Tanık Çalıkoğlu, Adil Serdar Saçan Ve Tuncay Özkan'ı Suçladı

Kamuoyunda Adnan Hocacılar grubu olarak bilinen, Bilim Araştırma Vakfı'na yönelik operasyonda gözaltına alınan Emre Çalıkoğlu, Ergenekon davasında tanık sıfatıyla ifade verdi. Çalıkoğlu, Ergenekon davası sanıklarından Adil Serdar Saçan ve Tuncay Özkan hakkında suçlamalarda bulundu.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının 262. duruşmasında CHP Milletvekili Mustafa Balbay, İbrahim Şahin, Tuncay Özkan ve Danıştay saldırısının faili Alparslan Arslan'ın da aralarında bulunduğu 31 tutuklu sanık hazır bulundu. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, CHP Milletvekili Mehmet Haberal, Levent Ersöz, Hurşit Tolon, Veli Küçük ve Doğu Perinçek'in de aralarında bulunduğu 34 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı.

Kimlik yoklamasının ardından Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Bilim Araştırma Vakfı'na yönelik 1999 yılında yapılan operasyonda gözaltına alınan Emre Çalıkoğlu'nun tanık sıfatıyla ifadesinin alınacağını açıkladı. Özese, Çalıkoğlu'nun, gözaltına alındığı dönemde şube müdürü Adil Serdar Saçan ve yardımcısı Ahmet İhtiyaroğlu'nun derin devletten bahsettiklerini, bu yapının Ergenekon olduğunu belirterek, suçtan zarar gördüğü gerekçesiyle davaya müdahil olmak için mahkemeye dilekçe verdiklerini söyledi.

Çolakoğlu, operasyonda 'Adnan Hoca' olarak bilinen Adnan Oktar'ın aralarında bulunduğu yaklaşık 120 kişinin gözaltına alındığını söyledi.

Askerlik görevini yaptığı dönemde gözaltına alındığını belirten Çalıkoğlu, Vatan Caddesi'nde bulunan Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'ne götürüldüğünü ve burada işkence gördüğünü anlattı. Ergenekon davasının da sanıkları arasında yer alan Şube Müdürü Adil Serdar Saçan'ın, kendisine "Derin devlet faaliyetlerinizden şikayetçi. Bu faaliyetlerinize son verin." dediğini aktaran Çolakoğlu, gözleri ve elleri bağlı şekilde şubede nezarethanenin girişi önünde beton üzerine oturtulduklarını söyledi.

Adil Serdar Saçan'ın 2-3 kez yanında telefonla konuştuğunu, kendisinin gözü kapalı olduğu için sadece sesini duyduğunu belirten Çalıkoğlu, "Konuştuğu kişiye 'Komutanım' diye hitap ediyordu. Hatta bir ara konu çok önemliydi ki beni dışarı çıkardılar ve konuşmasına öyle devam etti." ifadesini kullandı.

Saçan tarafından kendisine soruşturmanın da derin devletin savcısı tarafından açıldığını söylediğini aktaran Çalıkoğlu, "Adil Serdar Saçan bu savcının Engin Baltacı olduğunu söyledi. İnternette de bunu doğrulayan bilgilere rastladık." diye konuştu.

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, "Adil Serdar Saçan'ın, dava sanıklarından herhangi biriyle irtibatı var mıydı?" diye sordu. Tanık Çalıkoğlu ise kendi soruşturmalarına yönelik bilgi ve belgelerin Doğan Medya Grubu'nda sorumlu ve müdür olan Tuncay Özkan tarafından yayınlandığını belirtti. Çalıkoğlu, bu nedenle Saçan ve Özkan arasında bir irtibat olduğunu ifade etti.

Tanık Çalıkoğlu'nun bu iddiaları üzerine Tuncay Özkan, kendisine soru sormak için Mahkeme Başkanı Özese'den söz aldı. Özkan'ın soruları üzerine Çalıkoğlu, 1999 yılında gözaltına alındıklarını, soruşturma ile ilgili olarak kendisinin beraat ettiğini söyledi. 2003 yılında kendisine işkence yapıldığına ilişkin şikayette bulunduğunu belirten Çalıkoğlu, "İşkence suçunun işlendiği ancak suça kimin karıştığının tespit edilemediği yönünde karar verildi." dedi.

Bu açıklamaları üzerine Özkan, "1999 yılında gözaltına alındınız. 2003 yılında işkence gördüğünüzü iddia ettiniz ve 2003 yılında Ergenekon soruşturmasının başlamasıyla birlikte cesaret bularak savcılığa şikayet dilekçesi verdiniz. Öyle mi?" diye sordu. Tanık Çalıkoğlu ise 2003 yılında cesaret bulduğunu ve işkence iddiasıyla dava açtığını söyledi.

Tanık Çalıkoğlu'nun, kendi soruşturmalarına yönelik bilgi ve belgelerin Doğan Medya Grubunda yayınlanmasından sorumlu tuttuğu Tuncay Özkan, "Benim ismimle yayınlanmış bir tana haber gördünüz mü?" diye sordu. Tanık Çalıkoğlu ise "İsminizle yayınlanması önemli mi? Sizin yöneticiliğini yaptığınızı biliyorum. Bu haberleri sizin servis ettiğinizi biliyorum." dedi. Özkan ise bunun üzerine hiçbir dönemde Doğan Medya Grubu'nun yayın politikasından sorumlu olmadığını söyledi. Özkan'ın, "Aslında ben bahsettiğiniz şekilde bir tane bile haber yapmadım ama madem yaptığımı düşünüyorsunuz hiç bana ulaşarak yanlış haber yaptığımı söylediniz mi? Bana tekzip gönderdiniz ya da hakkımda suç duyurusunda bulundunuz mu?" diye sordu. Tanık Çalıkoğlu ise bu sorulara "Hayır" cevabını verdi.