Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, KESK Genel Başkan Lami Özgen ve beraberindekileri makamında kabul etti. Basına kapalı olarak gerçekleşen kabulün ardından Özgen, görüşmeyle ilgili basın mensuplarına açıklamada bulundu.
Özgen, görüşmenin yaklaşık bir saat sürdüğünü ve görüşmede 1 Mayıs ile KESK üyelerine yönelik baskıları gündeme getirdiklerini söyledi.
Bakan Çelik'e 1 Mayıs kutlamalarıyla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde kazandıkları davanın kararını sunduklarını belirten Özgen, şöyle konuştu:
"Bunun yanında 1977 katliamı nedeniyle Taksim Alanının 1 Mayıs alanı olduğu, buradan hareketle Türkiye işçi ve emekçileri açısından tarihsel, sosyal ve sınıfsal bir öneme sahip olduğunu ifade ettik. Bu hususunda tekrar hükümet tarafından gözetilmesi gerektiği ve bu AİHM kararı çerçevesinde hükümetin sorumluluğu olduğunu dile getirdik. Kamu emekçileri olarak Taksim'de olacağımızı, 1 Mayıs'ı orada kutlayacağımızı, İstanbul dışındaki bütün illerde de biz kamu emekçilerinin, işçilerin, güvencesizlerin, bütün çalışma yaşamındaki hak gasplarına yönelik taleplerimizi ifade edeceğiz. Bununla beraber demokrasi taleplerimizi de Türkiye'nin bütün illerinde dillendireceğiz."
Özgen, 1 Mayıs'ı mücadele günü ve bayram havasında kutlamak istediklerinin altını çizerek, şunları kaydetti:
"Buradan hareketle bize yönelik ifade edilen anti demokratik ve kriminelize edilen hususları kabul etmiyoruz. Bizim yaptığımız eylem ve etkinliklerde kolluk müdahale etmedikçe herhangi bir olay meydana gelmemektedir. Hükümetin de bu hususları gözetmek suretiyle tutum geliştirmesi gerekir. Bizim 1 Mayıs ölçütümüz, 2011 ve 2012'de Taksim Meydanında yaptığımız 1 Mayıs kutlamalarıdır. Tüm kamu emekçilerini, tüm işçilerin birarada Taksim Meydanında 1 Mayıs kutlaması gerektiğini ve orada kutlayacağımızı ifade etmek isterim."
Görüşmede Bakan Çelik'in hükümet yetkililerini ifadelerine denk düşen ifadeler kullandığını aktaran Özgen, geçen yıl inşaat gerekçesiyle izin verilmeyen kutlamalar için bu yıl hiç bir engelin olmadığını öne sürdü.
Siyasi partilerin program ve politikalarına uygun davranmaları gerektiğini savunan Özgen, CHP ve BDP dışında tüm partilerin 1 Mayıs'ta Taksim Meydanında olması gerektiğini düşündüklerini söyledi.
Taksim'de kutlama yapılmaması gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne yapılan bireysel başvurunun sorulması üzerine Özgen, kendilerinin de Avrupa Konseyi nezdinde AİHM kararına ilişkin bir başvurularının olacağını bildirdi.
Hükümetin Taksim'e izin vermeme konusundaki gerekçelerinin yerinde olmadığı iddiasında bulunan Özgen, şöyle konuştu:
"Sayın Bakana şunu dedik yasaklama olmadığı sürece hiçbir olayın olmayacağı ve olmadığının somut göstergesi 2011 ve 2012 kutlamalarıdır. Çünkü yasakçı zihniyet tarafları karşı karşıya getiriyor. Bu yasaklamayla birlikte hükümet şimdiden bize gözdağı veriyor. Geçen yıldan daha yoğun bir saldırının olacağını ifade ediyor. Temennim odur ki hükümetin bu söylemi sadece bir söylemden ibaret olsun. Aksi takdirde geçen yılı aşan saldırılar demek insan canına kastetmek olacaktır ki bu da Türkiye açısından, bizim açımızdan ve hükümet açısından kabul edilir bir durum değil. Biz İstanbul'da Taksim Alanında 1 Mayıs'ı kutlayacağız, bütün çalışmalarımızı bu şekilde yürütüyoruz."
-"Bakanlık üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli"
Özgen, belli bir süredir KESK'e yönelik baskı, gözaltı, tutuklama, operasyonlar ve idari soruşturmalar yaşandığı iddiasında bulunarak bunu görüşmede gündeme getirdiklerini vurguladı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının sendikalar ile diğer bakanlıklar arasında köprü görevi yapması gerektiğini ifade ettiklerini belirten Özgen, bu kapsamda Bakanlığın üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesini talep ettiklerini söyledi. (AA)