Sütsüz koyun meleğen olur

Sütten oldum olası nefret ederim. Şimdiyse iki kat nefret ediyorum.

Senin sütün, benim sütüm siyasetinin yapıldığı şu günlerde sanırım süt severler bile sütten nefret etmiştir.

Nedir bu süt sevdası anlayabilmişte değilim.

Bir sağlıklı nesildir tutturmuşlar.

“Okul sütü- Akıl küpü” adıyla Bakanlığın çocuklara dağıttığı sütlerin birçok ilde bozuk çıktığı haberleriyle günlerdir oturup kalkıyoruz.

Sağlıklı nesil yaratmak adına başlatılan proje yüzünden neredeyse çocuklarımızdan oluyorduk.

Biz çocuklarımızdan olacakken onların bize söylediğiyse bunun sütten değil psikolojik olmasıymış. Yani zavallı çocuklarımız sütü sindirememişler.

Şaşırmamak gerek.

Şimdiye kadar o kadar çok şey sindirdik ki bu sindirdiklerimize istinaden bu açıklamaları rahatça yapıyorlar.

Neler sindirmedik ki biz.

Çayda radyasyon olmadığını içerek kanıtlayan bakanları sindirdik örneğin.

Ankara’nın suyunun içilebilirliğini canlı yayında musluk başında su içerek gözümüze sokan Belediye Başkanı sindirdik.

Daha neler, neler.

Ama bir sütü sindiremedik. Bir de İzmir’i.

Önce İzmir’in suyuna laf ettik, şimdi de sütüne.

Neymiş, İzmir sütü pahalıya dağıtıyormuş.

İzmir sütü pahalı mı değil mi bilemem ama İzmirli çocukların psikolojini bozmadığı kesin. Dağıtılan bu sütü sindirebiliyorlar İzmirli çocuklar. Sindiremeyenlerin sindirmedikleri süt mü, yoksa sütü dağıtan mı? İşte bunu düşünmek lazım.

Sütsüz koyun meleğen olur. Yani verim sağlayamayan kişi, kendini acındıracak davranışlarda bulunur. Bakanlığın yaptığı da bu. İzmir’in süt fiyatlarına takacaklarına bu işi nerede yanlış yaptıklarına baksınlar.

Ay bozmaz, süt kokmaz. Kokarsa ayran kokar, çünkü aslı süttür.

Ayın şekli aslında hiç değişmez, sadece dünya araya girerek ayı gölgelendirir ve ona hilal veya yarım ay görüntüsünü kazandırır. Sütte tıpkı bunun gibi kokmaz, sütten türeyen ürünler bozulur, kokarlar. Asıl olan her zaman sağlam olarak kalır. Hayatta yaşanan olaylarda bu şekildedir. Sorun yaşanan problem eğer büyüyorsa ve tehlike arz ediyorsa, bunun kaynağına inmek gerekir, sorunsuz olan en başına dönmek sorunu çözmeye yeterli olacaktır.

Dağıtıcılara hesap sorulmalı. İşin içinde sabote var mı araştırılmalı. Yani kaynağına inilmeli işin.

Bunlar soruldu mu, sorulmadı mı, biz mi duymadık bilmiyorum.

Ama bir şey soruldu bizlere. Bakanlık projesi kapsamında çocuklara süt dağıtılacak olup çocuğunuza süt verilmesini isteyip istemediğimiz!

İstemiyoruz kardeşim. İstemiyoruz. Ya da Türkcell reklamlarının söylediği gibi zorunda mıyım, zorunda mıyız?

Bir evlat yetiştirmenin, bir çocuk büyütmenin ne demek olduğunu onu doğuran anneler kadar bilemeyiz. Onların canlarını yakmaya kimsenin hakkı yok.

Özellikle anneler gününe girdiğimiz şu günlerde onlara anneler günü hediyesi olarak acil servislere taşımaya hiç hakkımız yok.

Çocukların psikolojisini süte bağlayarak annelerimizin psikolojisini bozmaya hiç hakkımız yok.

O yüzden çekin ellerinizi annelerden ve onların çocuklarından.

Anne sütü yeter bizim çocuklarımıza sizin sütünüz eksik kalsın.

Son olarak tüm annelerimizin anneler gününü kutluyor, sağlıklı yarınlara ve akıl küpü projesine sadece onların sütünün yaradığı bireylerin çoğalmasını diliyorum. Ve Aslı Güngör hayranlarına da bir bilgi vermek istiyorum.

Aslı Güngör, 13 Mayıs “Anneler Günü”nde İzmir Optimum Outlet’te hayranlarıyla buluşacak.

Aslı Gibidir” isimli yeni albümünün çıkış şarkısı “Söylenmemiş Sözler” ile dijital ortamda kısa sürede 1 numaraya kadar yükselen İzmirli sanatçı Güngör, 19 Mayıs’ta da İzmir Seferihisar Belediyesi Gençlik Şenliği’nde konser verecek. Hayranlarına duyurulur.

oyatekin@gmail.com