyonudur. Biz olsak Mavi Marmara'ya izin vermeyiz, diyen bu değil miydi? 9 şehidimizin olduğu yerde, sesi çıkmadığı gibi İsrail'in yanında gidip yer alan bu değil miydi? İsrail'le bizim şu anda ilişkilerimizi koparmayı eleştiren bu değil mi? Bütün bunların hepsi birer siyasi tavırdır. Onun tavrı o, İsrail'in yanında yer almak. Bizim tavrımız da bu İsrail'in karşısında yer almak" dedi.

Reklam
Reklam

Bugün aynı şekilde Kılıçdaroğlu'nun Suriye rejime, Eset rejimine yaranmaya çalıştığını ileri süren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Yani Baas rejimiyle CHP'yi yan yana koyuyor. Büyük devletlerin çekemeyenleri olur. Eğer sizin büyüme iddianız, güçlü olma iddianız yoksa herkese ve her şeye göz yumar ama olduğunuz yerde de sayarsınız. CHP'nin dış politika vizyonu hiçbir zaman büyüme, aktif dış politikadan yana olmadı. Bölgedeki zulümlere, haksızlığa, hukuksuzluğa göz yumdular, hatta kimi zaman destek verdiler. Kusura bakmasınlar, bugün artık böyle bir Türkiye yok. Bizim büyük hedeflerimiz var. Biz inşallah Türkiye'yi 2023 yılında dünyanın en büyün 10 ülkesinden biri yapmanın gayreti içindeyiz. İstemeyenlere rağmen biz bu hedeflere ulaşacağız. Terör saldırılarına, namertçe saldırılara, kışkırtmalara rağmen biz bu hedeflere ulaşacağız."

-"TERÖR ÖRGÜTÜNE: BUNLAR MAŞA, BUNLAR TAŞERON"

Son olarak Siirt'teki terör olayına da değinen Erdoğan, "Biz düşürülen uçağımızla ilgili teyakkuz halindeyken, böyle milli bir meselede milletçe tek yürek olurken, terör örgütü alçakça, namertçe saldırılarına devam etti. Burada açık açık söylüyorum, hakaret etmek için değil, aşağılamak için değil, bir gerçeği tüm yalınlığıyla ortaya koymak için söylüyorum. Terör örgütü hain olduğunu, büyük bir ihanet ve hıyanet içinde olduğunu en son bu saldırılarla artık şüpheye mahal bırakmayacak şekilde bir kez daha ispat etmiştir. Terör örgütü sadece Türkiye'ye değil bizatihi Kürt kardeşlerimize karşı da hıyanet ve ihanet içinde olduğunu bu son saldırılarla net bir şeklide ortaya koymuştur" dedi.

Reklam
Reklam

Terör örgütünün 30 yıldır bir yandan Kütlerin hakkını savunduklarını söylediklerini, bir yandan da Kürtlere en büyük acıları yaşattıklarını ifade eden Erdoğan, "Çünkü bunlar maşa, bunlar taşeron, bunlar Kürtlerin hakları için değil, Türkiye'nin düşmanları için, Türkiye'nin büyümesinden rahatsızlık duyanlar için taşeronluk yapıyorlar" dedi.

-"KÜRT KARDEŞİM "YETER ARTIK' DİYEREK TAVRINI KOYMALIDIR"-

Terör örgütünün kimlerin elinde oyuncak olduğunu, kimlerin taşeronu olduğunu, kimlere taşeronluk yaptığını gayet iyi bildiklerini söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Terör örgütünü Türkiye aleyhine bir maşa olarak kullananlar, bunu bilsinler ki gün gelecek o terör örgütü maşası onların elini yakacak. Kürt kardeşlerime bir kez daha sesleniyorum. Artık bu terör örgütüne karşı seslerinizi yükseltiniz. Bölücü terör örgütünün sadece Türkiye'ye değil Kürt kardeşlerimize yönelik nasıl bir ihanet içinde olduğunu görün. Bu örgütün Kürt kardeşlerimin dertleriyle yakından uzaktan hiçbir alakası yoktur. Bu terör örgütünün kutsal değerlerle, manevi değerlerle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Bunlar Zerdüşt'tür. Bunun bizim dinimizle yakından uzaktan alakası yoktur. Şarkın sevgili kumandanı Selahaddin Eyyubi'nin torunları artık bu maşa örgüte, bu taşeron örgüte gereken cevabı vermelidirler. Terör örgütünün şu son saldırılarına bakıp, terör örgütünün ihanetini artık daha net biçimde görüp, hem örgüte hem de onun yardakçılarına Kürt kardeşim "Yeter artık' diyerek tavrını koymalıdır."

Reklam
Reklam

-"TEK MİLLET, TEK BAYRAK, TEK VATAN, TEK DEVLET"-

Erdoğan gençlere de seslenirken, "Yola çıkarken, 14 Ağustos 2001'de söyledik; tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet, dedik. Kimse bu topraklar üzerinde bir operasyon sevdasına düşmesin. Böyle bir sevdaya düşenler boğulurlar. Bizler kararlı bir şeklide bu yolda yürüyeceğiz" dedi. Tek millet dediklerini ve bu millet kavramının içinde bütün etnik unsurların olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Tek bayrak dedim; bizim bayrağımızın rengi şehidimizin kanıdır. Hilal bağımsızlığımızın ifadesidir, yıldız şehitlerimizin ifadesidir. Bunu hazmedemeyenlere benim Kürt kardeşlerim gereken dersi verdi. Çünkü bayrağın kanında Türk'ün, Kürt'ün, Laz'ın, Çerkez'in, Gürcü'nün, Arap'ın, Boşnak'ın, Arnavut'un bu milletin her bir ferdinin kanı var. Tek vatan diyorum, çünkü bu ülkenin batısıyla doğusu, kuzeyiyle güneyi birbirinden farklı olmayacak, dedik."