Tarihin “Karadul” olarak adlandırdığı seri katil: Belle Gunness

Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan Belle Gunness, tarih boyunca işlediği korkunç cinayetler nedeniyle “Karadul” lakabıyla anıldı. Zengin olma hayaliyle birçok evlilik yapan Gunness vahşi duygularına engel olamadı ve tarihin en acımasız katillerinden biri olarak tanındı.

Seri katil Belle Gunness, zengin olmak için Norveç’ten Amerika Birleşik Devletleri’ne göç eden genç bir kadındır. Amerika’daki yaşamı boyunca yalnızlık çeken Gunness çareyi gazeteye “Norveçli bir eş adayı” için ilan vermekte buldu. İlanı görüp başvuran erkeklerden en zengin olanını seçen Gunness, bir süre evli kaldıktan sonra eşlerini hayvanlar için kullanılan parazit ilacı ile zehirleyip ahıra gömüyordu. Böylece ölen kişinin servetine sahip oluyordu. Resmi olarak en az 14, kanıtlanmamış olan söylentilere göre 100’den fazla insanı öldürdüğü düşünülüyor. İşte tarihin en acımasız katillerinden biri olan Belle Gunness’in hikayesi...

Reklam
Reklam

Doğum adıyla Brynhild Paulsdatter Storset (Belle Gunness), 11 Kasım 1859 yılında Norveç’in Selbu şehrinde dünyaya geldi. Bir taş ustasının kızı olarak hayata gözlerini açan Gunness’in en büyük hayali ise büyük bir servete sahip olmaktı. Bu hayalinin peşinden 1881 yılında Amerika Birleşik Devletleri’ne göç etti.Para hırsından gözü kör olmuştu ve hedefi olan servete ulaşmak için akıllara durgunluk verecek bir yöntem geliştirdi.

Gunness, Amerika’ya göç ettikten kısa bir süre sonra eş bulmak için gazeteye ilan vermeye başladı. İlanda yalnızlık çektiği ve tercihen Norveçli biriyle hayatını birleştirmek istediği yazıyordu. Daha sonra Gunness ilan üzerinden ona ulaşan kişilerden en zengin olanını seçip evleniyordu. Onunla evlenen adam güzel bir kadınla evlendiğini ve iyi bir evlilik yaptığını düşünüyordu. Bu nedenle evlilik yaptığı kişi parasını gönül rahatlığıyla ona emanet ediyordu. Paranın emanet edilmesinden sonra ise Gunness planını devreye sokuyordu. Doğru zaman geldiğinde kocasını hayvanlar için kullanılan parazit ilacı ile zehirleyip ahıra gömüyordu.

Reklam
Reklam

Belle Gunness, 1884 yılında Mads Sorenson ile evlendi. Sorenson’un yanmış bir şeker dükkanı ve bir evi vardı. Evlendikten sonra ise çift bu mülk içinde sigorta şirketinden yüklü miktarda ödeme aldı. Sorenson iki hayat sigortası satın almıştı. 30 Temmuz 1890 tarihinde hayat sigortalarından biri sona erecekti. Sorenson o gün beyin kanamasından öldü. Gunness eşinin baş ağrısıyla eve geldiğini ve ağrısının geçmesi için kendisine kinin tozu verdiğini söyledi. Ağrı kesici içtikten sonra kocasını kontrol ettiğinde onun ölmüş olduğunu belirtti. Gunness, hem süresi dolan hayat sigortası poliçesinden hem de o gün yürürlüğe giren poliçeden toplam 5.000 dolar aldı. Kocasının ailesi soruşturma talebinde bulunmasına rağmen hiçbir suçlama yapılmadı.

1901 yılında evlendiği yeni kocası Peter Gunness’in bebeği ve ardından Peter Gunness de dahil olmak üzere açıklanamayan birkaç ölüm daha takip etti. Peter, Gunness ile evlendikten 8 ay sonra kafatası yaralanması nedeniyle öldü. Gunness, onun yüksek bir raftan bir şey almak için uzandığı sırada kafasına bir kıyma makinesinin düştüğünü ve kafasının paramparça olduğunu söyledi. Bu olay kayıtlara kaza olarak geçti ve Gunness yine paçayı kurtardı.Ancak yıllar sonra Belle’nin arazisinde evlatlık kızı Jennie dahil olmak üzere birçok ceset bulundu.

Reklam
Reklam

Gazete ilanlarından artık istediği sonucu alamayan Gunness daha sonra aracılık yapan kişiler sayesinde zengin adamlarla tanışmaya başladı. Talipleri, önce çiftliğine nakit para getiren ve sonra sonsuza dek ortadan kaybolan sonraki kurbanlarıydı. John Moo, Henry Gurholdt, Olaf Svenherud, Ole B. Budsburg, Olaf Lindbloom, Andrew Hegelein bunlardan sadece birkaçıydı.

1908 yılında Andrew Hegelein’in erkek kardeşi Gunness’ten şüphelenmeye başladı. Tam bu sırada Gunness’in çiftlik evi yandı. İşçiler yangının harabeye çevirdiği evde dört tane iskelet buldular. Üçünün üvey çocukları olduğu belirlendi. Ancak Gunness olduğuna inanılan dördüncüsünün kafatası açıklanamaz bir şekilde ortada yoktu. Yangından sonra kurbanları çiftliğin etrafındaki sığ mezarlarından çıkarıldı.

Ray Lamphere, Gunness’in kötü işlerinde ona yardım eden kişiydi. Kasım 1908’de Lamphere, yangınla bağlantılı olarak kundakçılıktan mahkum edildi. Daha sonra Lamphere, Gunness’in öldürüp servetlerini almak için gazeteye “eş arıyorum” ilanları verdiğini itiraf etti. Lamphere, Gunness’in kendisinden çocuklarıyla birlikte çiftlik evini yakmasını istediğini belirtti. Lamphere ayrıca Gunness’e ait olduğu düşünülen cesedin aslında bir cinayet kurbanı olduğunu, araştırmacıları yanıltmak için seçilmiş ve yerleştirilmiş olduğunu iddia etti.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: