"süt Dişlerindeki Çürüğü Hafife Almayın"

Çocuklarda diş sağlığı konusunda bilgi veren Dt. Aykut Taşkın, süt dişlerindeki çürüklerin hafife alınmaması gerektiğini...

Çocuklarda diş sağlığı konusunda bilgi veren Dt. Aykut Taşkın, süt dişlerindeki çürüklerin hafife alınmaması gerektiğini söyledi.

Dt. Aykut Taşkın, küçük çocuklarda düzensiz olarak çıkan dişler hakkında çoğu ailenin, "Süt dişin görünümü eğri de olsa bir şey olmaz. Yeni diş düzgün çıkarsa müdahaleye gerek yok" düşüncesiyle hareket ettiğini belirterek, "Süt dişlerinin varlığı, daimi dişler için bir prova görevinde. Yani süt dişleri ardından gelecek olan daimi dişlerin yerini koruyan, onların yerini muhafaza eden bir görev üstleniyor. Dolayısıyla süt dişleri daimi dişlerin ilk aşaması olduğu için en az onlar kadar önemli. Bu nedenle bu dişlerdeki herhangi bir bozukluk çocuğun gelecekteki diş yapısını da etkiler" dedi.

Reklam
Reklam

"Bazı tedaviler çocukken yapılır" diyen Taşkın, şöyle devam etti:

"Çocukların büyüme, gelişme aşamalarında çenelerine büyümeye yönelik müdahaleler yapabiliyoruz ama ileriki dönemlerde çene gelişimi tamamlandığından dolayı herhangi bir müdahalede bulunamıyoruz. Bu işleme ileriki yıllarda ancak ameliyatla müdahalede bulunabiliyoruz. Bu ileriki ameliyatları da çoğu insanımız tercih etmiyor. Bundan dolayı 9-10 yaşındaki çocuklarda muhakkak ki bu tarz tedavilerin planlanması gerekiyor.’’

"ÇOCUKLARDA TEDAVİ YAŞI 4’TÜR"

Dt. Taşkın çürüğün aslında bir hastalık olduğu bilgisini vererek, "Nasıl ki grip bir hastalık ise ve tedavisi de var ise çürüklerin de tedavileri var. Ancak çürüğü yaparken tek kriter aranıyor, bu da çürüğün tedaviye uygunluğudur. Çünkü diş tedavisi uzun süren bir tedavi sürecidir. Çocuklarda ise diş tedavileri 3,5- 4 yaşlarında yapılabiliyor. Daha küçük yaşlarda bir tedavi gerekiyorsa bu tedavi süreci ileriki tekniklerle yapılabilir. Ancak çocukların sıkıntılarını anlatabildiği ve çocukla tam anlamıyla bir iletişim kurulduğu 3,5-4 yaş tedavi sürecinin başlaması için ideal bir yaştır" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Çocukların diş tedavisi korkularını yenmeleri için her yolun denendiğini kaydeden Dt. Taşkın, "Bu yolda kullanılan her yöntem mubahtır. Çocuğun ilgisini ve alakasını çekecek ne varsa tedavi sürecinde uyguluyoruz. Tedavi sürecinden korkan çocuğun da bu korkuyu yenerek o süreçten eğlence almasını hedefliyoruz. Diş hekimi randevusu, kesinlikle çocuğun hafızasında kötü olarak kalmamalı. Bunu hedefleyen tüm diş hekimi arkadaşlarımızla, çocuklara renkli dolgu yapıp küçük hediyeler veriyor ya da sevdiği çizgi film karakterlerinden farklı hikayeler uyduruyoruz" ifadelerini kullandı.

"EN ZOR HASTALAR, KÖTÜ GEÇMİŞİ OLANLAR"

Dt. Taşkın diş hekimlerini en çok zorlayan hastaların daha önceden kötü bir tedavi geçmişi olan hastalar olduğunu dile getirerek şunları söyledi:

"Bu hastalarla yaptığımız tedavi neticesinde öncelikle güvenlerini kazanmaya çalışıyoruz. Bir de toplumumuzda yanlış bir şey yapıyor ve çocuklarımızı hekimlerle korkutuyoruz. Buraya tedavi için gelen hastalarımızdan da çocuklarına, 'Yaramazlık yapma, yoksa seni oturturum koltuğa' diyenler oluyor. Halbuki bu ifade çocukta hekim korkusunun temelini oluşturuyor. Çocuk önce koltuktan, sonra da tedaviden korkar hale geliyor. Aileler çocuklarını yaramazlık yaptıklarında dahil, hiçbir zaman doktorla, hekimle korkutmamalılar. Bu çocuğa yaramazlık yapmayı bırakmaktan ziyade, hekimin kötü bir anlama geldiğini öğretir, çocuğun zihninin altına bu düşünceyi yerleştirir. Bu korkma durumu da halkaların bir araya getirdiği zincir misali uzar gider. Sonuçta çocuk önce hekimin kötü bir anlama geldiğini, ona sadece yaramaz çocukların gittiğini, tedavinin kötü bir şey olduğunu zihnine işler. Bundan dolayı, çocukların hekimden korkmaması sağlanmalı, sarf edilen sözcüklere dikkat edilmelidir.’’

Reklam
Reklam

"TEDAVİDEN GALİP ÇIKMANIN İLK AŞAMASI TANIŞMADIR’’

Dt. Taşkın tedaviye ilk kez gelen çocuklarda diş hekimi korkusunu yenmek için çalıştıklarını belirterek, "Tedaviden galip çıkmak için, genelde ilk kez muayeneye gelen çocuklara işlem uygulamaktan ziyade makineleri anlatıyor ve tanışma faslını gerçekleştiriyoruz" dedi.

İletişim kısıtlılığı anlamına gelen mental retar hastalarına da tedavi uyguladıklarını belirten Taşkın, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu tür engelleri bulunan hastalara genelde acil durumlarda tedavi uyguluyoruz çünkü bir diş tedavisi en az 30 dakika gidebildiğinden bu tür hastalarımız sıkılıp bunalabiliyor. Bu bakımdan vatandaşımızın bir kerede tüm sıkıntılarından kurtulması için genel anestezi altında müdahalede bulunabiliyoruz."

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz