ANKARA (İHA) - Türkiye'de ilk kez tarım ürünlerinin hisse senedi gibi alım satımını öngören lisanslı depoculuk sistemi başlayacak.
Sistemin İMKB'deki hisse senedi satış sistemiyle aynı olacağını söyleyen TMO Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu, "Ürünü depoda bekleyen üretici istediği zaman ürününü kağıt üzerinden alış ve satış yapabilecek" dedi. TMO Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, AB standartlarında bir alım satım sistemini öngören lisanslı depoculuğun şirketleşme şeklinde tesis edileceğini bildirdi. Tarım ürünlerine kalite güvencesi de veren sistemde, üreticilerin ürününü yapılacak olan depolarda stok edebileceğini ve istediği zaman kağıt üzerinden satışa sunabileceğini belirtti.
Sistemin İMKB'deki hisse senedi satış sistemiyle aynı olacağını belirten Kemaloğlu, broker aracılığıyla satışların yapılacağını ve üreticinin pazar aramak zorunda kalmayacağını belirtti. Lisanslı depoculuk sistemini ilk adımını Polatlı'da gerçekleştireceklerini, ardından bunun Türkiye'ye yaygınlaştırılacağını belirten Kemaloğlu, "Böylece ülkenin neresinde olursanız olun tek merkez alım satım yapabileceksiniz. Ürünün eski düzende köy ambarlarında depolanmasına gerek kalmayacak" dedi. Hububatta modern depolara ihtiyaç bulunduğunu, bu nedenle birkaç yıldır özel sektöre depoculuk faaliyetlerine yönlendirmek istediklerini, fakat özel sektörün ekonomik bulmadığı için fazla girişimi olmadığını kaydeden Kemaloğlu, bu nedenle "Türkiye'de Depoculuk Eylem Planını" hayata geçirmeye hazırlandıklarını da açıkladı.
Kemaloğlu, önümüzdeki haftalarda kamuoyuna açıklayacakları bu plan ile depoculuk faaliyetinde bulunacak özel sektöre uzun süreli kiralama garantisi verileceğini ve bunun en az 5 yıl olduğunu bildirdi. Kemaloğlu, tarım ürünlerinde değerli kağıt üzerinden alım satımı öngören lisanslı depoculuk sisteminin Türkiye'deki ilk uygulamasına önümüzdeki günlerde Polatlı'dan başlanacağını kaydetti.
"DEPO İÇİN ÖZEL SEKTÖRE ARAZİ TAHSİS EDECEĞİZ"
Lisanslı depoculuğa neden ihtiyaç duyulduğuna ilişkin değerlendirmede bulunan Kemaloğlu, hububat piyasalarında risk ve belirsizlik bulunduğunu, sermaye dönüşüm hızının yavaş olduğunu, arz 2-3 aylıkken talebin 12 aya yayıldığını, ürün muhafazasında yer ve zaman sorunu yaşandığını anlattı. Piyasa giren ürün miktarının 23.5 milyon ton, mevcut depo kapasitesinin ise 13.1 milyon ton olduğuna işaret eden Kemaloğlu, Türkiye'nin 10.4 milyon tonluk depo ihtiyacının bulunduğunu vurguladı. Bu açığı gidermek için oluşturulan projenin Şubat ayında kamuoyuna açıklanacağını duyuran İsmail Kemaloğlu, TMO'nun ana statüsündeki 4'üncü maddenin verdiği yetki kapsamında, depolama altyapısının tamamlanması için kurumun belirlediği yerlerde özel sektörce yapılacak depolara 5 yıl kiralama garantisi vereceklerini, arazi tahsis edeceklerini anlattı. Kemaloğlu, Batı'da buna benzer örnekler bulunduğunu dile getirerek, belirledikleri yerlerde özel sektörün uzun vadeli kiralama garantisiyle kendilerine depo tahsis etmesinin amaçlandığını aktardı.
Bu depoların sahibi olmayacaklarını, kiralayarak üreticileri tahsis edeceklerini ifade eden Kemaloğlu, "Özel sektörden bizim adımıza depoları işletmesini, müdahale alımı yapmalarını da isteyeceğiz" diye konuştu. Kemaloğlu, bankaların, TMO'nun arkadaki kurum olduğunu görerek özel bir kredi yöntemiyle bu sistemi desteklemelerini istediklerini söyledi. Ofisin depolama konusunda sıkıntısı olduğunu belirten Kemaloğlu, "Ofis yıllık aldığı hububatın önemli bir kısımını toprağa, yani açığa alıyor" dedi. Kemaloğlu, bu sistemin asıl getirisinin üreticiye olacağını kaydederek, üreticinin istediği her yerde ürününü TMO'nun tahsis ettiği depolara ücretsiz koyabileceğini ifade etti. "Bu sistem TMO'nun depolama altyapısını da yenilemesi demek" diyen Kemaloğlu, projenin kamuya yük olmayacağına dikkat çekti.