İSTANBUL (AA) - Yıldız Teknopark’ta çalışmalarını sürdüren Türk girişimci Hazel Topçu, Tayland tatilinde aç kalınca gıdaların raf ömrünü 30 yıla çıkaran bir teknoloji çözümü geliştirdi. Gıdanın besin değerini bozmadan uzun süre korumayı başaran girişimci ve ekip arkadaşları, milyar dolarlık dünya kurutulmuş gıda (Freeze dry) pazarında pay alma mücadelesi verecek.
Haus Gıda Kurucusu Hazel Topçu, AA muhabirine inovatif çözümü ve şirketinin gelecek planları hakkında bilgi verdi.
Peynir, zeytin, muz, kavun ve bamya gibi besinleri hiçbir kimyasal işlem uygulamadan kurutup pakete koymayı başardıklarını anlatan Topçu, geliştirdikleri çözümü şöyle anlattı:
"Liyoflizasyon teknolojisini kullanıyoruz. Gıdaları önce şokluyoruz sonra içerisindeki suyu gıdanın yapısına zarar vermeden çekiyoruz. Gıdanın içerisinde hiç nem kalmadığı için bozulma da ortadan kalkmış oluyor. Gıda bu sayede yıllarca dayanabiliyor.
Bir muz düşünün. Kabuklarını soyup doğradıktan sonra şokluyoruz. İçerisinde bulunan suyu kapalı sistem geliştirdiğimiz cihazımız sayesinde hücre zarının etrafında bulunan porlar (delikler) sayesinde uçuruyoruz. Bu sayede şekli, rengi, besin değeri, kokusu ve tadı hiç değişmiyor. Tazesi ile aynı görüntüde fakat içerisinde hiç su kalmadığı için kıtır kıtır hale geliyor. Aslında tamamen fiziksel bir işlem. Kimyasal hiçbir şey uygulamıyoruz. Yediğiniz her şey tazesi ile tamamen aynı."
- Fikir Tayland'da aç kalınca geldi
Topçu, gıdaları kurutup paketleme fikrini Tayland tatilinde aç kaldığı zaman geliştirdiğini ifade ederek, ülkede soya sütü dışında sütün bulunmadığını söyledi.
Soya sütünü de çok lezzetsiz bulduğunu dile getiren Topçu, şunları kaydetti:
"Süt olmayınca haliyle peynir, yoğurt türevleri de yok. Üstüne bir de ekmek olmaması ile kahvaltı benim için tamamen kabus haline gelmeye başladı. Birkaç gün idare ediyorsunuz ama 10 günden sonra iş gerçekten zorlaşıyor. Yanımda peynir getirmem de imkansız. Getirsem de 40 derece sıcaklığa dayanması mümkün değil.
Arkadaşlarımla aramızda konuşuyorduk, 'Keşke bozulmayan peynir olsa, uzun süre dayansa, bir de hafif olsa' diye. Bu konuşma uzadı gitti ve bizim de aklımızda 'nasıl olur' soruları dönmeye başladı. Ve sonucunda şirket kuruldu. The Snack Haus markası altında artık 30 yıla kadar dayanan, kıtır kıtır ve çok hafif peynirler üretebiliyoruz."
- "Atıştırmalık sektörü için yeni yaklaşım sunuyoruz"
Topçu, dünyada yeni gelişen ve trend haline gelmeye başlayan Freeze dry sektöründe farklı kurutma çeşitleri olmasına rağmen gıdanın tüm yapısını koruyan, şeklinin, renginin, tadının, besin değerlerinin hiç değiştirmeden saklanabileceği başka hiçbir yöntemin bulunmadığını söyledi.
Kurutulmuş gıda sektöründe uzun soluklu bir aktör olmayı umduklarını belirten Topçu, şöyle konuştu:
"Ürünlerimiz şimdilik sadece Türkiye’de satılıyor. Global sağlıklı atıştırmalık pazarının her yıl yüzde 15 büyümeyle 2025’te 32 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor. Bizlere de yakın zamanda bir pay vereceğinden eminim.
Taze meyve, sebze ya da et/süt ürünü hiç fark etmez, biz bu gıdanın içerisindeki suyu alıyoruz ve ona 30 yıl raf ömrü sağlıyoruz. Ve bunu yaparken hiçbir kimyasal kullanmıyoruz. Tazesi ile tamamen aynı kıtır formda gıdalar elde ediyoruz. Ürünlerimizle Türkiye piyasasına yeni bir soluk getiriyoruz. Hem kuru gıda sektöründeki sorunları düzeltiyoruz, hem de atıştırmalık sektörü için yeni bir yaklaşım sunuyoruz. Aslında kuru meyve ve cips sektörünün arasında yeni bir kategori oluşturmaya çalışıyoruz."
"Ürünlerimizi müşterilerimize iki farklı yaklaşımla ulaştırıyoruz. Birinci markamız HAUS Freeze dry olarak müşteri bazlı ürün servisini yani müşterinin istediği özelliklere göre tamamen özel ve yeni ürünleri oluşturma imkanı veriyoruz." diyen Topçu, " Diğer markamız The Snack HAUS ise; perakende sektörü için belirlediğimiz ve tamamen Türkiye topraklarında yetiştirilmiş meyve, sebze ve süt ürünlerinden oluşuyor. Böylece Türkiye’deki çiftçilere ve hammadde üreticilerine destek vermemizin yanında hem şirketler için yeni gelir modeli oluşturuyoruz hem de nihai tüketicilerin rahatlıkta yiyebileceği sağlıklı atıştırmalıkları sağlıyoruz." ifadelerini kullandı.
- Hedef Orta Doğu ve Avrupa
Geliştirdikleri teknolojinin dünya gıda otoriteleri ile Türkiye sağlık ve gıda kurumları tarafından onaylı olduğunu ifade eden Hazel Topçu, ürünlerinin çeşidini artırarak, Orta Doğu ve Avrupa pazarı başta olmak üzere dünyaya ihracat yapmak istediklerini kaydetti.