Konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, iktidar ve muhalefeti eleştiren Tarhan, 3 ay gibi kısa zamanda inanılmaz performans gösterdiklerini belirterek, "Parti kuramaz, seçime giremezsiniz" diyenlerin hepsini mahcup ettiklerini söyledi. Anadolu'nun hüznü yaşadığını, çünkü 13 yıldır bir zalimin elinde oyuncak olan Türkiye ve Anadolu'yu onun elinden almaya geldiklerini belirten Emine Ülker Tarhan, "Ağaçlarımızı kesiyorlar, topraklarımızı yağmalıyorlar. Kutularından dolarlar fışkırıyor. Bunlardan ancak döviz kardeşliği olur. Adamlara para yetiştiremiyoruz. Barajlarımız su dolu suya zam yapıyorlar. Petrol fiyatları 6 aydır düşüyor akaryakıta zam yapılıyor. Satılmadık değer bırakmadılar" dedi.
"MUHALEFETİN HİÇ Mİ SUÇU YOK?"
Bunu değiştirebilecek güçlerinin olduğunu belirten Tarhan, eleştirilerini şöyle sürdürdü:
Günahları öylesine çok ki, yeraltında ölen madencilerimiz için 'güzel öldüler' demişlerdi. Ülkemizin bir bölümü PKK'ya teslim ettiler. Bugün sınırlarımıza baktığımızda dünyaya terör ihraç eden bir ülkeye çevirdiler. Neden böyle 13 yıldır, neden bu maçı çeviremedik? Bunda iktidarın elbette muazzam sorumluluğu var ama bununla mücadele etmeyen beceriksiz muhalefetin hiç mi suçu yok? Bu insanlar yolsuzluklarını gizlemek için değiştirmedik ne kanun bıraktılar, ne kitap bıraktılar ne bir tek polis müdürü bıraktılar. Her şeyin üstünü örtmek için. Kendi çocuklarını teslim etmek istemedikleri yargıya bizim çocuklarımızı, masumları teslim ettiler, onları yıllarca içeride tuttular."
"PADİŞAH OLMAK İSTİYOR"
"İç güvenlik yasasıyla sadece o ucube sarayın içini ve kendilerini korumaya çalışıyorlar" diyen Tarhan, şöyle devam etti:
"Bugünün saraylısı, Atatürk'ün diktiği ağaçları tek tek kesti ve kendine ucube bir saray yaptı. O ucube sarayın içine oturdu. Şimdi sarayına kavuşmuş bir şehzade gibi dolaşıyor ama onunla da yetinmiyor padişah olmak istiyor. Bütün derdi padişah olmak. Padişah olmak istiyor ve millete karşı tarafsız olması gereken cumhurbaşkanı her gün çıkıp AKP'ye oy istiyor. Oysa şerefi üstüne yemin etmişti. Şerefi üstüne yemin eden biri, yeminini tutmuyorsa ne denir? Ben bunu söylemek istemiyorum."
Yargıçlık döneminde hırsızlar, sokak kabadayıları ve sapıklarla sonuna kadar mücadele edip hepsine cezalarını verdiğini anlatan Emine Ülker Tarhan, “3-5 hırsızla, bir sokak kabadayısıyla ve sapıklarla mücadele etmek için benimle yürümeye var mısınız? Onlara cezalarını vermek için var mısınız" diye mitingtekilere seslendi.
SÜLEYMAN ŞAH ELEŞTİRİSİ
Sonbaharda Suriye için çıkartılan tezkereyi hatırlatan Tarhan, “O zaman biz 'Herhalde bu tezkereyi çıkartan cengaverler, Şam'a gidecekler, hep söyledikleri gibi Cuma namazı kılacaklar' diye beklerken, bir de baktık ki ülkemizin dışındaki tek vatan toprağını terk edip kaçıp geri dönüyorlar. Meğerse tezkereden anladıkları buymuş. Vatan toprağını, bir gecede tası-tarağı, her şeyi toparlayıp bırakıp kaçmakmış. Üstelik utanca bakar mısınız, Türk bayrağını aldılar Öcalan'ın bayrağının altına, himayesine diktiler. Bu utanç onlara ömür boyu yeter mi? Bu utanç padişahınıza da, bakanınıza da, başbakanınıza da ölene kadar yeter" diye konuştu.
"ISMARLAMA FOTOĞRAFLAR"
Bu insanların Emevi Camii'nde namaza giderken Halep'teki türbeyi kaybettiğini belirten Tarhan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Muhtemelen TOKİ'ye devrettiler ve TOKİ Baba türbesi yaparlar. Birde çıkmışlar başbakan falan ısmarlama fotoğraflar çektiriyor. Ceketi çıkarmış, sanki çok olağanüstü bir şey yapmış gibi. Yahu siz geri kaçarken bir şehit veriyorsunuz. Ağlamanız, üzülmeniz gerekirken, sağa sola gülücükler dağıtarak bir takım pozlar veriyorsunuz. Öyle ceketi çıkartmak falan yetmez, Öcalan'ın bayrağı altına Türk bayrağını diken adam kravatını falan da gevşetecek. NATO'nun ikinci büyük ordusu bizde diyorsunuz ama küçücük bir avuç vatan toprağını koruyamıyorsunuz. Dünyanın en büyük ordusu olsanız ne olur."
DHA