UŞAK, (DHA)- UŞAK Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bir süre önce otopark yetersizliği nedeniyle eylem yapan 32 avukat hakkında otoparkın giriş çıkışlarını araçlarıyla kapattıkları gerekçesiyle, 'ulaşım araçlarını alıkoyma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından 10'ar yıl hapis istemiyle dava açtığı davanın duruşması görüldü. Savunma yapan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, sanıkların beraatini istedi.
Uşak Adliyesi otoparkında 14 Haziran 2016'da bir avukata ait otomobilin, iddiaya göre, Başsavcılık talimatıyla çektirilmesi üzerine başlayan tartışma yeni bir boyuta taşındı. Uşak Adliyesi otoparkında avukat Feride Evran'a ait otomobil, iddiaya göre, Başsavcılık talimatıyla çektirildi. Avukatlar, iki gün sonra 16 Haziran'da adliye girişinde otomobilleriyle eylem yaptı. Basın açıklaması yapan avukatlar, "Adliye bahçesinde boş bir şekilde hâkim, savcı otoparkı dururken, avukatlara ayrılan yer adliye çalışanları, resmi araçlar, engelli araçları, vatandaşlarımızla birlikte kontrolsüz biçimde kullanılmaya terk edilmiş ve yetersiz kalmıştır. Bu konu iyi niyetle diyalog içerisinde görüşmelerle çözülmeye çalışılmış, ancak iyi niyetimize yeterli samimi gayret gösterilmemiştir. Alternatif çözümler sunmamıza karşın olumlu yaklaşılmamıştır. Kısa bir süre önce bir meslektaşımızın aracı adliye bahçesinden Emniyet Genel Müdürlüğü'nün genelgesine aykırı olarak çekiciyle götürülmüştür. Bu durum mevzuata aykırı olduğu gibi avukatlık mesleğine karşı yapılmış onur kırıcı bir davranıştır. Kabul edebilmemiz mümkün değildir. Bu olayı gerekli yasal müracaat yollarıyla yargıya ve idari makamlara intikal ettireceğiz. Avukat arkadaşlarımızın yapacağı bununla sınırlı kalmayacak" diyerek, eylem yapmıştı.
Uşak Cumhuriyet Başsavcılığı, aralarında Uşak Baro Başkanı Avukat Gürcan Sağcan'ın da bulunduğu 32 avukat hakkında TCK'nın 223/1, 223/4, 109/1, 109/3-b, 43/2-1, 37 ve 53 maddelerince 10'ar yıl hapis istemiyle, Uşak 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açtı. Davanın ilk duruşmasına, TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, yönetim kurulu üyeleri ve baro başkanları da katıldı. TBB Başkanı Feyzioğlu, duruşmada savunma yaptı. Feyzioğlu, "Burada çok açık bir keyfi yönetim vardır. Bu keyfi idareye karşı meslektaşlarım hukuki protesto haklarını kullanmışlardır. Biz, avukatların uyarısını suç olarak gören bir iddianameyi tartışmak için buradayız. Dünyanın en huzurlu adliyelerinden birini yaşanmaz hale getiren bir uygulamayla karşı karşıyayız. Bu, Sayın Başsavcının, baronun şahsında avukatlara ve savunma mesleğine yönelik açık ve seçik düşmanlığıdır. Suçun unsurlarının oluşmadığı aşikârdır. Derhal beraat kararı verilmesini talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.
O gün cezaevi aracında bulunup da avukatlardan şikâyetçi olması istendiği öne sürülen tutuklu Ş.G. ise duruşmada, Başsavcının kendisini odasına çağırdığını, şikâyetçi olmak istemediğini söyleyince de azarlayarak odadan kovduğunu iddia etti. Ş.G., şikâyetçi olmadıklarını kaydetti.
Duruşma, baro başkanlarının savunmalarıyla sürdü. Duruşma arasında açıklama yapan TBB Başkanı Feyzioğlu, 50'nin üzerinde baronun başkanlarıyla Uşak'ta olduğunu, Uşak halkı ve 110 bin avukat adına bir büyük dayanışma sergilediklerini kaydetti. "Bugün burada Uşak halkı yargılanıyor" diyen Feyzioğlu, baronun tek isteğinin resmi araçların hâkim-savcı otoparkına alınması ve avukatlarla vatandaşların rahat etmesi olduğunu söyledi. Feyzioğlu, açıklamasında şöyle dedi:
"Uşak Başsavcısı bir adliyenin nasıl yönetilmemesi gerektiğinin tam bir örneğini sergilemiş ve bu kadar masumane bir talebi görmezden gelmiştir. Bunun üzerine baromuz bir basın açıklaması yapmıştır. Anayasamıza göre basın açıklamaları önceden izne tabi değildir. Ama Sayın Başsavcımız maalesef bunu da bilmemektedir çünkü Anayasa'yı okumayı unutmuştur. Topu topu 25 dakika süren bir haklı ve meşru protesto sebebiyle 3,5 saattir duruşma yapıyoruz, daha da yapacağız. Devletin bütün kaynakları, Emniyeti plakaları tespit etmek için vakit harcadı. O Emniyetin, Başsavcının emriyle arkadaki yasa dışı kenevir tarlasını tespit etmesi lazım. Avukatların peşine düşmek yerine adliyenin bitişiğindeki kenevir tarlasını tespit etmesi gereken Emniyet, teröristmiş gibi avukatların peşine düşürüldü. Ardından da 32 meslektaşımız hakkında akla zarar bir suçlama yapıldı."
Bu suçlamanın yapılabilmesi için bazı tutukluların şikâyetçi olduğunu belirten Feyzioğlu, "Hayat tecrübesi, bu tutukluların şikâyete yönelik bir telkinde kalıp kalmadıklarını bize sorgulatıyor ve bunun da peşine düşeceğiz" ifadelerini kullandı. Feyzioğlu, sözlerini şöyle sonlandırdı:
"Sayın Başsavcı, Uşak Adliyesi'ni yönetememektedir. Huzuru kaçırmıştır, güvenliği bozmuştur ve bir güç yarışına sokmuştur. Bizim bugün içerde yüce yargıdan beklediğimiz, Uşak halkının yargılandığı bu davada derhâl beraat kararı çıkmasıdır. Başsavcının müsebbibi olduğu bu ayıp yargı tarafından temizlenmelidir. Burada huzurun sağlanması için HSK'nın Başsavcının görev yerini değiştirmesi gerekir."
Daha sonra konuşan Uşak Barosu Başkanı Gürcan Sağcan ise "Birlik Başkanıma ve yurdun dört bir tarafından bize destek olmak için gelen baro başkanlarıma, yönetim kurulu üyelerine ve avukat arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Burada, bağımsız yargının unsuru olan savunmayı savunmaktadırlar. Keyfi bir yönetim vardır, bu yönetime bir an önce Adalet Bakanlığımızın son vermesini talep ediyoruz" diye konuştu.
FOTOĞRAFLI