Bakan Yıldız, "Kalbimde yüreğimde hissettiğim bir konudur. İnsanın iç muhasebesi, Allah'la arasındaki bir konudur. Benim amacım Allah nasip ederse şehit olmaktır. Bunu açıkça söylüyorum. Dinim milletim vatanım için. Sorulduğu için söylüyorum" dedi.
Oğlunun bedeli askerlik yaptığı iddiaları ile ilgili olarak Bakan Yıldız, "Oğlumun bedelli iddiaları tamamen iftira. Yapsa onu söylerim. Okulları yeni bitti, askerlik yapmadılar. Zamanı gelince yapacaklar. Hep birlikte inşallah görmüş olacağız" diye konuştu.
"HDP'YE OY VEREN POLİSİN ELİNDE ŞEHİT OLAN ASKERİN, BERABER ÇALIŞTIĞI ARKADAŞININ KANI VARDIR"
Bakan Yıldız, Diplomasi Muhabirleri Derneği üyeleri ile bir araya gelerek gündeme ilişkin soruları cevapladı. Bakan Yıldız, bazı polislerin HDP'ye oy verdiği iddialarına ilişkin, "HDP'ye sırf paralel gerekçesiyle oy vermişse elinde beraber çalıştığı arkadaşının, askerin kanı vardır. Eğer lojmandan yüzde 62 HDP'ye oy çıkmışsa bu demokrasi değildir. Terörün olmaması için devlet her türlü müzakereyi yapar. Bu müzakereyi suç unsuru gibi göstermek yanlıştır. Ben bunu demokratik bir tercih olarak görmüyorum" diye konuştu.
"ASKERİ BİRLİKLERİMİZİN ELEKTRİĞİ KESİLMEYE ÇALIŞILMIŞ"
PKK’nın trafo ve elektrik direklerine yaptığı saldırılar nedeniyle Doğu ve Güneydoğu bölgesinde elektriksiz kalan il ve ilçeleri açıklayan Bakan Yıldız, “Varto’da, Lice’de ilçenin tamamı elektriksiz kaldı. Yüzde 80 elektriksiz. Bunun müsebbibi biz değiliz. Biz o hizmetleri yerinde ve zamanında sağlayalım diye bütün yatımları yaptık. 8 tane dağıtım merkezi tahrip edilmiş, 900’ü aşkın direk yıkılmış yalnızca Dicle bölgesinde. 28 tane trafo merkezi yıkılmış, Van Gölü’nde 3 tane dağıtım merkezi 500’ü aşkın direk yıkılmış. Buna bağlı çalışan 4 tane iş makinesi yakılmış. Şemdinli Yüksekova’da 30’u aşkın köy 3 gün elektriksiz kalmış. Askeri birliklerimizin elektriği kesilmeye çalışılmış. Bingöl’de, Tunceli’de yine aynı şekilde 200’ü aşkın direk yıkılmış. Bunların da anında tamir edilmesi bizden istenmiş. Bu hem mümkün değil hem de doğru değil. Açıkça söyleyeyim siz yıktığınız direğin yanı başına bubi tuzağı kurup, oralara mayın döşeyip giderseniz bunun anlamının farklı ve başka olduğunu bilmemiz lazım. Oraya gidecek tamir heyetini dağa çağırıp tehdit edip, onların tamiratına mani olmaya çalışmak yalnızca devlete zarar vermek anlamına gelmiyor. Aynı zamanda iddialı oldukları Kürtçülük açısından yaptıklarına bir tezat düşüyor. Çünkü oradaki yaşayan Kürt kardeşlerimiz bu hizmetlerden kesinlikle karşılığını alamıyorlar ve elektriksiz kalıyorlar” ifadelerini kullandı.
(Ajanslar)