Tatilciye "sahilde" Denilen Otel, Dağ Başında Çıkabilir

HALUK YÜKSEL - Tüketicilerin, yılbaşı yaklaşırken internetten "mesafeli sözleşme"lerle satın aldıkları paket programlarda, "vadedilen ile sunulan hizmetlerin birbiriyle örtüşmediği" durumlarla karşılaşmaması için seyahat acentelerinin güvenilirliğini iyi araştırması, alacakları hizmetin koşullarını mutlaka yazılı bir kurala bağlaması gerektiği uyarısında bulunuldu. Tüketici Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Sıtkı Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her tatil döneminde olduğu gibi yılbaşı öncesinde de tüketicilere yurt içi ve dışında çok renkli, zengin tatil program paketleri sunulduğunu söyledi. Paketlerin çeşitli yollarla tanıtıldığını belirten Yılmaz, zaman zaman vadedilen şartların satın alma işlemi gerçekleştirildikten sonra yerine getirilmediğini savundu. Tüketicilere, seyahat acenteleri konusunda iyi araştırma yapmalarını öneren Yılmaz, "Tatil dönemlerinde vadedilen ile sunulan hizmetlerin birbiriyle örtüşmediği hatta zaman zaman tamamen ters orantılı olduğu durumlarla karşılaşıyoruz. Bu konuda çok şikayetler alıyoruz" dedi. Yılmaz, yasal bakımdan tatil paket programlarının yazılı bir sözleşmeyle yapılmasına ve bunun bir nüshasının tüketiciye verilmesine dikkati çekti. Tüketicilere, paket programda alacağı hizmetin nasıl sunulacağına ilişkin mutlaka seyahat acentelerinden broşür istemesini öneren Yılmaz, "Hangi araçla gideceği, nerede mola vereceği, hangi yemekleri yiyeceği, hangi yollardan gideceği, kaç gece kalacağı, sunulan yemek, kalite ve hizmet standartlarıyla ilgili bu broşürle mutlaka tüketici doğru bilgilendirilmek durumundadır. Bu broşür, anlaşmazlık durumlarında taraflar için bağlayıcı hükümler taşımaktadır. Broşür, taraflar arasında yapılan sözleşmeyi destekleyici olarak daha ayrıntılı şekilde hizmetin nasıl sunulacağını anlatmalıdır" ifadesini kullandı. - "Tutanak tutulmalı" Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin tek taraflı değiştirilemeyeceğine de değinen Yılmaz, sözleşme koşullarının zorunlu olarak değişmesi halinde bunun tüketiciye bildirilmesi gerektiğini, onun yeni koşulları kabul etmemesi durumunda ise "cayma hakkı" bulunduğunu dile getirdi. Yılmaz, tüketicinin kendisinden kaynaklanan nedenlerle sözleşmesi yapılan seyahatten vazgeçmesi halinde bunu gezinin başlangıç tarihinden bir hafta önce ilgili acenteye bildirmesinin bir zorunluluk olduğunu aktardı. Tüketicilerin, sözleşme sırasında kendilerine vadedilen hizmetleri, tatillerinde bulamaması halinde tutanak tutarak durum tespiti yapması gerektiğine işaret eden Yılmaz, şöyle konuştu: "Mesela deniz kıyısında vadedilen oteliniz, dağ başında çıkabilir. Tüketiciye fotoğrafta denize yakın gösterilmiş ama dağın başında bir otelle karşılaşılması ya da tam pansiyon yerine yarım pansiyon hizmet alınması gibi vadedilen ile sunulan hizmetlerin örtüşmemesi durumlarında hemen tutanak tutulmalı. Karşı taraf imzalamıyorsa imzadan imtina ettiğine ilişkin not düşülmeli. Tüketici 30 gün içinde bir tüketici derneğine başvurarak ayıplı bir hizmet aldığını ve bu nedenle vadedilen hizmetten yararlanamadığını seyahat acentesine bildirecek, seçimlik haklarından birini talep edecek, bunların yerine getirilmemesi durumunda parasal sınırına göre ya Tüketici Sorunları Hakem Heyetine ya da tüketici mahkemesine başvuracak. Tüketiciler, seyahat acentelerinin güvenilirliğini iyi araştırmalı, alacağı hizmetin koşullarını mutlaka yazılı bir kurala bağlamalıdır. Aksi halde mağduriyet yaşayabilirler."