Aamer Ahmed Khan
BBC Urdu Servisi Editörü
Son 13 yılda 70 bin insanını terör saldırılarına kurban vermiş bir ülkede dönüm noktası olacak olaylardan bahsetmek pek de kolay değil.
Ama Pakistan'ın Peşaver kentinde ordunun yönetimindeki okula yapılan ve 100'den fazla çocuğun öldürüldüğü olay, dünya tarafından çok uzun süredir teröristleri stratejik bir değer olarak görmekle suçlanan bir ülke için pekala dönüm noktası olabilir.
Taliban'dan El Kaide'ye uzanan değişik terör örgütleri ile baş etmeye çalışan Pakistan yetkilileri, bu örgütlere karşı sonuç alıcı bir şekilde harekete geçebilmenin önünde engel olarak sıklıkla "uzlaşma eksikliğinden" ve "toplumun geniş bir kesiminde radikal dincilere duyulan sempatiden" bahsediyor.
Muhtemelen tam da bu nedenle Pakistan Genelkurmay Başkanı General Rahil Şerif bu yılın başlarında, ülkenin yasalarının pek de geçerli olmadığı aşiretlerin güçlü olduğu bölgelerdeki militan gruplara karşı "ayrım gözetmeyen" bir operasyon başlatmıştı.
Şerif'in mesajı "Onları yakalayacağız"dı. İster Pakistan Talibanı olsun, ister Pencaplı Taliban, ister El Kaide ve kolları, isterse korku salan Hakkani örgütü...
Ancak siyasi çevrelerin operasyona desteği yetkililerin dile getirdikleri engeller nedeniyle sınırlı olmuştu. Peşaver'deki son saldırı sonrası ise bu durumun değişmesi kuvvetle muhtemel.
'Taliban şimdilik istediğini aldı'Taliban bugün için istediğini aldı. Orduyu en ona fazla zarar verecek yerden vurdular.
Pakistan'da ordunun yönetimindeki 128 okulda 150 binden fazla öğrenci okuyor. Bunların yüzde 90'ı muvazzaf askerlerin çocukları. Her ne kadar ordu tarafından yönetilseler de, bu okullar da diğerleri gibi korumasız.
Taliban, son saldırısı ile savaşı en korkunç şekliyle ordunun kalbine taşıdı.
Buna ek olarak, ordunun Taliban'ın operasyonel ve örgütsel kapasitesini yok ettiği iddiasının aksine, var olduklarını ve istediklerinde, istedikleri yere saldırı düzenleyebileceklerini başarılı bir şekilde göstermiş oldular.
Taliban için bir diğer artı da, medyanın Pakistan sınırlarını da aşan ilgisi oldu.
'Sempati, gözyaşlarıyla akıp gitmiş olmalı' Öte yandan, tam da bu nedenlerle son saldırı Pakistan için bir dönüm noktası olabilir.
Taliban, gaddar saldırıları ile Pakistan Genelkurmay Başkanı'nın kararlılığının sadece siyasi bir açıklamadan ibaret olmadığını kanıtlamış oldu.
Örgütün bugün Peşavar'da işlediği her gaddar cinayetin arkasında, müttefiki olmasa da eski bir sempatizanı olan Pakistan ordusunun yaptığı "u-dönüşe" duyulan gizli öfke var. Bu nedenle bugün yaşanan trajedi ordunun itibarını da olumsuz etkiledi.
Genelkurmay Başkanı General Şerif'i rahatlatacak olan gerçek ise şu: Sadece 10 yıl önce Taliban'ın en önemli akıl hocası olan Pakistan ordusunda Taliban'a karşı herhangi bir sempati kalmışsa, bu ülke çapında yas tutan yüzlerce asker ailesinin gözyaşları içinde akıp gitmiş olmalı.
Ancak belki de en önemlisi bu "Kara Salı"nın ülkenin titrek siyasi liderleri üzerindeki etkisi olacak. Bugün Pakistan ulusu ölülerinin yasını tutuyor.
Yarın, "Sırada ne var?" diye sormak için gözlerini liderlerine çevirecekler. Ve bu kez Pakistan liderlerinin tek ve net bir yanıt vermekten başka seçenekleri yok. Ve Pakistan halkının ödemek zorunda kaldığı bedelle yaşamasını sağlayabilecek tek şey de, ülkenin liderlerinin bu net yanıtı.