'Sütün mü yetmiyor, çok mu ince giydirdin?' sorularından bunaldıysanız, bu hikaye size tanıdık gelebilir

Anne ya da bir anne adayıysanız kuşkusuz sizin ne yapmanız gerektiğini söyleyen bir sürü kişiyle karşılaşmışsınızdır. ABD'li Juliana da o annelerden biri. O, şimdilerde kendisine dayatılan baskıların üstesinden gelme hikayesiyle ve sonunda nasıl gerçek bir anne gibi olduğuyla konuşulmak istiyor.

İşte Juliana'nın sosyal medyada yazdığı yazı... O, hikayesinin baskı altında kalan annelere ışık olmasını umuyor.

Merhaba! Benim adım Juliana ve 11 yaşında bir çocuk yetiştiriyorum. Anneliğin ilk günlerinden beri, diğer insanların kafa karıştırıcı davranışlarıyla uğraşıyorum. Herkes nasıl beslenmeli, yıkanmalı, kundaklanmalı ve en önemlisi çocuğumu büyütmem gerektiğini daha iyi biliyor gibiydi. Sonra bunun benimle ilgili olmadığını anladım. Bugün çocuğu olan hemen hemen her kadın başkaları tarafından eleştiriliyor.

Reklam
Reklam

Oğlum küçük bir doğum evinde doğdu. Doğar doğmaz bebeği hemen diğer yenidoğanların yanına koydular. Bir süre sonra yanıma getirip aceleyle beslemem ve sonra iade etmem istendi. Bebeğimin kızgın, şişmiş bir yüzü vardı ve gözlerinden birini açamadı. Dikişlerim acıyor, kollarım iğnelerden dolayı morarmış, halsiz ve bitkindim. Sadece iyi bir gece uykusu geçirmek istiyordum. Bebeğime henüz alışamamış parmaklı ve kirpikli şey diye seviyordum.

Bence birçok kadın bu hissi yaşıyor. Ancak kimine göre sezaryen yaptığım için ya da sütüm gelmediği için utanmalıydım. Çocuğunuzun gelişimini yaşamlarının ilk günlerinden itibaren başlatmanız ardından anaokulundan, ilkokuldan ve üniversiten geçmelerine yardımcı olmanız gerekir. Bunları yapmazsanız, gözlerinde sadist ateşi olan insanlar tarafından değerlendirilecek ve eleştirileceksiniz.

Bazen, kendimi yabancı olan insanlara - bir hemşireye, bir doktora, anaokulundaki bir öğretmene, parktaki bir kadına, bakkaldaki adama açıklardım. Ama bir noktada gevşemeye başladım.

Reklam
Reklam

Bu yıl bebeğim 11 yaşına giriyor. Herkesin anneliğim hakkında ahkam kesmesi, bir fikri olması baskılarına artık dayanamadım; mükemmel bir anne olmadığımı kabul edebilirim. Bundan utanmıyorum. Sezaryen yaptığım için utanç duymuyorum, neyin daha iyi olduğunu bilmiyorum ama normal doğum yapmadığım için eksik bir anne miyim? Acı veren dikişlerimle doğumdan sonra zorlukla yürüdüm.

Sütüm yetmiyordu oğlum mama yemek zorunda kaldı bu kayınvalideme göre bu kötü bir şeydi. Oğlum 4 yaşındayken boşandım. Artık mükemmel bir eş, mükemmel bir anne ve mükemmel bir ev hanımı olarak bu çılgın ritmde yaşayamayacağımı fark ettim. Ama evet, oğlumun babası olmadan büyümesi gerektiğinden utanıyorum.

ANNELER DE İNSANDIR

Anne bebek dergilerinde yer alan kusursuz ailelere benzemek zorunda olmadığımı fark ettiğimde utanç duymayı bıraktım. Biz robot değiliz, biz insanız ve hepimiz kendi duygularımızı hissetme ve yer vermeyi hak etme hakkına sahibiz. Oğlumun ödevlerine yardım etmediğim için utanmam gerektiğini sanmıyorum. Sabah saat 6'da pankek yapmak için kalkmıyorum, meşgul olduğumda makarna yapabileceğini söylüyorum. Bunun için utanmam gereken bir şey var mı? Sorumluluk almasını kendisinin de bir şeyleri başarabileceğini düşünüyorum.

Reklam
Reklam

Düzinelerce çocuk elbisesi almıyorum, yeni bir elbise alınması gerekirse bir mağazadan kolaylıkla alabilirim. Yalnız kalma hakkım var. Birkaç saatliğine sinemaya gidebilirim, bir kafede tek başına oturabilir veya yüz maskesiyle banyoda kalabirilim. Evet anneyiz, ancak insanız da. Kendimizi iyi hissetmezsek çocuğumuza da faydalı olabileceğimizi düşünemiyorum.

VE AŞK DOĞAL OLARAK ÇIKTI

Oğluma olan sevgim, bilinçli ve gerçek bir his olarak ortaya çıktı. Çocuğumun büyümesini, değişmesini ve hayattaki zorluklarla başa çıkmayı öğrenerek diğer insanlarla ortak bir zemin bulmasını izlemekle ilgileniyorum. Zamanımız olduğunda, masa tenisi oynar ve bisiklete bineriz. Dünya haritasıyla oynamayı seviyoruz. Komik isimleri olan kasabaları aramak hoşumuza gidiyor. Kitap okumayı seviyor, ona bilgisayarların sadece oyun değil, aynı zamanda faydalı araçlar olduğunu söyledim.

Ona her zaman iyi geceler öpücüğü veririm ve ona asla 'senden utanıyorum' demiyorum. Hepsi bu, çünkü başkalarının görüşlerini gerçekten umursamıyorum.

Reklam
Reklam