TMMOB, "12 Haziran 2011 genel seçimlerinden önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim programında yer alan ve açıklandığı tarihten bugüne kamuoyunda tartışılan Taksim Meydanı projesi, içeriği ve uygulanma biçimiyle şehircilik ilkeleri ve planlama esasları bakımından kabul edilemez hususlar içermektedir" açıklamasında bulundu.
TMMOB'den yapılan yazılı açıklamada, 2011 genel seçimlerinden önce Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı tarihten bugüne kamuoyunda tartışılan Taksim Meydanı projesinin, içeriği ve uygulanma biçimiyle şehircilik ilkeleri ve planlama esasları bakımından kabul edilemez hususlar içerdiği belirtildi. Başbakan'ın talimatıyla hazırlanarak yürürlüğe giren plan değişikliğiyle "Taksim Meydanı'nın tarihi çevresi, kültürel mirası, sosyal, kültürel, ekonomik yapısı ve fiziksel koşulları göz önüne alınmadan, komşu yapı ve sokak dokusu gözetilmeden ve gerekli etüt çalışmaları yapılmadan yeraltı araç geçişleri ve yeşil alanları yapılaşmaya açan plan kararlarının getirildiği" kaydedilen açıklamada, şöyle denildi:
"Cumhuriyetimizin Taksim Anıtı ve Atatürk Kültür Merkezi gibi önemli simgelerini barındıran ve simgeselliği nedeniyle mevcut haliyle korunmasını gereken Taksim Meydanı'nın her ne şekilde olursa olsun yapılaşmaya açılması bu tarihin yok sayılması anlamına gelmektedir. Taksim"de uygulanan projeyi mümkün kılan plan değişikliği kamu yararına aykırı bir işlemdir. Yayalaştırma adı altında sunularak kamuoyunu yanıltan plan değişikliği ile yaya trafiğine açık olan ve bölgenin tek yeşil alanı olan Taksim Gezi Parkı"nın yapılaşmaya açıldığı, araç tünellerinin inşası ile ortaya çıkacak olan istinat duvarları nedeniyle bölgeye yaya geçişinin engelleneceği görülmektedir. Meydana yaya erişimini engelleyecek proje ile birlikte Taksim Meydanı; şenlik, tören, kutlama veya gösteriler için kullanılamaz hale gelecektir. Proje ile getirilen araç tünelleri ve bu tüneller sonucu ortaya çıkacak yoğun araç trafiği bölgeyi olumsuz bir şekilde etkileyecektir. İnşaatı devam eden tünelin tamamlanmasıyla birlikte, sabah ve akşam zirve saatlerinde geri bölgelerde oluşacak kuyruklanmalar ve sıkışık trafik nedeniyle çevre yerleşim alanlarındaki iç yollara bu sıkışık trafikten yönelimler olacak, Taksim Meydanı'na komşu alanlarda ve Beyoğlu bölgesinde dolaylı bir trafik artışı yaşanacaktır."
-"BAŞBAKAN BİLİMİ VE YASALARI HİÇE SAYIYOR"-
Bu "dayatmacı proje"nin, bilimsel ve teknik gerçekler göz önüne alınarak bir an önce durdurulması gerektiği vurgulanan açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
"17 Haziran 2011 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi"nde oybirliği ile kabul edilen, 17 Ocak 2012 tarihinde Kadir Topbaş tarafından onaylanan ve 14 Şubat 2012 tarihinde askıya çıkarılarak yürürlüğe giren ve Taksim Meydanı'nı kimliksizleştirecek ve yayasızlaştıracak yeraltı tüneline ve Topçu Kışlası'nın ihyasına olanak tanıyan plan değişikliği, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Şehir Plancıları Odası, Mimarlar Odası ve Peyzaj Mimarları Odası tarafından yukarıdaki bilimsel gerçekler ışığında yargıya taşınmıştır. Devam eden yargı sürecine rağmen yeraltı tüneli inşaatı ihale edilmiş ve inşaat çalışmaları başlatılmıştır. Son olarak İstanbul 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından alınan 11 Aralık 2012 tarih ve 883 no.lu kararla mimar Halil Onur tarafından hazırlanan Topçu Kışlası Restitüsyon Projesi, yapım yılı, mimarı, plan özellikleri ve yapım detaylarının bilinmemesi, Taksim Gezi Parkı'nın 70 yıllık kullanım değeriyle tarihe belgelik eden niteliği ve İstanbulluların kolektif belleğindeki önemli yeri vurgulanarak reddedilmiştir. Bunun üzerine Başbakan, "Ret kararını reddediyoruz' diyerek bilimi ve yasaları hiçe saymakta, yetkisini aşarak tarafsız bir bilim kurulunu baskı altına almaktadır. Başbakanın bu açıklamaları çağdaş ve demokrat bir ülkede kabul edilebilir değildir. Kurul kararına rağmen, tünel inşaatı bahanesiyle Taksim Gezi Parkı da fiilen işgal edilmiş, şantiye sahasına çevrilmiştir. Başbakan, açıklamalarıyla suç niteliğindeki bu çalışmaları yürütenleri cesaretlendirmektedir."
ANKA