Sütçü İmam’ın 31 Ekim 1919 günü Uzunoluk’ta gösterdiği kahramanlığın üzerinden 103 yıl geçerken, o gün gerçekleşen olay gönüllerde yaşamaya devam ediyor.
29 Ekim 1919’da Fransızlar tarafından işgal edilen Maraş’ta Fransız askerlerinin şehre geldiğini gören Ermenilerce coşkuyla karşılandı. Bu tarihten itibaren Fransızlar ile Ermeniler bir araya gelerek şehrin farklı yerlerinde taşkınlık yapmaya başlar.
31 Ekim 1919’da tarihi Uzunoluk Hamamı’ndan çıkan Türk kadınlarına karşı Fransız askerleri ve Ermeniler taşkınlık yaparlar. Peçeli Türk kadınlarına “Burası artık Türk yurdu değil, bizim dediğimiz olacak, açın peçelerinizi” diyerek saldırır.
Olayı gören Maraş halkı Fransız askerlerinin taşkınlığını durdurmak istese de başarılı olamaz. Maraş’ın Milli Mücadele sırasında en önemli isimleri arasında yer alan Gaffar Kabuloğlu Osman ve Çakmakçı Said, Türk kadınlarını taşkınlık yapan Fransız askerlerinin elinden almaya çalıştığı sırada düşmanın açtığı ateş sonucu orada şehit düşer.
Tarihi Uzunoluk Hamamı yakınlarında küçük bir dükkanda süt satarak geçimini sağlayan Sütçü İmam, dükkanında bulunan beylik tabancasını alarak olay yerine gelir ve silahını Türk kadınlarına taşkınlık yapan Fransız askerlerinin üstüne doğrultur ve Maraş halkı ve Milli Mücadele için bağımsızlık fitilinin ilk ateşini verir. Sütçü İmam’ın ateşlediği kurşun bir Fransız askerini öldürürken, diğer askerlerin olay yerinden kaçmasına neden olur.
Sütçü İmam’ın düşman askerlerine karşı sıktığı bu kurşun hem ‘kahraman’ Maraş halkının hem de Türk halkının kolayca teslim olmayacağının sinyallerini verir.
“31 EKİM UNUTULMAMASI GEREKEN BİR GÜN”
Tarihçi-Yazar Serdar Yakar, 31 Ekim tarihinin hem Maraş halkı tarafından hem de Türk halkı tarafından unutulmaması gerektiğini vurguladı. Yakar, “31 Ekim tarihinin üzerine filmler çekilmesi, senaryolar yazılması, şiirler ve destanlar yazılması gereken bir tarihtir. Yani bunun unutulmaması gerekir.
Sütçü İmam’ın gerçek kimliğinin, nasıl bir halk kahramanı olduğunun kitaplarla, filmlerle anlatılması gerekir. Türk kadınına uzanan eli Sütçü İmam silahı ile kırmıştır. Başörtüsüne uzanan eli de aynı şekilde kırmıştır. Bir kadını savunmak adına savaş çıkartacak, hayatını hiçe sayacak kadar cesaret göstermiştir Sütçü İmam ve aynı zamanda Türk’ün namusunun ayaklar altına alınamayacağını tüm dünyaya göstermiştir” dedi.
Sütçü İmam olayının Maraş halkına Ermeni ve Fransızlarla aynı coğrafyada yaşanılmayacağını hatırlattığını ifade eden Yakar, şunları kaydetti:
“30 Ekim’de Maraş’tan henüz İngilizler gitmeden Fransızların işgal etmesi ve Fransızlara güvenerek taşkınlıklara başlayan Ermeni halkın taşkınlıkları Maraş’ta bardağı taşıran son damla oluyor. 31 Ekim tarihinde Uzunoluk’ta 3 kadın yanlarında çocukları ile hamama gidiyor ve hamam çıkışında Fransız askerleri kadınlara karşı sataşıyor ve yüzleri açılmaya çalışılıyor. Bu olay üzerine düşman askerlerine müdahale etmek isteyen Çakmakçı Said, açılan ateş sonrası orada şehit düşüyor. Bu durum sonrasında bölgede süt satan Sütçü İmam silahını alarak Fransız askerlere ateş ediyor ve 1 düşman askerini orada öldürüyor. Sütçü İmam olayı ile birlikte Maraş halkı Fransızlarla ve onların emrindeki Ermeni askerleri ile aynı toprakta yaşayamayacağını görüyorlar.”