Taşeron işçiler kadroya ne zaman geçiş yapacaklarını merakla bekliyorlar. 7 Kasım Salı taşeron son dakika haberlerine göre, taşeron işçi ve kadroya dair gelen son dakika açıklamalar, taşeron işçilere umut vermeye başladı. Geçen ay Çalışma Bakanı çalışmaların devam ettiğini ve verdikleri sözü en kısa zamanda yerine getireceklerini ifade etmişti. Çalışma Bakanı'nın bu açıklaması sonrasında taşeron işçiler, kadroya geçiş hakkında umutlandılar ve geçişin ne zaman olacağını beklemeye başladılar. Taşeron işçilere kadro geçişine dair bir açıklama da Maliye Bakanı Naci Ağbal'dan geldi. Geçen hafta bütçe planlaması toplantısında konuşan Bakan Ağbal, taşeron işçi ve kadro hakkında çalışmaların sorulması üzerine "Yılbaşına kadar bu konuyu Meclis'e getireceğiz." şeklinde cevapladı.
Taşeron işçiler, bu açıklamalar sonrasında kadroya geçişin ne zaman olacağını merak etmeye başladılar. Taşeron işçiler, bu konuda Bakanlar kurulu'nda çıkacak müjdeli haberi bekliyorlar. Taşeron işçilerin kadroya geçişi için verilen kesin süre olmamaklar birlikte yılbaşına kadar nihayetine varacağı söylendi. Taşeron işçiler ve kadro geçişi için en önemli açıklama ise AK Parti grup toplantısında Başbakan Binali Yıldırım tarafından geldi. Başbakan Yıldırım, taşeron işçilere kadro çalışmasında sona gelindiği söyleyerek müjdeyi verdi. Taşeron işçilerin kadro çalışmalarında Bakanlar Kurulu'na iki formülün sunulduğu ve bunlardan bir tanesinin uygulanacağı iddia edildi. İşte son dakika haberlere göre taşeron işçi ve kadro istihdamında son durum...
BAŞBAKAN YILDIRIM: TAŞERON İŞÇİLERİNE KADRO İŞİ TAMAM!
AK Parti Genel Başkan Vekili ve Başbakan Binali Yıldırım, partisinin TBMM grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Başbakan Yıldırım, gruptaki partililerin "Taşeron sizden kadro bekliyor." sözleri üzerine "O iş bitti, tamam; eli kulağında. Bakanlarımız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız, Maliye Bakanımız çalıştılar getirdiler, bugün yarın inşallah devreye girer, merak etme. Yeni seneden itibaren artık bu taşeron mevzusu bitmiş oluyor." açıklamasında bulundu.
MALİYE BAKANI AĞBAL'DAN TAŞERON İŞÇİ VE KADRO SON DAKİKA AÇIKLAMASI
Türkiye uzun süredir 'taşeron' adını verdiğimiz ve kamu kurumlarında özel şirketlerin elemanı olarak çalışan işçilerin kadroya geçme isteklerini konuşuyor. İki yıl kadar önce bu taşeron işçilerin çalıştıkları kurumlarda devlet personeli olarak istihdam edilecekleri söylenmiş ve önemli bir süreç başlamıştı. Süreç yaşanan gelişmelerle biraz yavaş ilerlese de taşeron işçilere kadro istihdamı çalışmalarında sona yaklaşıldı.
Bakan Ağbal, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda 208 yılına ilişkin Bütçe ve Kesin Hesap Kanunu Tasarılarının geneli üzerinde ve Sayıştay Tezkerelerinin görüşmelerinde komisyon üyesi milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Maliye Bakanı Naci Ağbal, taşeron işçilere kadro verilmesine yönelik çalışmaların sorulması üzerine, "Taşeron işçilerle ilgili çalışmalar devam ediyor. Sayın Başbakanımızın ifade ettiği çerçevede yılbaşından önce bu yasayı Meclisten geçirmeyi planlıyoruz. Burada Bakanlar Kurulu bir model noktasında karar verdiği anda da hükümet olarak bunu sizlerle paylaşacağız." açıklamasında bulundu.
Hazine borçlanması ve faizlere yönelik sorular karşısında da Ağbal, "Bugün Hazine borçlanması ve faiz bakımından son dönemde belki bir konjonktür olarak yukarıya gidiş söz konusu ama genel olarak kamu borcunun milli gelire oranının hala sürdürülebilir seviyelerde olduğunu görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Hazine garantileriyle ilgili orta vadede gerek şehir hastaneleri, gerekse garanti ödemeleriyle ilgili bütçeden gerekli ödenekleri öngördüklerini hatırlatan Ağbal, bütün hesapları bütçe disiplini üzerine yaptıklarını ve daha çok sağlık ve ulaşım alanında uygulanan bu projelerin ülkenin kalkınmasına önemli hizmetler sunacağını söyledi.
BU FABRİKALARDA TAŞERON İŞÇİLER, KADROLU ÇALIŞANDAN DAHA FAZLA
Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri (Şeker-İş) Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, taşeron işçiliğin en yaygın görüldüğü yerlerden birinin şeker fabrikaları olduğunu belirterek, "Türkiye genelindeki şeker fabrikalarında kadrolu işçi sayısı 5 bin 178, geçici işçi sayısı 2 bin 754, taşeron işçi sayısı ise 10 binin üzerinde." dedi. Gök, Türkiye'de 25'i kamuya, 8'i özel sektöre ait olmak üzere 33 şeker fabrikasının faaliyette bulunduğunu söyledi.
Şekerin stratejik bir ürün olduğunu, şeker üretiminin de uzmanlaşma gerektirdiğini vurgulayan Gök, şunları belirtti:
"Bir işçinin şeker üretiminde uzmanlaşması en az 3 yıl sürüyor. Bu süreyi uzmanlaşarak geçiren geçici işçiler bir türlü kadroya alınmadığı gibi, ciddi boyutlarda taşeronlaşmaya gidiliyor. Bunu daha açık ifade edersek, Türkiye genelindeki şeker fabrikalarında kadrolu işçi sayısı 5 bin 178, geçici işçi sayısı 2 bin 754, taşeron işçi sayısı ise 10 binin üzerinde. Görüldüğü gibi şeker fabrikalarında taşeron işçi kadroludan fazla. Taşeron işçi çalıştırma rekoru ise Eskişehir Şeker ve Makine Fabrikasında. Geçici işçi sayısının 106 olduğu bu fabrikada, 774 taşeron işçi çalıştırılıyor."
"Kadro bekleyen kalifiye geçici işçilerin taleplerini de dikkate almalı"
Şeker fabrikalarının özelleştirme kapsam ve programında olması nedeniyle yıllardır kadro sıkıntısı çekildiğini aktaran Gök, bu durumun üretimi, çalışanların performansını ve iş barışını etkilediğini söyledi. Gök, sendika olarak geçmiş dönemlerde şeker fabrikaları için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına kadrolu işçi sayısının artırılması ve geçici işçilerin kadroya alınması talebinde bulunduklarını ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu:
"Şeker fabrikalarında yıllardır geçici işçi statüsünde çalışan kampanya ve mevsimlik işçiler mutlaka kadroya alınmalı. Kadroya geçirilmeleri halinde geçici işçilerin şeker sanayine getireceği yük taşeron işçilere göre çok daha azdır. Üretimin sürdürülebilirliği, çalışma barışı, hukuki boyut ve istihdam açısından çok önem arz etmektedir. Öyle ki 25 yıl geçici işçi statüsünde çalışıp emekli olan şeker işçilerimiz var. Bunun dünyada bir eşi benzeri daha yok. Hükümet, taşeron işçilerle ilgili yapacağı düzenlemede yıllardır kadro bekleyen kalifiye geçici işçilerin taleplerini de muhakkak dikkate almalı."
TAŞERON DÜZENLEMESİ İLK ÖNCE SENDİKALARA SUNULMALI
HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Taşıma İş Genel Başkanı Mustafa Toruntay, "Teknik olarak çalışmaları tamamlanan taşeron düzenlemesi, Meclisten önce mutlaka sendikalara sunulmalı. Kanun tasarısı, sendikaların görüş ve talepleri doğrultusunda hazırlanmalı." dedi.
"Taşeron düzenlemesi beklentilere cevap vermeli"
Mustafa Toruntay, "Özel Sözleşmeli Personel" statüsü ve benzeri çözümlere HAK-İŞ olarak baştan itibaren karşı çıktıklarını dile getirerek, "Teknik olarak çalışmaları tamamlanan taşeron düzenlemesi, Meclisten önce mutlaka sendikalara sunulmalı. Kanun tasarısı, sendikaların görüş ve talepleri doğrultusunda hazırlanmalı. Taşeron işçilik gibi önemli bir sorun ancak uzlaşı ve elbirliğiyle çözülür." diye konuştu.
Taşeron işçilik sorununun çözümü için katkı ve destek vermeye hazır olduklarını dile getiren Toruntay, şunları ifade etti:
"900 bine yakın taşeron işçi ve bunların aileleriyle birlikte yaklaşık 3 milyon kişiyi ilgilendiren taşeron düzenlemesi beklentilere cevap vermeli. Hükümetin yürüttüğü çalışmada beklentileri dikkate alacağına inanıyorum. İnsana yakışan bir çalışma biçimi olmayan taşeron işçiliği inşallah hep birlikte ortadan kaldırırız ve tarihte bırakırız."
"TAŞERON İŞÇİLİK ARTIK TARİHE KARIŞMALI"
Türk-İş Genel Mali Sekreteri ve Yol-İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar, taşeron işçilik konusunda günü kurtaran çözüm ve formüller yerine samimi ve sorunu kökten çözen bir düzenlemeye gidilmesi gerektiğini belirterek, "Asıl iş ya da yardımcı iş ayrımı yapılmadan, işçi işi yapan işçi, memur işi yapan memur olarak kadroya alınmalı. Taşeron işçilik artık tarihe karışmalı." dedi.
Ağar, hükümetin gündeminde olan taşeron işçilerle ilgili düzenleme konusunda AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Taşeron işçiliğin insan onuruna yakışmayan bir istihdam biçimi olduğunu dile getiren Ağar, kamuda 1 milyona yakın kişinin taşeron şirketler üzerinden çalıştığını ifade etti. Ağar, bu istihdam biçiminin kontrolden çıkarak bugün çalışma hayatının en büyük sorunlarından biri haline dönüştüğünü söyledi.
Yol-İş'in 53 bine ulaşan toplam üyesinden 12 bininin taşeron işçi statüsünde olduğunu bildiren Ağar, "Hatırlanacağı üzere Karayolları'nda taşeron işçi olarak çalışan üyelerimiz, asıl işi yaptıkları yönünde açtıkları davaları 2010 ve 2011'de kazandı. Yargıtay da mahkemelerin aldığı kararı onayarak bu işçilerin 'Karayollarında asıl işi yaptıklarına ve derhal kadroya alınmalarına' hükmetti. Bunun üzerine gerekli duyarlılığı gösteren hükümet, Karayolları'nda taşerona bağlı çalışan 10 bin işçiyi kadroya aldı. Bu adımın bugün de atılmasını istiyor ve bekliyoruz." diye konuştu.
TAŞERON İŞÇİLERİN KADROYA GEÇİŞ FORMÜLLERİ
Geçtiğimiz günlerde Başbakan Binali Yıldırım da yıl sonuna kadar sorunun çözüme kavuşturulacağı müjdesini verdi. İki bakanlık (Maliye ve Çalışma) değişik formülleri masaya yatırdılar ve bunlardan ikisi öne çıkmaya başladı. Sabah’tan Faruk Erdem’in haberine göre bu iki formül Bakanlar Kurulu'na gelecek ve karar verilecek. Birkaç hafta içinde konu netleşmiş olacak. Bu formüllerle ilgili edinebildiğimiz bilgilerin bir kısmını sizinle paylaşmak istiyorum.
ÖZEL STATÜLÜ SÖZLEŞME
Öncelikle taşeron adı altında çalışanların asıl işi yapmalarına ya da muvazaalı olmalarına bakılmadan yeni bir statüye kavuşturulmaları öngörülüyor. Bu şu anki devlet memuru kanununda bulunan 4A, 4B, 4C ve 4D statülerinin dışında '4E' diyebileceğimiz özel sözleşme şeklinde düşünülüyor.
KAMU PERSONELİ OLACAK
Böylece taşeron çalışanlar, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na göre kamu personeli haline gelmiş olacak. Burada sözleşme süresi 3'er yıllık olarak düşünülüyor. Sözleşme yapılan taşeron personel çalıştığı kurumda aynı görevi yapmaya devam edecek.
TAŞERONLARIN MAAŞI YÜKSELECEK
Sözleşmeler iş performansına, hizmetten beklenen faydanın sağlanıp sağlanmadığına göre yenilenecek. Performansı yüksek olan, emekliliğe kadar çalışacak. Ücretleri aynı işi yapan personelden daha az ise, aradaki fark zaman içinde kapatılacak. Yani bu durumda bazı taşeron çalışanların maaşları yükselmiş olacak.
SINAV İLE YAPILABİLECEK
Sözleşme için müracaatlar çalışılan kuruma yapılacak. Başka bir kuruma geçiş yapılacaksa, ihtiyaca göre ve sınav ile yapılabilecek.
SSK STATÜSÜNDE HESAPLANACAK
Sözleşme için konulan 65 yaş sınırı ise korunuyor. 65 yaşın üzerinde olan personel düzenlemeden yararlanamayacak. Sözleşme yapılan personel çakılı olacak, yani tayin isteyemeyecek. Emeklilikleri ise 4A yani eski adıyla SSK statüsünde hesaplanacak.
MAAŞ VE TAZMİNATA DEVLET GARANTİSİ
Bir başka formülde ise sözleşme yerine devlet garantisi getiriliyor. Burada da maaşlar ve kıdem tazminatlarına devlet garantisi getirilecek. Sağlık, enerji, eğitim gibi kritik alanlarda asıl işi yapanların kadroya alınması öngörülüyor. Bu kapsamda olanların bir devlet şirketi kurularak kadrolarının buraya alınması da seçenekler arasında. Kalan personel yine belli bir süre aynı statüde çalışacak ancak iş, maaş ve tazminat garantisi korunacak.
GÜVENLİK SORUŞTURMALARI
Hangi formül uygulanırsa uygulansın, güvenlik soruşturması mutlaka yapılacak. Güvenlik araştırmasında başta FETÖ olmak üzere tüm terör örgütleriyle irtibatlı olup olmadıklarına bakılacak. Araştırmada 657 sayılı kanunun 48'inci maddesinde yer alan suçların olup olmadığına da bakılacak. Devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene karşı suçlar, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma gibi suçlardan mahkum olmamak şartı da aranacak.