Tarım Alanlarında Don Zararı

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım alanlarında meyve bahçeleri, sebze alanları,...

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım alanlarında meyve bahçeleri, sebze alanları, hububat, şekerpancarı, ayçiçeği tarlalarında yörelere göre 29-31 Mart tarihleri arasında yaşanan don, bazı yerlerde fırtına ve dolunun zarara neden olduğunu bildirdi.TZOB Genel Başkanı Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2014 yılı Ocak ve Şubat aylarında hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinin meyve ağaçlarında çiçek tomurcuklarının erken farklılaşmasına, su kapsamlarına artmasına yol açtığını, bunun da ağaçlarda erken çiçeklenmeye ve dolayısıyla dona karşı hassasiyete neden olduğunu belirtti.Çiçeklenme döneminde meyve türlerine göre değişmekle beraber çiçeklerin 0,6, küçük meyvelerin ise 0,5 santigrat derecenin altındaki hava sıcaklıklarında zarar görmeye başladığını bildiren Bayraktar, “Don zararının şiddetine, düşük sıcaklığın derecesi kadar bu ortamda kalış süresi de etkilidir. Özellikle Anadolu’nun iç kesimleri ve geçiş bölgelerinin ilkbahar geç donları açısından riskli bölgelerdir” dedi.Bayraktar, Mart ayının son günlerinde bazı bölgelerde yüksek kesimlerde yağan kar ve devamında sıcaklıkların bölgelere göre değişmekle beraber sıfırın altına, eksi 10’lara varan derecelere düşmesi nedeniyle İç Anadolu, Doğu Anadolu, Karadeniz bölgeleri ile geçiş bölgelerinde yaşanan dondan fındık, kayısı, elma, kiraz, vişne, erik, şeftali, kivi, badem, narenciye, bağ alanları ve karpuz tarlaları etkilendiğini vurguladıBÖLGELER İTİBARIYLA DON ZARARIZiraat Odaları’ndan alınan gelen bilgilere göre, önemli meyve üretim illerinden Hatay, Osmaniye, Muğla, Afyonkarahisar, İzmir, Bursa, Yalova, Burdur’da herhangi bir zararın oluşmadığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:“Karadeniz Bölgesi'nde, yüksek kesimlerinde 250 ile 750 metre rakımda etkili olan kar yağışı fındıkta don riskinin artmasına neden oldu. Yağan kar ve devamında sıcaklıkların eksi değere düşmesi nedeniyle Karadeniz Bölgesi’nde fındık ve kivi bahçelerinde özellikle yüksek kesimlerde yüzde 70-80’lere varan oranlarda don zararı meydana geldi. Don zararı en fazla Ordu, Giresun ve Trabzon il ve ilçelerinin yüksek kesimlerinde görülmekle birlikte, fındık üretiminin yapıldığı diğer illerde de yer yer zararlar oluştu. İç Anadolu, Doğu Anadolu ve geçiş bölgelerinde, hububatta Konya, Ankara, Çankırı, Kırıkkale, Yozgat, Nevşehir illerinde sararmalar görüldü. Aksaray’da şekerpancarı ve ayçiçeğinde de don zararı var. Malatya’da kayısı, Amasya’da elma bahçelerinin tamamına yakını dondan etkilenirken, elmada, Niğde’de yüzde 70-80’lere ve Karaman’da yüzde 50’lere varan don zararı görüldü. Don zararı tarım alanlarında kayısı, şeftali, badem, erik ve elmalar ile bağlarda değişen oranlarda zarara neden oldu. Malatya’da kayısı, elma, şeftali, kiraz, ceviz ve bağlarda zarar meydana geldi. İç Anadolu’da elma üretiminin yoğun olarak yapıldığı Karaman’da don olayında erken uyarı istasyonlarından alınan verilere göre düşük sıcaklığın eksi 8 0C’lere ulaşması pembe rozet döneminde olan elmalarda yüzde 50’lere varan oranlarda zarara neden oldu. Yine Tokat ilinde bağ ve fındık alanları değişen oranlarda dondan zarar gördü. Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde, Adana ve Mersin’de yer yer oluşan soğuk hava, fırtına, dolu ve don narenciye, erik, kayısı, karpuzda zarara yol açtı. Kahramanmaraş ilinde başta ceviz olmak üzere birçok meyve gibi ürünlerde bazı alanlarda yüzde 100’e varan oranlarda don zararı gerçekleşmiştir. Kahramanmaraş’ta ceviz, Adıyaman’da Antep fıstığı başta olmak üzere, meyve bahçelerinde don yaşandı. Isparta’da kayısı, badem, şeftali, erik, kirazda yüzde 60-70’lere varan zarar var. Örtüaltı sebze yetiştirilen alanlar da yörelere göre değişen oranlarda zarar gördü.”HASAR TESPİT ÇALIŞMALARINDAN SONRA ZARARDA KESİN SONUÇLAR BELLİ OLACAKDon olayının yaşandığı ve don zararının olduğu illerde hasar tespit çalışmalarına bugünlerde başlanacağına dikkati çeken Bayraktar, şöyle devam etti:“Önümüzdeki günlerde sigorta eksperleri ve hasar tespit komisyonlarının çalışmaları tamamlandıktan sonra zararda kesin sonuçlar ortaya çıkacak. Bununla birlikte, halihazırda ilk gözlemlere göre bu yıl fındık, kayısı, elma, kiraz, vişne, erik, şeftali, kivi, badem, narenciye, üzüm, ceviz, Antep fıstığı gibi ürünlerde rekolte kaybı beklenmektedir. Bu meyve türlerinden özellikle fındık ve kayısı önemli ihraç ürünlerimizdendir. Bunlarda yaşanacak rekolte kaybı ihracatı da olumsuz etkileyecektir. Türkiye, son yılda, ortalama olarak yıllık 238 bin ton fındık ihraç etmiş ve karşılığında 1,5 milyar dolar döviz elde etmiştir. Kayısıda da Türkiye son 10 yılda, ortalama olarak yıllık 314 milyon dolar döviz kazanmıştır. Bunların yanı sıra, Antep fıstığı, elma, kiraz da önemli döviz girdisi sağlayan ürünlerimiz arasındadır.”ZARARIN EN AZA İNDİRİLMESİ İÇİN YAPILMASI GEREKENLERDon riskinin devam ettiğini, tekrarlama ihtimali bulunduğunu vurgulayan Bayraktar, zararın en aza indirilmesi için yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:“Don olayından önce meteorolojik bilgilerin erken uyarı sistemiyle çiftçiye aktarılması, üreticilerimizin de bu uyarıları dikkatle takip etmeleri gerekmektedir. Bu uyarılara hazırlıklı olunmalıdır. Meyve bahçelerinde don zararının önlenmesinde veya zarar şiddetinin azaltılmasına yönelik bir takım tedbirler alınmalıdır. Bahçelerde bu iş için yapılmış özel sobaların kullanılması, rüzgar pervaneleri kullanılarak bahçe havasının karıştırılması, ağaçların üzerine mikrosprinkler uygulaması veya yağmurlama sulama ile tepeden ağaçların ıslatılması, su püskürtülmesi (yaprağını döken ağaçlara), bahçenin değişik yerlerinde sap-saman vesaire yakılması gibi uygulamalar don zararının şiddetinin azaltılmasında kullanılan tekniklerdir. Bu tekniklerden bazılarının yüksek maliyete sahip olması, bazılarının da uygulama güçlüğü nedeniyle çiftçilerimiz tarafından yoğun olarak kullanılmamaktadır. Bahçelerde bölge ekolojisine uygun tür ve çeşitler yetiştirilmelidir. Ayrıca meyve ağaçlarının bakımı tam olmalı, gerekli kültürel işlemler aksatılmadan yapılmalıdır. Bakımlı ağaçların bu tür ekolojik olaylara daha dirençli oldukları bir gerçektir. Çiftçilerimiz sigorta yaptırmayı da ihmal etmemelidir. Tarım Sigortaları Kanunu kapsamında sigorta yaptıran çiftçiler, devlet tarafından desteklenmekte, belirtilen risklerden zarar görmesi halinde zararları karşılanmaktadır. Tarım sigortalarından beklenen faydanın sağlanabilmesi, üreticinin tarım sigortasına talebinin artması için prim miktarları ve muafiyet oranları düşürülmelidir.”"BORÇLAR FAİZSİZ OLARAK ERTELENMELİ"Çeşitli nedenlerle tarım sigortası yaptıramamış olan üreticilerin de oluşan zararlarını il/ilçelerde oluşturulacak olan Hasar Tespit Komisyonları marifetiyle mutlaka tespit ettirmeleri gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, “Kuraklık, don, fırtına, aşırı yağış, sel, dolu gibi tabii afetlerin bolca yaşandığı ülkemizde üreticilerimizin mağduriyetlerinin giderilmesi ve üretimin sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından, üreticilerimizin Ziraat Bankası, özel bankalar, Tarım Kredi Kooperatifleri, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) prim borçları ile elektrik borçlarının faizsiz olarak ertelenmesi, bir sonraki üretim dönemi için ihtiyaç duydukları finansmanın sağlanması bir zorunluluk olarak görülmektedir. TZOB olarak bu konuda gerekli girişimlerde bulunacağız” dedi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: