BERLİN (İHA) - Almanya'nın Türkçe konusunda yanlış yaptığına dikkat çeken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, " Türkçe'ye karşı ayrımcılık yapmak Almanya'ya yakışmıyor. En önemli partnerimiz olan Almanya'nın bu tavrı bizi derinden üzmüştür" dedi.
Türk Alman Ekonomi Kongresi'ne katılmak üzere Almanya'ya gelen Başbakan Erdoğan, Berlin'de Adlon Hotel'de Türk sivil toplum örgütlerinin yetkilileriyle biraraya geldi. Toplantıya Başbakan Erdoğan'ın yanısıra Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli, AK Parti Sakarya Milletvekili Akif Gülle de katıldı. Erdoğan'ın kısa selamlama konuşmasının ardından Türk sivil toplum örgütlerinin yetkilileri söz aldı.
Alman Türk Toplumu Genel Başkanı Kenan Kolat, Başbakan Erdoğan'a bir dosya teslim etti ve Almanya'da yaşayan Türkler'in problemleri hakkında bilgi verdi. Kolat, sivil toplum örgütleri ile ilgili olarak 'ayrımcı' davranılmamasını istedi. Erdoğan ise, her sivil toplum örgütüne eşit mesafede durduklarını kaydetti. Kolat ayrıca, hükümetin daha somut ve etkin bir vatandaşlık politikası izlemesini istedi.
Türk Toplumu Genel Başkanı Taceddin Yatkın ise, Almanya'da birinci derecede yakınları bulunanlar ve işverenlerin vize sorununun ne zaman ortadan kalkacağını ve gelecek seçimlerde Almanya'daki Türkler'e seçimlere katılma imkanının tanınıp tanınmayacağını sordu. Yatkın, Başbakan Erdoğan'ın Türk Günü'ne katılmamasını ise "hayal kırıklığı" olarak değerlendirdi.
MESLEK EĞİTİMİ KONUSUNDA TÜRKİYE VE ALMANYA'NIN ORTAK ÇALIŞMASI TEKLİFİ
Türk Alman Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Kemal Şahin ise eğitim konusuna değindi. Şahin, özellikle Avrupa'da yaşayan gençlerin bir an önce kazanılması gerektiğini belirterek, bunun da eğitimle mümkün olabileceğine dikkat çekti.
Şahin, Başbakan Angela Merkel'e entegrasyonu teşvik edecek, destekleyecek yönde girişimler başlatılmasının buradaki Türkler açısından oldukça faydalı olacağını dile getirdi.
TD İHK Başkan Yardımcısı Nihat Sorgeç de, Almanya'daki Türkler'in meslek eğitimi konusunda Türkiye ve Almanya'nın ortaklaşa çalışmasını istedi. Sorgeç, burada iki lisanlı eğitimin önemine dikkat çekti.
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği Genel Başkanı Rıdvan Çakır ise, 11 Eylül olayları sonrasında Avrupa'da artan İslam düşmanlığı ve ayrımcılığın artık içerisinden çıkılmaz bir hal aldığına değindi. Çakır, Alman siyasilerinin Türkiye'nin AB sürecini siyasi malzeme olarak kullandığını ve bunun da bazı ırkçı çevrelerin daha da güçlenmesine sebep olduğunu öne sürdü. Çakır ayrıca, camileri kontrol etmek amacıyla son dönemde Almanya'da yeni bir uygulama başlatıldığını ve aynı zamanda 'yabancılık testi' adı altında yabancıların dışlandığını kaydetti.
Milli Görüş Teşkilatı Başkanı Oğuz Üçüncü de, Almanya'da son dönemde Alman vatandaşlığına geçen Türkler'in sayısında büyük düşüş yaşandığını belirtti. Üçüncü, bunun başlıca sebebinin ise eğitimde ayrımcılılık olduğunu öne sürdü.
"GEREKTİĞİNDE TAŞI GEDİĞİNE YERLEŞTİRİRİZ"
Sivil toplum örgütü temsilcilerinin ardından söz alan Başbakan Erdoğan, Almanya'da 3 milyon Türk yaşadığını ve bu rakamı kimsenin hafife almaması gerektiğini belirtti. Erdoğan, Türkiye'nin, toplantıda dile getirilen konuları tarama sürecinde masaya yatıracağını ve yakından takip edeceğini kaydetti.
"Gerektiğinde de taşı gediğine yerleştiririz" diyen Erdoğan, "Biz medeniyetlerin kesiştiği bir yerdeyiz. Aynı zamanda vatandaşlarımızın haklarını savunmak da bizim görevimizdir" dedi.
Almanya'da Türkçe'ye karşı son dönemde bir antipati oluştuğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, "Ana dilini öğrenmeyen yabancı dil öğrenemez. Almanya'da Türkçe'ye bir ayrım yapılması Almanya'ya yakışmıyor. AB sürecinde olan bir ülkeye böyle tavır alınması, en yakın partnerimiz olan Almanya'ya hiç yakışmıyor. Türkiye'de Almanya Avusturya liseleri var. Ayrıca üniversitelerimizde Alman filoloji bölümümüz mevcut. Türkiye'nin en önemli partneri olan Almanya'nın böyle bir tavır göstermesi üzücü. Bunun dile getirip çözüm yolu bulacağız" ifadelerini kullandı.
Almanya'daki Türkler'in artık burada kalıcı olduğuna da dikkat çeken Erdoğan, "Almanya'da yaklaşık 800 bin Alman vatandaşı Türk var. Yaşlanan Alman nüfusu için bu kesim ileride büyük önem arz edecektir. Biz sizin arkanızdayız. Kimse merak etmesin. Biz asla bilime duvar örmedik. Bilim asla siyasallaştırılamaz. Biz Alman vakıflarına arazi konusunda nasıl destek veriyorsak Almanya'nın da bizi hafife almaması lazım. Bu iş karşılıklı konuşmayla hallolacak. Kimse merak etmesin, vatandaşımıza verdiğimiz sözün arkasındayız" dedi.
Son dönemde "İslam" ile "terörist" kelimelerinin sıkça yan yana getirildiğine dikkat çeken Erdoğan, "İslam zaten barış demektir, sevgi demektir. Biz her yerde antisemitizmi insanlık suçu olarak ilan ediyoruz. Ancak siz de İslam düşmanlığının bir insanlık suçu olduğunu ilan edin. Terörle 'İslam' kelimesi yan yana konulamaz" ifadelerini kullandı.