Sosyal medyaya düşen yeni ses kayıtlarında, MİT’in geçmişte yapılmış bir telefon konuşmasının kayıtlarına ulaşabildiği şüphesine yer verildi. Bu da ancak MİT’in Türkiye genelinde kesintisiz dinleme yapması anlamına geliyor. AK Partili bir yöneticinin Başbakanlık bürokratı ile yaptığı bir başka görüşmenin ses kaydında ise Sayıştay raporlarının Meclis’e gönderilmesi halinde hükümetin yaşayabileceği sıkıntılara yer veriliyor.
Hürriyet'in haberine göre, dinleme kayıtlarının birinde Digitürk’ün satışına ilişkin iki işadamı arasındaki pazarlığa yer veriliyor. İşadamı A.T. ile F.S. arasındaki görüşmede, ihaleye girilmesi halinde bunun bazı gazetelerde haberinin yapılacağına ilişkin tehdide yer veriliyor.
Hemen ardından yayınlanan ses kaydında ise işadamı A.T. bu kez işadamı E.T. ile görüşüyor. Bu görüşme, MİT’in geçmişe dönük Türkiye genelinde bütün görüşmeleri kayıt altına aldığı şüphesini doğuruyor. 5 dakika 54 saniyelik kayıtta, F.S.’nin A.T.’nin Telekom ihalesine girmemeleri yönündeki geçmiş tarihli telefon görüşme kayıtlarının MİT’ten istenildiği iddia ediliyor. Söz konusu ses kaydında E.T., “MİT’ten şey geldi mi” sorusunu A.T.’ye yöneltiyor.
Bir başka ses kaydında ise AK Partili bir yönetici ile Başbakanlık bürokratı arasındaki diyaloga yer veriliyor. İki isim konuşmalarında Sayıştay raporlarından şikayet ediyorlar. Kamunun harcamalarını kontrol eden kurum olan Sayıştay’ın hazırladığı raporların Meclis’e gelmesi durumunda “AKP’nin duman olacağını” söylüyorlar.
Sayıştay’daki Ak Parti’ye yakın isimlerin AKP’yi zor durumda bırakan uygulamalara bürokratik taassup nedeniyle direnmemesinden yakınan AK Partili yöneticinin, “Hepsi bizim adamımız hepsi” sözleri dikkat çekiyor. AK Partili yönetici, konuşmanın sonraki bölümlerinde de Başbakanlık bürokratından Sayıştay Başkanı’na Başbakan’ın randevu vermemesini istiyor.
Youtube’a düşen bir başka ses kaydında ise rüşvet soruşturması nedeniyle tutuklandıktan sonra itiraz üzerine serbest bırakılan İranlı işadamı Reza Zarrab ile çalışanı Abdullah Happani arasında geçtiği iddia edilen telefon konuşmasına yer veriliyor. Bu kayıtta bir bakanın kendisine gönderilen rüşvetin 10 milyon Euro eksik olduğunu söylediği öne sürülüyor. Konuşmanın devamında Zarrab’ın adamının bir banka genel müdürüne de 2 milyon Euro verdiği belirtiliyor.
Bir başka ses kaydında Başbakan Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği öne sürülen konuşmaya yer veriliyor. Bu konuşmada da gelişmelerin gazetelerde nasıl yansıtılması gerektiği üzerinde duruluyor.