İSTANBUL (İHA) - TBMM Başkan Vekili Murat Sökmenoğlu, küskünler hareketiyle ilgili olarak, "Türkiye seçim takvimi haline girmiştir. Türk milleti böyle bir ertelemeyle karşılaşırsa gök kubbeyi kafamıza geçirir" dedi.
NTV'de 'Seçim Zamanı' programında Arzu Zengin'in sorularını yanıtlayan Sökmenoğlu bu konuda iki blok oluşacağını belirterek, "Bu iki bloğun gücü, sayısal gücü nedir, onu göreceğiz toplantıdan sonra" diye konuştu
TBMM Başkan Vekili Murat Sökmenoğlu, "Küskün milletvekilleri seçimi erteletebilir mi?" şeklindeki soruya "Küskün değil de ama kırgın ve kızgın milletvekili arkadaşlarımız, bir girişimde bulunacaklardır. Burada siyasi partiler eğer bu kızgın ve kırgın milletvekillerinin arkasında değillerse onları teskin olmaya ikna ederler ve bu böyle bir hareket çok fazla bir neticeye varmaz. Ancak eğer siyasi partiler de bu işin içindeyse seçimin ertelenmesinden önce hükümetin düşürülmesi hakkında verilecek gensoruyla ilgili olağanüstü toplantı çağrısı Sayın Meclis Başkanımız iç tüzüğün 7'nci maddesine göre gerekçesini haklı bulduğu takdirde 7 gün içinde toplamak mecburiyetinde kalacaktır. Ondan sonra göreceğiz" yanıtını verdi.
"İKİ BLOK OLUŞACAK" Sökmenoğlu, iki blok oluşacağını belirterek, "Bu iki bloğun gücü, sayısal gücü nedir, onu göreceğiz toplantıdan sonra. Yani Türkiye'nin bir kaosa sürükleneceğini de sağduyulu arkadaşlarımız bunu görmelidir. Ben bunu İstanbul'da birinci adayı, MHP'nin İstanbul milletvekili adayı olarak söylemiyorum, daha geçen yıl 19'uncu sıradaydım temayül yoklamasında. Gene aynı şeyi söylüyordum. Bir ay evvel daha ortada fol yok yumurta yokken böyle bir girişimler başlayınca, bir kere sanal olarak başladı bu. Henüz arkadaşlarımız 110 imzayı toplamış değiller. 110 imza meclis başkanlığımıza geldikten sonra neticeyi göreceğiz" şeklinde konuştu.
"KOMİSYON KARARI ÖNEMLİ" Murat Sökmenoğlu, "Seçimin erteletilmesi yönünde bir önergeyle karşı karşıya kalırsanız, yetkileriniz çerçevesinde nasıl tavır takınırsınız?" sorusunu ise, şu yanıtı verdi:
"Komisyonun vereceği karar önemli. Biz meclisi açtığımız sırada, bir kere seçimlerin ertelenmesiyle ilgili bir önergenin, önergeyle meclis olağanüstü toplanamayacaktır. Çünkü Sayın Başkanın hakkın suistimaline müsade edeceğine inanmıyorum. Ama bu hükümetin düşmesiyle ilgili mevcut gensorunun görüşülmesini sağlamak için olağanüstü toplantıya çağrı olursa başkanımız buna uymalı, uyacaktır da iç tüzüğe göre. Arada fark var. Ama ondan sonra Büyük Millet Meclisi'nin devam kararı, çalışma kararı alınır ise seçimlerin ertelenmesiyle ilgili önergenin komisyona havale edilmesi gerekiyor. Komisyondaki partilerin durumu ortaya çıkacak. 25 üyeli komisyonda 13 üye ile pekala bu sağlanabilir. Ondan sonraki prosedür de tekrar genel kurula gelecek, nasıl seçim kararı almışsak orda oylanacak. Yol çok uzun bir yol ve dediğim gibi eğer siyasi partiler bu işe evet demiyorlarsa kırgın ve kızgın milletvekili arkadaşlarımızın sağduyuyla, birkaç gün içinde sağduyuya davet edilmesi daha mantıklı geliyor bana. Çünkü Türkiye kaosa girer. Tekrar ediyorum, ben seçilebilecek sırada olup olmamam önemli değil, bunu 17'nci sırada, geçen gün temayül yoklamasında da aynı şeyi söylüyordum, siyaseten Türkiye seçim takvimi haline girmiştir. Türk milleti böyle bir ertelemeyle karşılaşırsa gök kubbeyi kafamıza geçirir. "
"YILMAZ İNANDIRICI DEĞİL" "Mesut Yılmaz'ın Avrupa Birliği süreci için seçim 15 Aralık'a ertelensin önerisi var. Psikolojik açıdan bir hafta çok ciddi bir erteleme sayılmaz ama prosedür açısından uygulanabilirliliği konusunda ne dersiniz?" şeklindeki soruya Sökmenoğlu, "Bence kanunları çıkarmak Avrupa Birliği ile ilgili uyum yasaları yetmiyor Türkiye'de. Evvela manteliteyi değiştireceksiniz, Avrupa gibi düşüneceksiniz ondan sonra. Avrupa'nın hangi parlamentosunda böyle girişimler olur. Sayın Mesut Yılmaz, Başbakan Yardımcısıdır ve Avrupa'dan sorumlu bir eski başbakandır da aynı zamanda. Bu konuları Büyük Millet Meclisi seçim kararı alırken niye düşünmemiş ve şimdi hepimizin arşivlerinde ve televizyonlarımızın da gene arşivlerinde olan 449 kişinin karar aldığı Meclis'in bu konumunu bir düşünelim, herkes güle oynaya bu kararı aldı. Şimdi birden bire Avrupa Birliği'ni hatırlamanın ne kadar vatandaşlar tarafından inandırıcı olacağını da düşünmek mecburiyetindeyiz" şeklinde yanıtladı.