Tahta kaşığa adanan 60 yıl

Dedesi ve babasından tahta kaşık yapmanın inceliklerini öğrenen 73 yaşındaki Sabri Özşahin, 13 yaşından beri kayın, zeytin ve şimşir ağaçlarına şekil vererek tahta kaşık ve tarak üretimi yapıyor. Hayatını tahta kaşıklara adayan usta, şimşir kaşıklarla ilgili bilgiler de verdi.

Bitlis'in Ahlat ilçesinde bu yıl 949'uncusu kutlanmaya başlanan Malazgirt Zaferi etkinliklerine katılan Sakaryalı kaşık ustası Sabri Özşahin, 60 yılını bu mesleğe verdiğini söyledi. Ahlat’taki etkinlik alanında açılan çadırda kaşık üretimi yapan Özşahin, kel başa şimşir tarağın sırrını da açıkladı.

Dededen babadan kalma mesleği ilerlemiş yaşına rağmen devam ettirmeye çalıştığını ifade ederen Özşahin, “60 senedir bu işi yapıyorum. Dededen babadan daha öte ustalarımız Hoca Ahmet Yeseviye dayanır. Hoca Ahmet Yesevinin çırakları vardı köyümüzde o tarihten bu yana bu iş devam eder. Taraklının dört köyü yüzde yüzü bu işi yapar. Ama elde yapan yok artık bizim kuşak son oldu. Çırak yetiştiremiyoruz. Bizim zamanımızda okul falan yoktu. Biz devamlı dedelerimizin babalarımızın yanında çalışırdık. Bu çalıştığımız yerin adı da kaçık odası diye bir yerdi. Genelde kaşıklarımızı şimşir ağacından yaparız. Bu ağacın özelliği bakteri almaz ve üretmez. Şimşir kaşıkla yemek yiyen insanda katiyen mide rahatsızlığı olmaz. Tarihten bu yana kel başa şimşir tarak derler. Çünkü şimşir tarak kullanan insanda saç sorunu olmaz. Başta elektriklenme, kepeklenme ve migren olmaz. Çünkü şimşir ağacının içi yağlıdır. Devamlı olarak kullanıldığında saçların dibine salgı verir. Saç dökümünü önler” diye konuştu.

Reklam
Reklam