"Taşlar Yerinden Oynuyor: Avrupa'nın Neolitik Köprüsü Anadolu"

Yunus Emre Enstitüsünün yürüttüğü AB-Türkiye Kültürlerarası Diyalog Programı kapsamında Avrupa Birliği ve Türkiye tarafından finanse edilen proje tanıtıldı - Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şerif Ateş: - "Anadolu coğrafyasında sadece yerin üstü değil, yerin altı da insanlık tarihi ve evrensel değerler için çok ciddi bir kaynak teşkil ediyor" - "Bu projeyle birlikte Türkiye'de şu anda 20'den fazla kazı alanının hikayeleri çok detaylı bir şekilde belgesel olarak çekiliyor, fotoğraflanıyor"

İSTANBUL (AA) - Yunus Emre Enstitüsü (YEE) Başkanı Prof. Dr. Şerif Ateş, Türkiye'deki kültürel zenginliğe işaret ederek, "Anadolu coğrafyasında sadece yerin üstü değil, yerin altı da insanlık tarihi ve evrensel değerler için çok ciddi bir kaynak teşkil ediyor." dedi.

Yunus Emre Enstitüsünün yürüttüğü AB -Türkiye Kültürlerarası Diyalog Programı kapsamında Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye tarafından finanse edilen "Taşlar Yerinden Oynuyor: Avrupa'nın Neolitik Köprüsü Anadolu" projesinin tanıtımı Beyoğlu'ndaki Fransız Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.

Reklam
Reklam

Proje, yapılacak belgesel film ile Anadolu'nun arkeolojik mirasının tanıtımına uluslararası anlamda dikkati çekebilmeyi hedeflerken Türkiye'de toplumun arkeolojik varlıklara yönelik farkındalığını arttırmayı da amaçlıyor.

YEE Başkanı Prof. Dr. Şerif Ateş, projeye ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin kültürel zenginliğinin ve arkeolojik kazılar sonucu ortaya çıkarılan eserlerin önemine dikkati çekti. Ateş, "Anadolu coğrafyasında sadece yerin üstü değil, yerin altı da insanlık tarihi ve evrensel değerler için çok ciddi bir kaynak teşkil ediyor." dedi.

- "Neolitik dönemi anlatan 26 kazı alanı dünyaya tanıtılacak"

Göbeklitepe'deki kazıların ardından bazı bilim insanlarının yaptığı açıklamalar üzerine dünyanın dikkatinin Anadolu'ya ve Türkiye'ye yöneldiğini kaydeden Ateş, şunları aktardı:

"İnsanlık için ilk defa birlikte yaşama kültürü, üretme, tarım ve tabii ki buna bağlı olarak da ilişkilerin geliştirilmesi, neolitik döneme tekabül ediyor. Bu projeyle birlikte Türkiye'de şu anda 20'den fazla kazı alanının hikayeleri çok detaylı bir şekilde belgesel olarak çekiliyor, fotoğraflanıyor. Bunların ürünleri ki bugün ilk defa tanıtıldı, başta Fransa olmak üzere Türkiye ve Avrupa'da gösterilecek. Böylelikle sadece Göbeklitepe değil, neolitik dönemi anlatan 26 kazı alanı, ören yeri hikayeleriyle birlikte dünyaya tanıtılmış olacak. Bu da YEE için çok kıymetli. Çünkü dünyayla bağ kurmayı hedefleyen bir enstitü YEE."

Reklam
Reklam

Şerif Ateş, insanlığın ortak mirasına dikkati çekerek, "İnsanlık için ortak miras nedir? Birlikte yaşama kültürü, ilk üretim mekanizmaları, ilk ibadetler ve ibadethaneler. Bütün bunları dünyaya tanıtmak istiyoruz. Avrupa, genellikle kendisinin geçmişini Antik Yunan'a bağlar. Oysa Antik Yunan'dan ziyade aslında bugünkü toprakları itibarıyla Lübnan, Filistin, İsrail toprakları ve Anadolu geliyor. Bu toprakların yeniden dünya insanlarının algılayabileceği bir şekilde belgesele dönüştürülmesini ve tanıtılmasını hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.

Projenin büyük bölümünün tamamlandığını ve 2020 sonuna kadar bitmiş olacağını aktaran Ateş, "Proje, Anadolu'nun yalnızca yüzeysel bir kültüre sahip olmadığını, Avrupa ve dünyanın kültürünün gelişmesi için ne kadar önemli olduğunu ortaya çıkarıyor. Bu zenginlikler umarım her yerde tanıtılacak. Böylece de insanlar arası bağ kurulacak. Bizim temel görevimiz bu. Biz, Yunus Emre'nin 'Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım. Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz.' prensibiyle hareket ediyoruz." dedi.

Reklam
Reklam

- "AB, kültürel ve kültürlerarası diyaloğu çok önemsiyor"

Etkinliğe katılan AB Türkiye Delegasyonu Sivil Toplum, Temel Haklar, Yargı ve İç İşleri Bölümü Başkanı Alexander Fricke de projenin tanıtımına katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "AB, kültürel ve kültürlerarası diyaloğu, değişim ve karşılıklı öğrenme anlamında itici bir güç olarak gördüğü için çok önemsiyor." diye konuştu.

Kültürel mirasın öneminin altını çizen Fricke, "Özellikle arkeoloji alanındaki desteğimize örnek olarak Gaziantep'teki AB delegasyonunun desteklediği ve kurduğu Arkeoloji enstitüsünün projesini sizlere hatırlatmak isterim. Kültürel üretim ve çeşitlilik ile kültürel mirasın korunması konuları gündemimizin en önemli maddeleridir." değerlendirmesinde bulundu.

Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü (IFEA) Direktörü Bayram Balcı da projeye katkıda bulunanlara teşekkür ederek, "Enstitümüz IFEA, 1939'dan bugüne, Fransa ve Türkiye'nin dışında dünya çapında araştırmacıların da Anadolu üzerine yürüttüğü arkeoloji ve sosyal bilimler alanındaki bilimsel çalışmaları için bir kavşak ve birikim noktası oluşturuyor. Halen Türkiye ve Fransa arasındaki kültürel ve bilimsel iş birliğinin en etkin kurumlarından biri olan enstitümüz, ilk kez Türk belgesel film profesyonelleriyle 'Taşlar Yerinden Oynuyor' projesi için ortak bir çalışma yürütüyor. Enstitümüzün kapıları ve kütüphanesi, hepinize her zaman açık." diye konuştu.

Reklam
Reklam

Açılışın ardından, Fransa Büyükelçiliği Üniversiteler ve Bilim Alanlarında İş Birliği Ataşesi ve Proje Bilimsel Danışma Kurulu Üyesi, Arkeolog Dr. Martin Godon'un moderatörlüğünde, proje belgeselinin yönetmeni Enis Rıza ve Fransa College de France Uluslararası Türk ve Osmanlı Tarihi Kürsüsü ve Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Edhem Eldem, Anadolu'da neolitik dönem ve yapılan kazıları anlatan belgesele ilişkin bir söyleşi gerçekleştirdi.

Arkeolog Prof. Dr. Mehmet Özdoğan'ın Türkiye'deki kazılarla ilgili videolu röportajının da yayınlandığı etkinlikte ayrıca IFEA Arkeoloji Bölümü Yöneticisi ve Projenin Bilimsel Danışma Kurulu Üyesi, arkeolog Dr. Nehemie Strupler, Bilkent Üniversitesi Kentsel Tasarım ve Peyzaj Mimarlığı Öğretim Görevlisi, Proje Ortağı İnsan, Mekan, Çevre ve Enerji Derneği (iMEÇE) Başkanı ve Proje Bilimsel Danışma Kurulu Üyesi Dr. Kumru Arapgirlioğlu, Koç Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Semih Çelik de projeye ilişkin kısa birer konuşma yaptı.

Reklam
Reklam

Etkinlikte, kazı çalışmaları sırasında çekilen belgeselden kısa bölümler de gösterildi.

Anahtar Kelimeler: