Kanser araştırmalarında son yıllarda en çok yiyecek ve içecekler mercek altına alındı. Yeme alışkanlıkları ve hayat tarzının kanser riskini tetiklediği herkes tarafından kabul gören bir gerçek.
Araştırmacılar belirli öğelerin kesinlikle kansere neden olduğunu ortaya koymuşlardır. Örneğin, Dünya Sağlık Örgütü işlenmiş etin kolorektal kansere önemli bir katkıda bulunduğunu belirlemiştir. BMC Medicine dergisinde yayınlanan yeni ve önemli bir çalışma, süt ürünleri tüketimini belirli kanser riskinin artmasıyla ilişkilendirdi.
Süt ürünleri tüketmenin kanser riskini etkileyip etkilemediğine dair bugüne kadarki genel kanıtlar tutarsız olmuştur. Batı toplumları üzerinde yapılan araştırmalar, süt ürünlerinin daha düşük kolorektal kanser riski ve daha yüksek prostat kanseri riski ile ilişkili olabileceğini, ancak meme veya diğer kanser türleri için net bir bağlantı bulunmadığını göstermektedir.
Şimdi, Çinli yetişkinlerde süt tüketimi ve kanser riskini araştıran ilk büyük çalışma, daha fazla alımın daha yüksek karaciğer kanseri ve kadın meme kanseri riskleri ile ilişkili olduğunu buldu. Çalışma, yarım milyon Çinli yetişkin arasında yaklaşık 30.000 kanser teşhisine dayanıyordu.
Express’in haberine göre; bu sonuçlar, süt tüketimi miktarları ve türlerinin ve süt ürünlerini metabolize etme yeteneğinin büyük ölçüde farklılık gösterdiği Batılı olmayan popülasyonlar için aynı olmayabilir. Örneğin, Çin'de çok az peynir ve tereyağı tüketimi vardır ve süt ve yoğurt tüketimi de Batılı nüfuslardan çok daha düşüktür. Ek olarak, çoğu Çinli yetişkin, süt şekeri laktozunu parçalamak için anahtar bir enzim olan laktaz eksikliğinden dolayı süt ürünlerini düzgün bir şekilde metabolize edemez.
Araştırmacılar katılımcıları üç gruba ayırdı: düzenli süt ürünleri tüketicileri (haftada en az bir kez), aylık süt ürünleri tüketicileri ve süt ürünlerini hiç veya nadiren tüketen kişiler (tüketici olmayanlar).
Katılımcılar ortalama yaklaşık 11 yıl boyunca takip edildi ve araştırmacılar, yeni kanser tanılarını belirlemek için ulusal kanser ve ölüm kayıtlarının yanı sıra sağlık sigortası kayıtlarından elde edilen verileri kullandılar.