Tek başına ‘tatil’ kelimesi bile birçoğumuzun yüzüne güzel bir tebessüm için yeterli olabiliyor. Hele bir de hayal ettiğimiz türden tatili yapabilirsek değmeyin keyfimize... Ama buna rağmen bazen de uzun tatil dönemleri bile dinlenme için yeterli olmayabiliyor. Uzmanlar bunun nedenini tatili verimsiz geçirmeye bağlıyor. Bu noktaya ulaşmada, beklentilerin yüksek tutulmasından, tatili geçirdiğimiz kişilere, peşimizi bırakmayan işlerden, küçük stres kaynaklarını büyütmeye kadar pek çok etken rol oynuyor. Ancak asıl hatırlanması gereken nokta tatilin eğlenceden ziyade beden ve ruh sağlığımız için bir gereklilik olduğu gerçeği...
Acıbadem Bodrum Hastanesi Uzmanlarından Klinik Psikolog Seren Öztoprak, özellikle düzenli çalışma hayatı olan kişiler için tatilin mutlak bir ihtiyaç olduğunu belirtirken, tatile gitmeden önce mutlaka bilmeniz gerekenleri Mynet’e anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Günlük yaşam içinde hangi meslekte olursak olalım fiziksel ve ruhsal sıkıntılarımızla uğraşmak durumunda kalıyoruz. Her ne kadar üstesinden geldiğimizi düşünsek de her birinin yarattığı tortular zamanla birikiyor. Bu da hayata karşı motivasyonumuzu azaltırken iş verimliliğimizi de düşürebiliyor. Bu nedenle zaman ve mekandan bağımsız olarak bedenimiz de küçük molalara ihtiyaç duyuyor. Tatilin ruh sağlığımızın düzenlenmesini ve sürdürülmesini sağlayan destekleyici bir psikoterapi olduğunu hatırlatan Acıbadem Bodrum Hastanesi Uzmanlarından Klinik Psikolog Seren Öztoprak, “Gerçek bir dinlenme sadece ruh sağlımızla da sınırla kalmayarak genel sağlığımıza da iyi geliyor. Bilimsel çalışmalara göre, tatil yapmayan kişilerde kalp krizi depresyon gibi hastalıkların görülmesi tatile çıkanlara göre daha fazla oluyor” diyor.
VERİMLİLİĞİNİZİN ARTMASI İÇİN TATİLE ZAMAN AYIRIN
Her bireyin tatil anlayışı farklı olsa da, rutinin dışına çıkmak ve stres faktörlerinden uzaklaşmak rahatlama ve dinlenme sağlayabiliyor. Bununla birlikte küçük molaların iş performansı üzerinde olumlu katkı sağladığı, yaratıcılığı ve verimliliği artırdığı da yine birçok bilimsel çalışmayla da gösteriliyor. Bu durumda bize düşen görev de bedenimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirmek ve güzel bir tatil yapmak oluyor... Peki, bedenen ve ruhen gerçek bir dinlenmeyi sağlamak için nelere dikkat etmeliyiz? Klinik Psikolog Seren Öztoprak, konuya çözüm getirecek önerilerini sıraladı...
Seçimlerinizi tatil beklentinize göre yapın: Tatilde ne yapmaya ihtiyacınız varsa onu yapın. Başlangıçta ve süreç içindeyken güzel ve rahatlatıcı geldiği halde, bitince tatil yetmedi diyorsak, o tatil gerçek amacını yerine getirememiş demektir. Bu nedenle gerçek ihtiyacınızı net olarak belirleyin ve seçimlerinizi ona göre yapın.
Tatili geçireceğiniz kişileri doğru seçin: Herkesin tatil anlayışı ve beklentisi farklı olacağı için özellikle ailenizle çıkmadığınız tatillerde birlikte olmaktan keyif aldığınız kişilerle olmaya gayret edin. Böylelikle çok daha sorunsuz bir süreç geçirebilirsiniz.
Deniz ve doğaya yer verin: Bedenimizi ısıtan güneşin, ruhumuza da olumlu etkileri oluyor. Özellikle deniz tatilinin kişinin üzerindeki stresi azalttığı bilimsel olarak ispatlanmış durumda. Bu nedenle araştırmalar, denize yakın yerlerde yaşayanların, ruh sağlığının, diğerlerinden daha iyi olduğunu gösteriyor. Tatilde kısa süreli de olsa doğanın bu iyileştirici etkisinden faydalanmaya çalışın.
Hareket edin: İnsanın hareket ederken de dinlenebileceğini unutmayın. Tatil döneminde de mutlaka hareket edin. Bulunduğumuz ortama ve şartlara göre, yürüyün, yüzün ya da hep yapmak istediğiniz bir spora başlayın. Böylece egzersizin sağladığı seratoninin mutluluk veren gücünden de yararlanabilirsiniz.
Uyku düzeninizi bozmayın: Evet tatil dönemi uyku borcumuzun ödenmesi içi iyi bir fırsat olabilir. Ancak uyku düzeninin bozulması metabolizmanın da şaşırmasına neden olacağı için özellikle tatil dönüşü adaptasyonunuzu zorlayacaktır. Bu nedenle mümkün olduğunca uyku düzeninizi değiştirmemeye çalışın. İhtiyaç duyarsanız gün içinde kısa süreli küçük uyku kaçamakları yapabilirsiniz.
Kendinizi eve kapatmayın: Tatil sadece bir yerlere gitmek anlamına gelmiyor. Bu süreyi evinizde de geçirebilirsiniz. Önemli olan zamanı iyi kullanmak. Hareketsiz ve aktivitesiz kalmanız tatilinizi verimsizleştirir. Bu nedenle evden dışarı çıkın, sosyalleşin, kitap okuyun ya da kütüphanenizi düzenleyin. Yani canınız ne istiyorsa onu yapın ama sonuçta kendinizi dinlendirebilin.
Kullandığınız ilaçları ihmal etmeyin: Tatil döneminde yapılan en önemli hatalardan birinin, kişinin kendini iyi hissetmesi nedeniyle rutin kullandığı ilaçları almamak olduğunu söyleyen Klinik Psikolog Seren Öztoprak, “Bu dönemde de ilaçların aynı düzeninde kullanmaya özen gösterilmesi gerekiyor. Özellikle ruh sağlığınız için gerekli olan ilaçları, ‘nasıl olsa tatildeyim, rahatım, iyiyim’ düşüncesiyle aksatmayın” diyor.
Tartışmalardan uzak durun: Tartışmalara neden olacak kişilerden uzak olup, tartışacak konularınız varsa erteleyin. Stresinizi arttıracak, dinlenmenize engel olacak konu ve kişilerden tatil boyunca uzak durun.
Tatildeyken, işe dönüş gününüzü düşünmeyin: Birçok kişi için özellikle tatilin ikinci yarısı işe dönüş stresiyle geçebiliyor. Bunu önlemenin en iyi yolu ise eğer mümkünse tatilin son birkaç gününü evde geçirmek.
Sürekli e-posta ve cep telefonu kontrolü yapmayın: Çalışma hayatı olan kişiler, mesleklerine göre değişkenlik gösterse de tatilde bile zamanlarının çoğunu bilgisayar ya da cep telefonuyla geçirebiliyorlar. Bu dönemin ve sonrasının verimsizliğinin en önemli nedenlerinden olan bu davranışlardan mümkün olduğunca uzak durun. Çok mecbursanız da sadece günün belirli saatlerini işiniz için ayırın. Ama diğer zamanlarda uzak durmaya çalışın.