İZMİR (A.A) - Senem Yazıcı - Bale tarihinin inatçı ve güçlü kadın karakterlerinden "Sylvia", İzmir Devlet Opera ve Balesi (İZDOB) tarafından 37 yılın ardından ilk kez Türk izleyicilerle buluşacak.
Fransız besteci Leo Delibes'in yazdığı üç perdelik bale, 20 Nisan Cumartesi akşamı Sabancı Kültür Sarayı'nda, İsveç Kraliyet Opera ve Balesi'nden Mark Ribaud'un yeni ve özgün koreografisiyle izleyici karşısında olacak.
Yazılan en iyi bale müzikleri arasında gösterilen "Sylvia", aşka inanmayan güçlü ve inatçı bir kadının, Eros'un okuyla yaralanmasının ardından aşık olması ve sevgilisi Aminta ile Artemis tapınağında kavuşmalarına kadar yaşadıkları mücadeleleri anlatıyor.
Kalabalık kadrosu nedeniyle sahnelenmesi oldukça güç olan eser, 2008 yılında "Don Kişot" balesini de İzmir'de sahneleyen Ribaud tarafından farklı bir tarzla izleyici karşısına çıkartılırken, eserde orkestrayı İZDOB Genel Müzik Direktörü ve şefi Tulio Gagliardo Varas yönetecek.
Kostümleri ve farklı dekoru ile dikkati çeken "Sylvia", İstanbul'da 1976 yılında sahnelenmesinin ardından, Türkiye'deki sahnelerde yeniden izleyiciyle buluşacağı günü bekliyor.
AA muhabirine çalışmalar hakkında bilgi veren Mark Ribaud, koreografinin tamamlandığını, sahne çalışmaları, kostüm ve dekorların hazırlandığı zor ve yoğun bir döneme girdiklerini söyledi.
"Sylvia" balesinin, klasik balenin en güzel örneklerinden biri olmasına karşın, sahnelenmesinin zor olduğunu, İZDOB'un tüm dansçılarının katıldığı kalabalık bir kadroyla çalıştıklarını anlatan Ribaud, "Kalabalık bir kadroyla uzun süredir çalışıyoruz, çok iyi bir iş ortaya çıkardık" dedi.
Ribaud, sanatseverlerin iyi ve kötünün mücadelesinin ve aşkın anlatıldığı güzel bir öyküyü, yazılmış en güzel bale müziklerinden biri eşliğinde izleme olanağını bulacaklarını belirterek, prömiyer gecesini sabırsızlıkla beklediklerini kaydetti.
İZDOB ile 2008 yılında da çalıştığını ve Türk dansçıları çok yetenekli bulduğunu dile getiren Ribaud, Türk bale sanatçılarını ve gruplarını dünya sahnelerinde daha çok görmek istediklerini söyledi.
Türk balesinin dünya sahnelerinde daha sık yer alabilmesi için sadece dünya çapında yönetmen ve koreograflarla çalışmanın yeterli olmadığına işaret eden Ribaud, şunları kaydetti:
"Türk balesi yurt dışından daha sık davet almak istiyorsa, ülkeye özgü, kendi bestecilerinin eserlerine daha fazla ağırlık vermeli. Elbette bir bale topluluğunun, klasik eserleri hakkıyla icra edebiliyor olması çok önemli bir kriterdir. Öte yandan, ben bir festival yöneticisi olsam, bir topluluğu davet etmeye karar verirken, izleyicilere farklı, bugüne kadar görmedikleri ve işitmedikleri bir şeyler izletip izletemeyeceğimi düşünürüm ve tercih hakkımı özgün ve farklı olanı ortaya koyabilenlerden yana kullanırım. Bu anlamda, Devlet Opera ve Balesi'nin Türk bestecilerin eserlerini repertuvarlara kazandırma gayretlerini takdir ediyorum."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz