Tarsus'daki gizli kazıyla ilgili CHP'li vekilden olay yaratacak iddia

Tarsus'daki esrarengiz kazıyla ilgili gelişmeler gündemi sarsacak cinsten... Tarsus 82 Evler Mahallesi'nde gizlilik kararı içinde birinci yılını dolduran kazıdaki gizem, yeni iddialarla boyut kazanırken, beşinci kez kazı evine girmeye çalışan CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Yazıcı, olaydaki sırrın Hıristiyanlığın önemli isimlerinden Tarsuslu Aziz Paul’ün kayıp İncil’i ile ilgili olduğunu öne sürdü. Öte yandan gizemli kazının arkasında polis eşi Sibel Erdal’ın hikâyesi var...

Beşinci kez kazı evine girmeye çalışan CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, olaydaki esrarın Hıristiyanlığın önemli isimlerinden Tarsuslu Aziz Paul’ün kayıp İncil’i ile ilgili olduğunu iddia etti. Hürriyet gazetesinden Bülent Sarıoğlu'nun haberine göre, Atıcı, bu kazıdan önce doğrudan Vatikan’dan gönderilen koordinatla define avcılarının çalıştırıldığına dair bilgiler aldığını söyledi. CHP’li Atıcı, bir yıllık araştırmasıyla ilgili şunları söyledi:

ARKEOLOGLAR KORKUYOR

“Ben oraya arkeolog götüremiyorum. Arkeoloji Derneği’ni aradım, birçok arkeolog var. ‘Ben hekimim, oraya girsem de anlamam. Siz de gelin’ dedim. Ama arkeologlar korkudan giremiyorlar. İşin uzmanları bunun arkeolojik kazı olmadığını söylüyorlar. Orası bir define yeri, yani devlet define arıyor. İlk gittiğimde avluya aldılar. Ne göreyim ben, mağara ağzı gibi 4 delik var. ‘Vallahi de billahi de bir şey çıkmadı’ dediler. O zaman niye 24 saat Özel Harekât koruyor? O gün oranın en yetkilisi benimle çadırda görüştü. Polisler onu korumak için etrafımızı uzun namlulu silahlarla sardılar, adeta etten bir duvar ördüler. ‘Nereden geliyorsunuz?’ dedim, ‘Sormayın’ dedi. Sanıyorum MİT’ten bir yetkiliydi. O kişi, olayın pek çok uluslararası bağlantısı olduğunu söyledi. ‘Bu Vatikan’la ilişkilidir. Hocam bu milli bir meseledir. İnanın burada milli bir iş yapıyoruz. Sizden ricam 10 gün sabredin’ dedi. Ama 10 aydan fazla geçti üzerinden.

Reklam
Reklam

HAZİNE DEVEDE TÜY

3-5 kilo altın için bu yapılacak iş değil. Ben şunu iddia ediyorum; burada hesap, Aziz Paul’ün İncil’iyle ilgili. Aranan bu. İddia şu ki bu gizli kazıdan önce gayrimeşru olarak birileri kazı yapıyor ve bu da Vatikan tarafından destekleniyor. Hatta bizatihi arama koordinatları, nokta olarak Vatikan’dan veriliyor. İki evi önceden kiralamışlar. Normalde aylık kira 300-500 lira iken 5 bin liraya kiralamışlar. Bir evi de çok uçuk bir fiyata satın almışlar. İçlerindeki polis güya intihar ediyor. Nasıl bir intihar; tabancasını temizlerken ensesinden vurulmuş. O dönemin savcısı sözde buna inanmış ve dosyayı kapatmış. Yani çok boyutlu bir olay. Aziz Paul’ün Hıristiyanlık’ta İsa’dan sonraki en önemli kişi olduğu düşünülüyor. Dakyanus Hazinesi bu İncil’in yanında devede kulak tüyü kalır, kulak bile değil. Eğer o İncil gittiyse bir daha gelmez. Vatikan dünyayı verir o İncil’i vermez. Buna hiçbir şekilde paha biçilemez. Biz de bu kadar süreden sonra şeffaflık olsun istiyoruz. Şeffaflık suiistimalleri önler. Sonuçta buradan çıkan her şey milletin malıdır.”

Reklam
Reklam

SIR KAZADAN CİNAYET ÇIKACAK

2012 yılında beylik tabancasıyla vurulan 22 yıllık polis memuru Mithat Erdal’ın eşi Sibel Erdal o tarihten bu yana eşinin defineciler tarafından şehit edildiğini ispat etmeye çalışıyor. Hürriyet gazetesinden Ömer Erbil'in haberine göre, olay gününde definecilerle işbirliği yaptıkları iddia edilen polislerin bunun bir cinayet olmadığı yönünde tutanaklar tutması Sibel Erdal’ın 5 yıldır kapı kapı dolaşmasına neden oldu. Ölüm tehditleri alan Sibel Erdal, sonunda çareyi Cumhurbaşkanı’na mektup yazmakta bulmuştu. Tarsus’ta süren gizemli arkeolojik kazılar işte bu mektupla başladı.

BENİ YAKACAKLAR

Mithat Erdal 22 yıllık polis memuruydu. Bir gün eve geldiğinde eşi Sibel, Mithat Erdal’ın canının çok sıkkın olduğunu fark etti. “Ne oldu” diye sordu. Sibel son dönemde eşinin telefon konuşmalarından bir şeylerin ters gittiğini anlıyordu ama sormaya da pek cesaret edemiyordu. “Beni yakacaklar” dedi eşi Mithat. Elinde bir CD’yi göstererek ‘’Bu benim teminatım, gerekirse Ankara’ya gidip olup biteni anlatacağım’’ dedi. Sibel Erdal telaşla “Neler oluyor çocuklara bir şey yapmasınlar’’ deyince polis eşi “Benim haricimde kimseye dokunmazlar” dedi ve anlatmaya başladı:

Reklam
Reklam

HAZİNE SIR OLDU

“Bir süredir definecilerin içine muhbir olarak sızdım. Önemli bir kral mezarını kazıyorlar. İlçe Emniyet Müdürü görevlendirdi. Kaçakçılık Şube adına sızdım. Olup biteni rapor ediyorum. Lahtin içinde altından 32 şamdan, kadeh, sikke gibi çok değerli hazine var. Dün akşam lahit kapağı açılmadan Kaçakçılık Şube benim ihbarımla baskın yaptı. 7 kişi tutuklandı. Ancak bugün baktım ki tutanakta hazineden söz edilmiyor, lahtin içi boş yazıyor. İtiraz ettim. Emniyet Müdürü’ne anlatmaya gittim, beni susturdu. Meğer hepsi şebekenin içindeymiş.’’

ENSEDEN KURŞUN

Polis memuru, eşine olan biteni Ankara’ya şikâyet edeceğini söyledi. Bu süreçte Mithat Erdal’ın beylik silahına 15 günlüğüne el konuldu. Erdal, çocuklarını camlardan uzak tutuyor, sürekli takip edildiğinden söz ediyordu. Defineci şebekesinin de hedef tahtasına oturmuş, tehdit ediliyordu. Beylik silahının kendisine iade edilmesinden bir gün sonra izbe bir yerde kendi silahıyla ensesinden vuruldu. Arkadaşıyla şakalaşırken vurulduğu yönünde kayıt düşüldü. Ne definecilerden söz edildi ne de cinayetten. Silahı ateşleyen Hüseyin Yasak 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak bunun bir defineci cinayeti olduğu gizlendi.

Reklam
Reklam

EVE CD BASKINI

Sibel Erdal’ın iddiasına göre bunun sebebi Tarsus Emniyet Müdürü eşine yazılı değil sözlü olarak görev vermişti ve bu durum yasal değildi. Bir başka iddia ise defineci şebekesiyle ortak iş yapıp hazineyi paylaşmışlardı. Ancak Polis Memuru Mithat Erdal’ın söz ettiği hazine sırra kadem bastı. İki çocukla ortadan kalan Sibel Erdal hak mücadelesine başladı. “Eşimi defineciler öldürdü” diye haykırmaya başlayınca tüm kapılar birer birer yüzüne kapandı. Eşinin ölümünden 3 gün sonra kendisi baba evi Hatay’da eşinin yasını tutarken Tarsus’taki evlerini polisler hukuksuz şekilde basıp didik didik aradı. Öldürülmeden önce “Benim teminatım işte bu diye’’ eşi Sibel’e gösterdiği CD o baskında evden kayboldu. Bir daha da hiç ortaya çıkmadı.

ERDOĞAN’A MEKTUP

15 Temmuz darbe girişiminin ardından Tarsus Emniyeti’ndeki ekibin FETÖ’cü oldukları ortaya çıkınca Sibel Erdal yeniden soruşturma açılması için Cumhurbaşkanına mektup yazdı. Kendisinin 2012’de ilk FETÖ mağdurlarından olduğunu söyledi. Ardından soruşturma başlatıldı. Sibel Erdal’ın yeniden ifadesi alındı. Yeşilmahalle’deki define kazısından sonra Mithat Erdal öldürülmeseydi 82 Evler Mahallesi’nde definecilerle birlikte tuttukları evin bahçesinde kazıya devam edeceklerdi. İşte bu bilgi üzerine de Tarsus’taki gizemli kazı o evin bahçesinde başladı.

Reklam
Reklam

3 SAVCI DEĞİŞTİ

Bugün hâlâ korkuyla yaşıyor Sibel Erdal. Çocukları okul servisine binene kadar başlarında bekliyor. Hâlâ peşlerini bırakmadıklarına inanıyor. Yeniden açılan soruşturmada şimdiye kadar üç savcı değişti, tek güvencem Cumhurbaşkanı diyor: “2012’den 2016’ya kadar verdiğim mücadeleden sonuç alamadım. Deliller çıkmasına rağmen sürekli takipsizlik veriliyordu. Darbeden sonra FETÖ’cüler tutuklanınca ben yeniden adliyeye koştum. Dosya yeniden açıldı. Ama 3 oldu, savcı değişiyor. Sayın Cumhurbaşkanıma mektup yazdım. 82 Evler Mahallesi’nde sonra kazı başladı. Eşim zaten vurulmasaydı defineci ekiple o evde kazı yapacaklardı. O evi kiralamıştı. Soruşturma yeniden başladı. Benim ifadelerimi aldılar.”

Anahtar Kelimeler: