Tarih nelere kadirdir. Neleri gördü. Neler yaşadı…

Tencere dibin kara, seninki benden kara….

Çok uzun zamandır, yaklaşık İki yılı aşkındır Hatay da Suriye de yaşanan savaşı ve Bu savaş da ölen Masum Anneleri,Gençleri ve Kundakta ölen bebekleri gördüm. Bana mektup gönderen Arkadaşım ve Tüm Dünyanın Çok merakta olduğu ve merakla beklediği Suriye de kimyasal silahı kim kullandı. Gerçekten de merak konusu. Bakın tarih neleri yaşamış neleri görmüş.

Suriye’ de kimyasal silah kullanımı, Truva savaşından günümüze kadar uzanan kimyasal ve biyolojik silah kullanımı tarihinin son evresi oldu.

İşte gelin Şu zamanımıza kadar uzanan süreç içerisindeki olaylara bir göz atalım.

Reklam
Reklam

Homeros'un Odise destanında Truva savaşlarında uçları zehirlenmiş okların kullanıldığından bahsedilir. Bu, savaşlarda kimyasal madde kullanımına dair ilk tarihi bilgidir. Mitolojide Odise, eşi Penelope'nin âşıklarını’da ucu zehirli oklarla ile öldürtmektedir. 1764’de ABD’de yerlilere dağıtılan çiçek virüsü taşıyan battaniyeler de Kızılderili katliamı sürecinin bir evresi... ABD’nin arşivlerinin açılmasından ısrarla kaçındığı türlü, çeşitli yöntemlerle bir asrı aşkın sürdürdüğü Kızılderili katliamının son evresinde, 1854’de A.B.D. Başkanı Franklin Pierca’nın toprak talebine bakın

Reis Seattle nasıl yanıt veriyor.(1)

“Biz Kızılderililer, bir su birikintisinin yüzünü yalayan rüzgârın yumuşak sesini, yağmurun temizliğini ve kokusunu, yağmurlarla yıkanıp temizlenmiş, çam ormanının kokusunu taşıyan rüzgârı severiz.

Hava önemlidir bizim için. Beyaz adam için bunun önemi yoktur. Bu toprakları da bizden alacak olursanız, çocuklarınıza havanın kutsal olduğunu öğretmeniz gerekir.”

Tüm savaşlarda olduğu gibi I. Dünya Savaşı'nda da AR-GE yoğunlaştı; kimyasal silahların sıklıkla kullanımının yolu açılmış oldu. Her iki cephede de askerler zehirli gazlardan genellikle körleşerek etkilendi...

Reklam
Reklam

II. Dünya Savaşı'nda ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt, mihver güçlerinin kimyasal silah kullanmaları durumunda hardal gazının misilleme olarak kullanılacağını söyledi. 2. Dünya Savaşı'nın sonlarında Hiroşima, Nagazaki bir yana napalm içerikli oksitleyici maddelerin karışımından yapılmış yakıcı bombalar ile Tokyo'da 106 kilometrekarelik alan küle çevrildi.

Auschwitz ve Nazi kamplarındaki Yahudi esirleri öldürmekte kullanılan ziklon B gazının hesabını Nazi komutanı Adolf Eichmann Şubat 1961'deki davada verdi.

1950’li yıllarda Kore'de, yöneltildiği canlı ya da cansız hedefleri cayır cayır yakan napalm bombaları ve göz yaşartıcı gazlar bol bol kullanıldı. 1960 Mayıs'ında Almanya'nın Kiel kentinde Nazilerden kalan sinir gazı stokları bulundu.

1962 – 1971 Vietnam savaşında ABD, Vietnamlıların gizlenmesini ve ormanlardan yiyecek sağlamasını önlemek için yaprak dökücü kimyasalları kullandı.

Halepçe katliamında ise

En az 5.000 Kürt sivilin öldüğü Halepçe Katliamı son yıllardaki en ağır kimyasal katliam olarak tarihin karanlık sahifelerinde yerini aldı. Halepçe katliamı İran-Irak 8yıl Savaşları sırasında, 1986-1988'de Saddam’ın K. Irak’taki El-Enfal isyanını bastırma operasyonunun bir parçasıydı. Katliamdan kaçan yaklaşık 460 bin Kürt sınırımıza yığıldı; bunun yaklaşık 51 bin kişisi ülkemize sığındı ve 4 yıl kamplarda kaldı.

Reklam
Reklam

Ya Şimdi…

Ve sene 2013… Suriye… Dünya savaşın eşiğinde… Kim mi kullandı? Tam BM heyeti denetimi sırasında 30’u aşkın siyasi eğilimdeki 1400 civarındaki bağımsız çeteyi zaten dize getirmekte olan Suriye meşru yönetimi mi? Yoksa meşru yönetimi zor duruma düşürmek için insanların iç organları parçalayıp yiyen, kanını içen ne idüğü belirsiz çeteler mi? Karine ve tahminlere dayanan BM raporuna rağmen takdir sizlerin…(2)

Ancaaak… Bir de bir ülke var ki; tarihi boyunca kimyasal gazla hiç tanışmamışken, Uluslararası Af Örgütünün kendisine gaz satışı yapılmaması çağrısına rağmen, Avrupa örnek gösterilerek, kahramanlık abidesi olarak gösterilen, verilen talimatlarla, barışçı ve uysal halkı kendi kolluk güçlerince ha babam de babam gazlanmakta. Bilanço: 7 şehit, 11 göz kaybı, binlerce yaralı ve evine ekmek almaya giderken kafasına aldığı gaz fişeği darbesiyle aylardır komada küçücük bedeniyle ölüm kalım mücadelesi veren bir yavrumuz…

Tencere dibin kara, seninki benden kara ve Hüsnü Mahalli’nin dediği gibi “Her şey çok iğrenç…”

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz