Tarihi Duvara Modern Sıva Tartışması

Tarihi Kentler Birliği’nin ve ÇEKÜL Akademi’nin eğitim programı kapsamında Milas’a düzenlediği teknik geziye sıva tartışması...

Tarihi Kentler Birliği’nin ve ÇEKÜL Akademi’nin eğitim programı kapsamında Milas’a düzenlediği teknik geziye sıva tartışması damga vurdu.Restorasyonu devam eden Tarihi Çöllüoğlu Hanı’nın duvarlarının çimento sıva ile kapatılması konunun uzmanları tarafından büyük bir yanlış olarak değerlendirildi.Tarihi Kentler Birliği ve ÇEKÜL Akademi’nin ortaklaşa düzenlediği güz dönemi eğitimleri sunumlar ve toplantıların yanı sıra teknik gezilerle devam etti. Teknik gezilerin son durağı da içinde barındırdığı tarihi yapı bakımından oldukça zengin olan şehirlerden biri olan Milas oldu. Belediyeler bünyesinde çalışan mimar, şehir plancısı, mühendis, sanat tarihçisi, arkeolog, proje uzmanlarından oluşan grubun ilk önce Çölloğlu Hanı ve Arasta’yı gezdi. Milas Belediyesi KUDEP üyesi ve Arkeolog Ernur Öztekin’in rehberliğinde gezen 30 kişilik ekipten bazıları, Öztekin’e Çöllüoğlu Hanı’nın duvarına bitişik durumdaki dükkanları gezerken sokak sağlıklaştırma çalışmalarının han duvarına yansıması konusunda dikkat çekici birkaç soru sordu.“Tarihi han duvarının çimento harçla kapatılması doğru bir uygulama mı? Bu uygulama ile duvardaki tarihi rozetler ya da tarihi kalıntılar görmezden gelinmiyor mu?” şeklindeki soruya önceden de tarihi han duvarına eski dönemlerde de bazı eklentiler yapıldığını belirterek cevap veren Arkeolog Öztekin, burada tek yapı ölçeğinin düşünmemek gerektiğini, yapının büyük bir kompleks olarak düşünülmesi gerektiğini söyledi. 15 farklı şehirden belediye çalışanının bulunduğu ekip, tarihi han duvarındaki uygulamayı yanlış bir uygulama olarak değerlendirirken Muğla Belediyesi’nde görevli Sanat Tarihçisi Esin Gençtürk Gümüş’te konuyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.Restore ve sağlıklaştırma çalışmalarının çok zorlu bir süreç olduğunu belirten Sanat Tarihçisi Esin Gençtürk Gümüş, her restorasyon çalışmasını yapıya bir tecavüz ve müdahale olarak nitelendirerek şunları kaydetti; “ Restorasyon yapıya hem bir tecavüz hem de aynı zamanda bir müdahaledir. Bu literatürde bu şekilde geçer. Yapı, restorasyon çalışması sırasında özgünlüğünden her zaman bir şeyler kaybeder. Bugün ne yazık ki Türkiye genelinde ihale yönteminden de kaynaklanan nedenlerle ne yazık ki alanında uzman kişilerce restorasyon çalışması yapılamıyor. Burada irdelenmesi gereken tabi ki ihale yöntemidir. En düşük fiyatı veren firma ihaleyi alır. Ama yaptığı işler her zaman tartışılır. Müteahhit firmanın ekibinde restoratör, mimar, sanat tarihçisi gibi bir personel olmadığı zaman o dönem eklentileri çok fazla anlaşılamayabilir”Tarihi yapılarda çimento sıvaya karşı olduğunu dile getiren Gençtürk, tarihi han duvarının üzerine eski dönemlerde çekilen sınavın tamirinde çimento sıva yerine Horasan harcı kullanılması gerektiğini kaydetti. Gençtürk yaptığı açıklamalarda şu ifadelere yer verdi; “Restorasyonlarda kullanılması gereken aslında hidrolik kireçtir. Yani kum, su, kiremit tozu ve söndürülmüş kireçten oluşan geleneksel Horasan harcına en yakın harç bugün budur. horasan harcı Roma Dönemi’nden itibaren kullanılmış. Yapılan analizlerde hidrolik kirecin, hidrolik sıvanın Horasan harcına en yakın harç olduğu tespit edilmiş uzmanlarca ve artık restorasyonda hidrolik kireç öneriliyor. Tarihi yapılarda çimento sıvaya karşıyız. Benim şahsi görüşüm; belediye mülkiyetinde olan, belediyenin çalışma alanında olan anıtsal tescilli yapılar için hidrolik kireç kullanılması şart diye düşünüyorum”

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: