Emekli uzman çavuş Kemal Yıldız, ilk kez hakim karşısına çıktığı. Mahkemede dikkat çeken ifadeler kullanan Yıldız, Adem Ateş'in ailesinden özür diledi. Yıldız, komşularının kendisine apartmanda küfrettiğini iddia ederek polise şikayetçi olduğunu bildirdi ve Ateş'in "Gel lan p…k. Sen kimsin, bizi polise şikayet ediyorsun? Gel, arabanı çek buradan. Gel ağzını, burnunu dağıtacağım" diye konuştuğu ileri sürdü.
İzmir’in Buca ilçesinde 4 Ocak 2022 günü meydana gelen olayda, aynı binada oturan Adem Ateş (38) ile komşusu emekli uzman çavuş Kemal Yıldız (51), ‘çocuk gürültüsü’ nedeniyle tartıştı. Taraflar, karakola gidip birbirinden şikayetçi olduktan sonra eve döndü. İddiaya göre Ateş, Yıldız’ı dışarıya çağırdı. Çıkan kavgada Ateş, Yıldız’ın tabancasından çıkan kurşunla vurularak yaraladı. Ambulansla Buca Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne kaldırılan evli ve 2 çocuk babası Adem Ateş kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Olayın ardından evinde yakalanan Kemal Yıldız ile ‘azmettirici’ olduğu iddiasıyla gözaltına alınan babası Kazım Yıldız (71) tutuklandı. Bir süre cezaevinde kalan Kazım Yıldız, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Olayla ilgili hazırlanan iddianame, İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Olaya ilişkin ilk duruşma bugün İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Tutuklu sanık Kemal Yıldız, duruşmaya SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile katılırken, olayda hayatını kaybeden Adem Ateş’in eşi Senem Ateş ve taraf avukatları ise salonda hazır bulundu. Tutuksuz sanık Kazım Yıldız, duruşmaya katılmadı.
Mahkemede verdiği ifadesinde, çok sevdiği uzman çavuşluk görevinden kalp krizi geçirdiği için malulen ayrıldığını, daha sonra silahlı güvenlik kartı alarak özel güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başladığını söyleyen tutuklu sanık Kemal Yıldız şöyle konuştu:
“Olay günü babamı hastaneye götürmüştük. Saat 12.40’da apartmanın önüne geldiğimde eşim ve kızım apartman kapısından çıkmak üzereydi. Komşumuz Ş.B. eşimi iterek apartmana girdi. Eşimi kastederek kızına, ‘Mikroplara değme’ dedi. Eşim, ‘Neden öyle diyorsunuz? Ayıp değil mi?’ dedi. Sonra bize küfür etti ve ‘Bu apartmandan defolun, gidin’ dedi. Sonra vefat eden Adem Ateş’in hanımı geldi, o da bağırmaya başladı. Onunla bir işimiz yoktu. Karşımızda oturan polis dışarı koştu. ‘Abi sen bunlarla uğraşma’ dedi. Arabamıza bindik gittik” dedi.
Daha sonra polisi arayarak komşularını ihbar ettiğini ve şikayetçi olmak istediğini söyleyen Yıldız, “Apartmana girdim Ş.B. ile eşi E.B. ve Senem Ateş merdivenden inerken, ‘Sizi burada istemiyoruz. Biz de sizden şikayetçi olacağız’ dediler. Sonra polis geldi ve karakola gidip ifade vermemiz gerektiğini söyledi. Karakola gidip ifade verdim. Daha sonra eve geldim. Eve çorba bırakıp, su faturasını alıp hemen çıkacağım için aracı diğer arabaların önüne koydum. Tam evden çıkacağım sırada dışardan zile basıldı. Balkona çıktım. Adem Ateş, ‘Gel lan p…k. Sen kimsin, bizi polise şikayet ediyorsun? Gel, arabanı çek buradan’ dedi. ‘Tamam abi’ dedim, kapıyı kapattım. Küfür etmeye devam etti. ‘Gel ağzını, burnunu dağıtacağım’ dedi. Çok sinirliydi. Tartışma olurken burada değildi ama ona anlatıp doldurmuşlar. Çeker gider diye dışarı çıkmadım ama gitmedi” diye konuştu.
Issız bir yerde güvenlik olarak çalıştığı için taşıma ruhsatlı silahını hep yanında taşıdığını söyleyen Yıldız, “Silahım sürekli üzerimde olur, içinde de bir tane mermi bulunur hep. Silaha mermiyi sürdüm. Yanıma gelirse silahı gösteririm gider dedim. Üzerime gelirse havaya bir el ateş ederim diye düşündüm. Üzerime yürürse silahı göstereyim gitsin diye düşündüm. Apartmandan çıktım, yere bakarak arabama gittim. Arkamdan geldi ve boğazımı sıktı, küfür etti. Ben Adem’in yanında çocuk gibi kaldım. Belimde silahı görünce silahı almaya çalıştı. Elim tetikte bile değildi ama silah patladı. Yere yattı. Başına gittim, ‘Abi kalk’ dedim. Arbede sonucu silah patladı, elim tetikte değildi. Karakola gittik sonra. Polislere olayı yine bu şekilde anlattım” dedi.
Olaydan dolayı çok üzgün olduğunu söyleyen Yıldız, “Ben karıncayı incitmiş değilim. Böyle bir kaza olduğu için çok üzgünüm. Ailesinden çok özür diliyorum. Birileri doldurmuş, göndermiş, o yanımızda bile değildi kavga esnasında. Aramız çok iyiydi kendisiyle. Bu olaydan önce de bir tehditte bulunmadım kendisine” diye konuştu.
Kemal Yıldız ile 10 senedir komşu olduklarını söyleyen Senem Ateş ise 3.5 yaşında ikiz çocukları olduğunu ve çocukların gürültüsü nedeniyle sürekli Yıldız’ın şikayete geldiğini söyledi. Kemal Yıldız’ın şikayet etmeye bazen babası Kazım Yıldız’la da geldiğini söyleyen Ateş, “Misafirlerim giderken onları da tehdit ediyorlardı. Benim eşim hayatta küfür eden bir insan değildir. Eşim sabah işe giderken eşimin yolunu kesip ‘Çocuklar çok gürültü yapıyor’ diyorlardı. Olay günü Kemal Yıldız ve eşi apartman girişinde Ş.B. ile tartışıyordu. Kemal Yıldız beni görünce, ‘Yılanın başı sensin. Önce seni öldüreceğim, sonra iki abinin leşini kapının önüne sereceğim’ dedi. Sonra polis geldi. Beni de ölümle tehdit ettikleri için karakola gidip ifade verdim. İfade verirken eşimin öldürüldüğünü haber aldım. Eşim beni almaya gelecekti karakola” dedi.
Olayı haber aldıktan sonra evinin önüne gittiğini ifade eden Senem Ateş, “Kazım Yıldız’ı gördüm. ‘Gördün mü ne oldu?’ Sıra sende’ dedi bana ve gitti. Ablası F.Y. de ‘Çocuklarına sahip çıkmazsan böyle olur. Devamı da gelecek’ dedi bana” şeklinde konuştu.
Ateş ve Yıldız’la aynı apartmanda dinlenen E.B. ve Ş.B. de tanık olarak verdikleri ifadelerinde, “Kazım Yıldız’ın oğlu Kemal Yıldız’a ‘Vur gitsin bunları. Bunlarla mı uğraşacağız’ dediğini söyledi.
Mahkeme heyeti, Kemal Yıldız’ın tutukluluk halinin devamına karar vererek, olay anına ilişkin görüntü kaydının Ulusal Kriminal Büro’ya gönderilerek silaha kimin dokunduğunun tespitinin istenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.