Tanrıkulu: Başsavcı şahsımı hedef gösterdi, olayı çarpıttı, hesap soracağım

ANKARA (ANKA)- CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının kendisine ulaşılamadığı yönündeki açıklamalarına ilişkin, "Başsavcı şahsımı hedef gösterdi ve olayı çarpıttı, kendisinden hukuk içerisinde hesap soracağım" dedi.

Tanrıkulu, partisine mensup Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Manisa Milletvekili Özgür Özel ile birlikte TBMM'de basın toplantısı yaptı. Basın toplantısına Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Bulut da katıldı.

-"2104'TE DARP EDİLEN GAZETECİ SAYISI 217"-

Reklam
Reklam

Tanrıkulu, Çağdaş Gazeteciler Derneğinin bir Medya Raporu hazırladığını belirterek şöyle dedi:

"Son üç ayda yaptıkları haberler yüzünden 13 gazeteci kovuşturmaya uğrayarak ifade verdi, 9 gazeteci hakkında gözaltı, tutuklama ya da hapis cezası kararı verildi. 2015 yılının başından beri 62 bin 273 internet sitesine erişim engeli bulunuyor. Son üç ayda 9 gazeteci görevleri sırasında ya da polis ya da esnaf tarafından fiziki saldırıya uğradı. Son üç ay içinde 30 gazeteci de keyfi kararlarla işlerini kaybetti. 2014 yılında 60'ın üzerinde gazeteciye 17-25 Aralık operasyonlarını haberleştirdikleri, köşelerine veya ekranlarına taşıdıkları için ceza ve tazminat davaları başta olmaz üzere yüzden fazla dava açıldı. Bu yıl içerisinde 559 gazeteci işten çıkarıldı. 2104'te darp edilen gazeteci sayısı 217."

Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Bulut da, "Tarihi yazar gazeteciler, gazetecilerin mesleklerine yönelik bir engelleme aynı zamanda tarihin yazımına dönük bir engellemedir" diye konuştu.

Reklam
Reklam

-"TÜM ÇIPLAKLIĞIYLA ORTAYA ÇIKMALIDIR"-

Bir basın mensubunun, "Bir gazetede yer alan haberde şehit edilen savcı Mehmet Selim Kiraz'ı kurtarmaya yönelik operasyona ilişkin iddialar var. İddialara göre önce polis fünye patlatıyor, ondan sonra silah sesleri geliyor, ne diyorsunuz?" sorusuna Tanrıkulu, şu yanıtı verdi:

"Ben bir avukat olarak mahkemelerin soruşturma dosyalarına verdiği yayın yasağına hep karşı çıktım. Bu dava dosyası bakımından da yayın yasağı kondu. Yayın yasağı niçin kondu onu da anlamış değilim. Çünkü hem savcı yaşamını yitirdi hem de diğer iki kişide yaşamını yitirdi, ortada bir zanlı yok şu anda. Yayın yasağı niye var? Bir an evvel hem otopsi raporu tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmalıdır, açıklanmalıdır hem de diğer ayrıntılar kamuoyunun vicdanını tatmin edecek bir biçimde açıklanmalıdır. Yayın yasağı şaibe ve karanlığı örtmeye yarıyor, başka bir işe yaramıyor" dedi.

-"BAŞSAVCI ŞAHSIMI HEDEF GÖSTERDİ VE OLAYI ÇARPITTI"-

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının kendisine ulaşılamadığı yönünde açıklama yaptığının hatırlatılması üzerine Tanrıkulu, şöyle dedi:

Reklam
Reklam

"Başsavcı şahsımı hedef gösterdi ve olayı çarpıttı, bundan da ben kendisinden de hukuk içerisinde hesap soracağım. Ben o gün bir cenaze törenindeydim, 1'e 5 kala cenaze töreni başladı. 2'yi 15 geçeye kadar devam etti. O sırada aranmışım değişik telefonlardan, çıkınca basın mensupları bana olayı sordular, ben de bilmediğimi ifade ettim. Daha sonra 212 numaralı bir telefondan arandım. Bir sekreter bir beyefendiyi verdi telefona, telefonda kendileri savcı yardımcısı olduğunu bana söyledi, bende olayın mahiyetini bilmediğimi, araştırma yapacağımı ve ona göre davranacağımı kendisine ifade ettim. Ondan sonra da aranmadım. Şahsın isminin de ne olduğu yanımda bulunan Şişli İlçe Başkanı kendi kartına şu şekilde yazdı, Orhan yazıyor, savcının ismi Orhan, telefon numarası yazıyor, o kadar. Bu olayın nasıl bir karanlık olay olduğu açık. Bir; bir güvenlik zafiyeti var, iki; bir istihbarat zafiyeti var, devlet savcısını kurban vermiştir. Başsavcı bunun hesabını vermelidir ilk önce. Kendi savcısını koruyamamıştır. Bizleri hedef göstermiştir. Bir güvenlik zafiyeti var, bir istihbarat zafiyeti var, devlet savcısını koruyamamıştır, bu tuzağı çözememiştir ve bu tuzağa da başkalarını çekmek istemiştir. Biz çok badire atlattık bu duruma gelene kadar, 90'lı yılların karanlık ortamlarından buralara geldik, neyin nereye varacağını öngörürüz, dolayısıyla o tuzağa ve provokasyona teslim olmadık, olay budur. Ne zaman CHP gündemi ele almışsa bir gündem mühendisliği ile bu tür provokasyonlar ortaya çıkmıştır. Çünkü AKP'nin 7 Haziran'a kadar kaostan başka şiddetten başka besleneceği hiçbir şey kalmamıştır. O nedenle ben halkımızı uyarıyorum, hiçbir provokasyona teslim olmayın ve gelmeyin." (ANKA/SON)

Reklam
Reklam

(MG/ÖZK)