LEFKOŞA (İHA) - KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş, Avrupa Birliği Konseyi'nin Kıbrıs konusunda bugün kabul ettiği tüzüğün içeriğine bakıldığında, Kıbrıslı Türklere referandumda "Evet" çıkması halinde yapılacağı söylenen vaatlerin yerine getirilmediğinin ortaya çıktığını açıkladı.
Serdar Denktaş, "Daha önce verilen sözlere göre tatminkar bir noktada değiliz. Beklentilerimiz tam olarak karşılanmadı. Bugünkü tüzük, bizi tatmin etmekten çok çok uzak bir durumdadır. Beklentileri belki kendileri yükseltmişti. Bunu, biz durup dururken hayal etmiş değiliz, ama şimdi bunların var olduğunu göremiyoruz" dedi. Denktaş, tüzükte kendilerini tatmin eden bir iki nokta bulunduğunu da söyledi, ancak bunların ne olduğunu dile getirmedi.
Serdar Denktaş, bugün bir özel televizyona yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği Konseyi'nin Kıbrıs konusunda bugün kabul ettiği tüzüğün içeriğine bakıldığında, gelişmelerin ümit verici bir başlangıç niteliğinde olmadığını söyledi. Denktaş, "Bu yaklaşım anlaşılabilir değildir" diye konuştu. "Temel olarak mal ve kişilerin transferi, geçişi konusunda burada itiraz ettiğiniz ilkeler nedir?" şeklindeki soru üzerine Denktaş, "Şu anda bunun üzerinde yorum yapmak istemiyorum, ama tüzüğün genelini okuduk. Genel itibarıyla tatmin olmuş değiliz. Şu anda da tüzük elimizde duruyor. Sayın Başbakan'la tüzüğün üzerinden geçiyoruz. Hakikaten anlaşılabilir gibi değildir yaklaşım. Bizi tatmin etmekten de çok çok uzaktır" şeklinde konuştu.
"DÜZENLEMELERDEN ŞİKAYETÇİYİZ" Denktaş, AB mali yardımının kullandırılmasıyla ilgili düzenlemeler konusundaki beklentilerinin ne olduğu şeklindeki soruyu ise şöyle yanıtladı:
"Avrupa Birliği'nin, 'Kuzey Kıbrıs'ta ofis açacağı ve mali yardımı ofis üzerinden kullandıracağı' yaklaşımı vardır. Bu eğer öyle kalırsa doğru bir yaklaşım olur. Çünkü şu anda yapılması gereken, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni hem ekonomik hem de sosyal anlamda AB standartlarına ulaştırmak için o uyum sürecinden geçirmektir. Bunun devam etmesi lazım. Ümit ederim bu da son anda bir başka yerde değiştirilmez.
Bu çıkan kararın içinde tatmin edici bir iki husus tabii ki var, ama genel olarak beklentimize cevap vermiyor. Çünkü beklentileri belki kendileri yükseltmişti. Bunu, biz durup dururken hayal etmiş değiliz. Kendileri yükseltti o beklentiyi ve 'Siz 'Evet' derseniz, Rum tarafı 'Hayır' derse izolasyon kalkacak, ambargolar tamamen kalkacak, ticaret serbestleşecek, ekonominizin kalkınması için gerekli her türlü önlem alınacak' diye. Şimdi bunların var olduğunu göremiyoruz ve bu nedenle de şikayetçi olmak durumundayız. Çünkü birleşmiş bir Kıbrıs'ın Avrupa Birliği'ne girişi yönünde adım atan Türkiye olmuştur, Kıbrıs Türk tarafı olmuştur. Bunu kuru bir teşekkürle geçiştirerek, 'Aferin ne kadar iyi niyetli davrandınız, ama Rum tarafı kabul etmedi. Şimdi işte bakalım biraz daha Rum tarafına bir takım tavizler verelim ve ondan sonra sizi de alabiliriz' noktasına geleceklerse, bunu kabul etmek tabii ki mümkün değil."
"TÜRK HÜKÜMETİ'YLE 10 GÜN İÇİNDE YENİDEN" Türkiye'deki hükümetle tüzük konusunda aynı kanaatte olduklarını da ifade eden Serdar Denktaş, AK Parti hükümetiyle 10 gün içinde yeniden biraraya gelerek kısa, orta ve uzun vadeli hedefler üzerinde yeniden planlama yapabileceklerini açıkladı.
Serdar Denktaş, KKTC'ye dönmelerinin ardından, referandum öncesinde Kıbrıs Türküne "Evet" çıkması halinde vaatlerde bulunan ve yardımcı olma sözü veren yabancı ülkelerin Ada'daki temsilcileriyle konuyu görüşeceklerini de belirtti.
Güney Kıbrıs'ın referandumda "Hayır" demesine karşın 1 Mayıs'tan itibaren Avrupa Birliği üyesi olacağını anımsatan Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, "Rum tarafı, birleşik Kıbrıs'ın Avrupa Birliği'ne girmesini engelleyen taraftır. Ama buna rağmen, referandumda Annan Planı'na 'Hayır' demesine karşın kendisi Avrupa Birliği'ne girmiştir ve şimdi o konumunu kullanmak suretiyle Kıbrıslı Türkler'in izolasyonun sürmesi yönünde girişim yapacaklardır" şeklinde konuştu
AB Konseyi, Kıbrıslı Türkleri izolasyondan çıkarmak yönünde "ilk adım" olarak nitelendirilen Kıbrıs tüzüğünü bugün onaylamıştı.
AB üyesi ülkelerin Brüksel'deki daimi temsilcilerinden oluşan Daimi Temsilciler Komitesi'nin (COREPER), dün görüşerek kabul ettikten sonra Konsey'in onayına sunduğu tüzük, 1 Mayıs'tan itibaren geçerlik kazanacak.