Rusya'dan 2003 yılında Antalya'nın Kemer ilçesine gelerek yerleşen Gashim Gasanov, Türk vatandaşlığına geçerek Haşim Hasanoğlu adını aldı. Hasanoğlu, Kemer'e yerleştikten sonra bir apart otel ve bazı gayrimenkul yatırımları yaptı. 2006 yılında Kemer'de yarım kalmış bir inşaatın müteahhidiyle ortaklık kuran Hasanoğlu, bu inşaatla ilgili 2011'de açılan dava neticesinde tüm malvarlığını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.
Müteahhit Bünyamin Ş. ve arkadaşı Osman P. ile yarım kalmış bir inşaatla ilgili ortaklık yaptığını anlatan Hasanoğlu, "Adi ortaklık sözleşmesi ile ortak oldum. İnşaat sözleşmesine göre, Bünyamin Ş.'ye düşen 12 dairenin 6'sı, Bünyamin Ş.'nin, 3 dairesi, diğer ortak Osman P.'nin, 3 dairesi de benim olacak şekilde ortaklık sözleşmesi yaptık. Herkes ortaklık payı oranında inşaatın yapılması ve bitirilmesi için para yatıracaktı. Buna istinaden bana ortaklık için 150 bin dolar ödemem gerektiğini söylediler. Bu parayı hemen ödedim, daha sonra para olmadığı gerekçesiyle inşaatı bitiremediler ve 50 bin dolar daha ödeme yaptım" dedi.
İnşaat bittikten sonra 3 dairesini aldığını belirten Hasanoğlu, ortaklardan Osman P.'nin, inşaatı yapan Bünyamin Ş.'ye, 3 dairesini alamadığı iddiasıyla 2011'de dava açtığını kaydetti. Hasanoğlu, "Beni aradı, davada şahit olmamı istedi. Kemer 1'inci Asliye Hukuk Mahkemesi şahit olarak beni çağırdı ve dinledi. Mahkeme bu davayı reddetti. Davacı kararı temyiz etmiş. Yargıtay kararı bozarak benim de davaya eklenmemi istemiş" diye konuştu.
Davacı Osman P. ve avukatı Umut G.'nin, dosya yüksek mahkemeden geldikten sonra birtakım evrak imzalattığını belirten Hasanoğlu, "Bana 'Sen şahitsin, seninle ilgili bir şey yok, şahitlik için tebligat imzalatıyoruz' dediler. Ben, 32 yıl Rusya'da yaşadım, Türkiye'deki hukuk sistemini bilmem mümkün değil. Sonrasında yasanın, adaletin ve vicdanların kabul edemeyeceği bir süreç yaşamaya başladım" dedi.
Kemer 1'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde tekrar görülen davada, 2019'da Osman P.'nin davasının kabul edildiğini belirten Hasanoğlu, "Mahkeme beni de Osman P.'ye karşı borçlu hale getirmiş. Bunu bana karar çıktıktan sonra davacının avukatı Umut G. söyledi. Avukat, 'Haşim abi bizim senden alacağımız yok, Osman'ın da senden bir alacağı yok. Bu dosyanın avukatı benim, senin hakkında mahkeme kalemi kararı yanlış yazmış ve bu karar senin yönünden yüksek mahkemeden bozulacaktır' diyerek, bana bir dilekçe yazdı ve karara itiraz ettim" diye konuştu.
Bu durumu öğrendikten sonra avukatı Hulusi Kızılkaya'ya gittiğini anlatan Haşim Hasanoğlu, "Karşı tarafın avukatının bana söylediklerini anlatarak, borcum olmadığına dair bir yazı yazdırdım. Osman P. ve avukatına yazıyı imzalatmak istedim. Yine benden alacakları olmadığını söylemelerine rağmen imzalamadılar" dedi.
Mahkemenin dava sonunda 520 bin liranın kendilerinden alınarak, faiziyle birlikte Osman P.'ye ödenmesine hükmettiğini aktaran Hasanoğlu, dosyanın 2019 yılı Eylül ayında tekrar Yargıtay'a gittiğini ve mahkeme kararının kabul edildiğini belirtti. Hasanoğlu, 2019 yılı Ağustos ayında da davacı Osman P.'nin avukatı Umut G. tarafından Kemer İcra Müdürlüğü'nce hakkında icra takibi başlatıldığını ve bütün malvarlığına haciz konulduğunu söyledi.
Kredi çekmek için bankaya gittiğinde durumdan haberdar olduğunu dile getiren Hasanoğlu, "Ben payıma düşen ödemeyi fazlası ile yaparak hak ettiğim 3 daireyi aldım, başka bir şey almadım. Osman P.'nin dairelerini ben almadım. Osman'a borcum yok. Bu adalet değil" dedi.
Geceleri uyuyamadığını, eşi ve çocuklarının psikolojisinin bozulduğunu belirten Hasanoğlu, "Osman P. ve avukatı Umut G. beni kandırmış. Bu arada icra dosyasını Osman'ın akrabası olan M.A.'ya devretmişler. Bana hala hile yapmaya devam ediyorlar ve alacakları olmadığı halde benden para almaya çalışıyorlar. Arabamı almak istiyorlar, evlerimin tapusuna haciz işlemişler, bankalara ve iş yerlerime haciz gönderiyorlar. Tüm ticari itibarım zedelenmiş durumda" diye konuştu.
Yargıtay kararıyla ilgili de itirazda bulunulan dava süreci hakkında bilgi veren avukat Hulusi Kızılkaya, yurt dışından gelerek Kemer'e yerleşen Haşim Hasanoğlu'nun, iki kişiyle bir inşaatın yapımı için ortaklık kurduğunu, paralarını ödediği ve sözleşmeye göre üç dairesini aldığını söyledi. Diğer ortak Osman P.'nin ise 'Ben bu inşaattan dairelerimi alamadım' diye müteahhit aleyhine dava açtığını kaydeden Kızılkaya, "Haşim Bey davada tanıkken dosya daha sonra Yargıtay'dan bozuluyor, dosya buraya tekrar geldiğinde Haşim Bey de bu davadan sorumlu hale getiriliyor. Ortaklık payından fazla aldığı bir şey yok, parasını ödemiş ama şu anda adamı borçlu hale getiriyorlar ve bütün malvarlığına haciz koyuyorlar. Yaklaşık 1.2 milyon TL bugün itibarıyla borç çıkartıyorlar" dedi.
Osman P.'nin 'Ben Bünyamin Ş.'den tapularımı alamadım. Ya bana tapularımı versin ya da bedelini ödesin' diye dava açtığına işaret eden Kızılkaya, "Mahkemeden talep bu. Biz bu davanın açılmasından sonra davacının vekili avukat Umut G. ile de görüştük. 'Bizim Haşim Bey’den bir alacağımız yok. Bu dosyada böyle bir talebimiz de yok. Ben bu parayı Haşim Bey’den almamak için ne gerekiyorsa onu yapacağım' dedi. Ama şu anda geldiğimiz aşamada arabasına, bütün tapularına haciz koymuşlar ve neredeyse bütün malvarlığını kaybetme tehlikesi yaşıyor" diye konuştu.
Kaynak: DHA