Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Bahri Yılmaz, sağlıksız bal üreten firmaların teşhir edilmesinin basit bir uygulama olduğunu söyledi. Aynı firmaların yarın başka bir markayla faaliyetlerine devam edeceğini öne süren Yılmaz, "Bu durumdaki firmaların Avrupa'da olduğu gibi ticaretten men edilmesi gereğine inanıyoruz." dedi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, sahte bal üretiminin önüne geçmek ve haksız rekabeti engellemek amacıyla sağlıksız bal üretimi yapan 2 şirket ve markayı teşhir etti, 3 markanın da piyasaya arzını ve reklamını durdurdu. Bakanlığın, nisan ayının ikinci haftasında ise ürünlerini hatalı bulduğu 5 bal firmasını daha teşhir edeceği gündeme geldi. Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği, teşhirin tek başına yeterli olmayacağı görüşünde.
Cihan'a konuşan Birlik Başkanı Bahri Yılmaz, bal üretiminin arı ve üretici açısından zahmetli bir iş olduğunu söyledi. Bir damla bal için bal arılarının 75 sefer yaptığını belirten Yılmaz, "Arının ve arıcıların emeğini çalan sahtekârların teşhir edilmeleri basit bir yöntem." diye konuştu.
Aynı firmaların, yarın başka bir marka ile devam edeceklerini ileri süren Yılmaz, "Bu firmaların Avrupa'da olduğu gibi ticaretten men edilmesi gereğine inanıyoruz. Söz konusu ticari firmalar, hiçbir birlik üyesi üreticiden bal satın almadıkları halde bal satmaktalar. Gazetelerde teşhir edilen, bal sattığını söyleyen satıcıların da mali yönden incelenmesi gerekir. Devletten vergi kaçırıyorlar." şeklinde konuştu.
"SAHTE BAL YOK, SAHTE İNSANLAR VAR"
Sahte balın olmadığını, ancak sahte insanların bulunduğunu belirten Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Bahri Yılmaz, 56 bin kayıtlı bal üreticisinin temsilcisi olarak bu insanlarla mücadeleye devam edeceklerini vurguladı. "Bal üretimi ve polinasyon katkısı ile ülke ekonomisine katma değer üreten arıcı üyelerimiz, emeğine saygı duymayanların karşılarında olmaya devam edecektir. Sürekli arıcı üyelerimizin sorumluluk anlayışı ile ürettikleri balın sahtesinin olmadığını söylüyorum, 'adamlar sahte' diyorum. Ayrıca, 'sahte bal' ifadesi de arıcılarımızı mağdur ediyor. Üreticilerimizin emeğinin zayi olmasına ve emeğinin çalınmasına izin vermeyeceğiz." diye ifade etti.
Bazı kamu ihalelerine ve otellere, nişasta bazlı mısır şurubunun bal diye verildiğini anlatan Yılmaz, Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği'nin ihbar etmesi sonucu ürünlerin iade edildiğini aktardı. Yılmaz, Suudi Arabistan'a 2000-2008 yılları arasında, bal diye mısır glikozu satıldığının anlaşılması üzerine bu ülkeye bal girişinin durdurulduğunu hatırlattı.
TAB'ın 56 bin kayıtlı arıcısı olduğunu belirten Başkan Bahri Yılmaz, bu arıcıların 5,9 milyon kayıtlı kovandan yılda 83 bin ton bal üretimi yaptıklarını kaydetti. Türkiye'nin, dünyanın ikinci büyük arıcı ülkesi olduğunu belirten Yılmaz, "Ülkemizin arı varlığı, illerin ihtiyacından fazla balı üretmektedir. 2 bin ton bal da ihracat yoluyla satılmaktadır." dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz