Tam kapanma göçüyle ilgili uyarı: Çok tehlikeli bir durum

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Farmakoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Ahmet İnal, tam kapanma öncesi büyükşehirlerden tatil beldelerine ve köylere yoğun göç başladığını söyleyerek, "Bu çok tehlikeli bir durum. Şu anda bu hareketlenmeyle beraber büyükşehirlerdeki vakaların diğer illere yayılmasını göreceğiz. Belki de bu 17 gün sonunda vaka sayılarını istediğimiz kadar da düşüremeyebiliriz" dedi.

Pazartesi günü gerçekleştirilen kabine toplantısı sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Nisan-17 Mayıs tarihleri arasında tam kapanmaya geçileceğini duyurmuştu. Alınan kararla birlikte büyükşehirlerdeki vatandaşların göçü de başlamıştı. ERÜ Tıp Fakültesi Farmakoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Ahmet İnal, 17 günlük tam kapanma öncesi özellikle büyükşehirlerden tatil beldelerine ve köylere yoğun bir göç başladığını söyledi. Dr. İnal, "Bu çok tehlikeli bir durum; herkesin mümkün mertebe bulunduğu yerde kalıp, bu hareketlenmeyi yapmadan kapanmaya girmemiz lazım ki 17 gün sonra bu vaka sayıları düşsün, aslında amaç bu. Maalesef toplum olarak biz bunu galiba yanlış anladık. 17 gün süre içinde ‘bir yere, tatil beldesine ya da köyümüze gidelim’ deniyor; bu çok riskli bir durum. Şu anda bu hareketlenmeyle beraber büyükşehirlerdeki vakaların diğer illere yayılmasını göreceğiz. Belki de bu 17 gün sonunda vaka sayılarını istediğimiz kadar da düşüremeyebiliriz. Maalesef bunu öngörmek zor değil. O yüzden insanlarımızın bulunduğu yerde kapanmayı geçirmesinde fayda var. Maalesef bunu yapmak zorundayız. Başka şansımız yok. Çünkü vaka sayılarımız çok yüksek. Bu vakaları düşürmenin başka yolu yok. Vaka sayılarını düşürmek için kapanıp, evde kalmak gerekiyor" diye konuştu.

Reklam
Reklam

"EVDE BEYNİ MEŞGUL EDECEK ŞEYLER BULMAK LAZIM"

Dr. Ahmet İnal, zamanını evde geçirecek insanlara önerilerde bulunarak, "Evde kaldığınız zaman mümkün olduğunca beyni meşgul edecek şeyler bulmak lazım. Bu el işi veya çocuklarla oyun olabilir. Bir koltuğa yapışıp televizyon seyretmek değil, bir aktivite yapmak lazım. Bu şekilde insanlar aileleriyle birlikte oldukları zaman daha da mutlu olacaklar. Yine aynı şekilde beslenmeye dikkat etmemiz gerekiyor. Evde kaldığımız zaman abur cubur beslenmeye bir eğilim oluyor. Bunu engellememiz gerekiyor. Beslenmeye dikkat ederek, bol su tüketimi sağlamalıyız. Evde mutlaka egzersiz yapmamız lazım. Evde egzersiz yapacak hiçbir şey bulamazsanız su bidonlarını elinize alıp, yukarı doğru kaldırıp indirirseniz bu da egzersiz olarak geçerlidir. Yani illa bir aletinizin olması şart değil. Evde kaldığımız süre içinde bunları yapmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

(DHA)