ANTALYA (İHA) - Aile ise oğullarının ihmal sonucu öldüğünü iddia ederek, konuyu Sağlık Bakanlığı’na taşıyacaklarını bildirdi.
Konyaaltı ilçesi, Siteler Mahallesi'nde yaşayan Ekrem Çelik ve Sevim Çelik çiftinin tek çocukları 24 yaşındaki Mustafa Çelik, yaklaşık 1 ay önce tavada balık kızartırken tüpü kapatacağı esnada kolunu tavaya dokundurarak yaktı. Yanığın küçük olması nedeniyle önemsemeyen Çelik, ardından Boğaçayı’na arkadaşları ile yüzmeye gitti. Üç gün sonra Mustafa Çelik’te kulak ve boğaz ağrısı başladı. Bunun üzerine balıkçılık yapan 51 yaşındaki baba Ekrem Çelik, oğlunu Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdü.
**BİR GÜNDE ÜÇ HASTANE**
Baba Ekrem Çelik, "Oğlumun sadece boğazına baktılar. Koluna da bakıp antibiyotik verip bizi eve gönderiler. Bu ilaçları kullanmaya başladıkça oğlum daha da kötüye gitmeye başladı. O gün oğlumu tekrar acil servise götürdüm. Bir iğne vurdular geri gönderdiler. Yine aynı gün içinde 5 saat sonra yeniden acil servise geldik. Yine iğne vurdular bir tahlil yapmadan, geri döndürdüler. Bir günde 3 kez hastaneye geldik. Bir kan tahlili bile yapılmadı. Aradan bir gün geçti oğlum evde yatıyordu. Aniden fenalaştı ve yine acil servise getirdik. Oğlumu hastaneye baygın götürdüm, ilgilenmediler bile. Kan tahlilini bile zorla yaptırdım. Bir gün geçti oğlumu Onkoloji Bölümü'ne yatırdılar. Bu bölümde çocuğumun hafif yanık olan kolu gittikçe şişmeye ve siyahlaşmaya başladı. Doktorlara, 'Bu kolu tedavi edin’ dediysem de tedavi edilmedi. O servise bir doktor gelip çocuğum koluna bakmadı. Doktor akşam geldi. Ama geç kalınmıştı. Hiç bakmadılar. Ondan sonra çocuğumu 1.5 saat içinde yoğun bakıma aldılar. Ardından da Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesi’ne sevk edildik" dedi.
**17 GÜN YOĞUN BAKIMDA KALDI**
Oğlunun Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde 17 gün yoğun bakımda kaldığını anlatan acılı baba Ekrem Çelik, oğlunun ihmal nedeniyle hayatını kaybettiğini ileri sürdü. "Hastaneye ilk gittiğimiz günlerde kan tahlili yapılsaydı belki de enfeksiyon bu kadar ilerlemeyecekti" diyen Çelik, "Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden kesinlikle şikayetçiyim. Bir günde 3 kez beni geri döndürdüler. Gerekli tedaviler zamanında yapılsa belki çocuğum kurtulabilirdi. Benim çocuğum yandı başkalarının çocuğu ölmesin. Orada ilgilenen yok. Benim çocuğum Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin ihmali yüzünden öldü. Sağlık Bakanlığı’na gerekli şikayetleri yapacağız” diye konuştu.
**HASTANEDEN AÇIKLAMA**
Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Nurullah Bülbüller ise, yaptığı yazılı açıklamada hastanın 9 Eylül tarihinde kolundaki yanık nedeniyle oluşan yaraya pansuman yaptırmak amacıyla acil servise geldiğini belirtildi. Hastanın aynı gün gece saat 23:01 civarında genel durum bozukluğu, senkop ve kolundaki yanık nedeniyle acil servise başvurmuş, 11.09.2012 00:16’da acil serviste muayenesi tamamlanmış, yanık yarasına bağlı sepsis ve kan kanseri şüphesiyle (lökosit ve trombosit düşüklüğü) Hematoloji Kliniğine yatışı yapıldığı belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
''Hasta bu tarihten önce de bir kaç defa acil servise ve plastik cerrahi polikliniğe başvurmuş. Yapılan muayenede sol kol ön yüzünde 10 santimetre büyüklüğünde yanık lezyonu tespit edilmiş. Sepsis (yaygın ve tüm vücudu saran enfeksiyon) düşünülerek acilen geniş spektumlu antibiyotik tedavisi başlandı. Hastada hematolojik bir kan hastalığının olup olmadığını tespit etmek amacıyla kemik iliği alındı. Bu sırada hasta intaniye, ortopedi, plastik cerrahi ve kulak,burun,boğaz kliniklerinde kontrol edildi. İntaniye servisi yanık lezyonunun ciddi derecede enfekte olduğunu belirterek antibiyotik tedavisini düzenledi ve hastayı hastanede kaldığı sürece 2 kez kontrol etti."
Doç.Dr. Bülbüller, ortopedi servisinde hastanın her 12 saatte bir değerlendirildiğini ve yara yerinin enfekte, ölü dokuların uzaklaştırılması işlemi ile pansumanının yapıldığını açıklamada, "Kulak, burun,boğaz servisindeki muayenesinde de hastada sağ kulakta ve dış kulak yolu enfeksiyonu ile bademcik enfeksiyonu tespit edildi. Bütün bu işlemler sonucunda hastada yanık enfeksiyonuna bağlı ciddi sepsis olduğu kesinleşti. 12 Eylül tarihinde ise hastanın kan tablosundaki bozukluğa hematolojik bir neden yerine yanık yerindeki enfeksiyondan kaynaklanan sepsinin neden olduğunun belirlendi. Bu arada hastanın enfeksiyonunun kolda yayılım göstermeye başladı. Hastaya uygulanan antibiyotik tedavisi yeniden düzenlendi. Hasta oluşan bilinç bulanıklığının ardından yoğun bakıma alındı. Yoğun bakımda yer olmaması nedeniyle hasta Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi. Hasta hematoloji kliniğimizde yaklaşık 36 saat kalmıştır. Bu sırada gereken müdahale ve tetkikler yapılmıştır. Ancak başvuru anında enfeksiyonun oldukça ilerlediği görülmüştür. Tıp Fakültesi Hematoloji Kliniği de yapılan ek incelemeler sonucunda hematolojik bir hastalığa rastlanmadığını belirtmiştir” ifadelerini yer verdi.