TBB Yönetim Kurulu, yazılı bir açıklama yaparak, KCK operasyonu kapsamında değişik barolara mensup 50’ye yakın avukatın bürolarının aranmasının ve eş zamanlı olarak gözaltına alınmalarının takipçisi olacaklarını belirtti.
Avukatlık Kanunu’na göre avukatların yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı temsil ettiğinin belirtildiği açıklamada, kanunun 58. maddesinde yer alan ‘avukat yazıhaneleri ve konutları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet Savcısı denetiminde ve baro temsilcisinin katılımı ile aranabilir’ hükmüne atıfta bulunuldu. Açıklamada, ulusal düzeydeki normatif düzenlemelerin esas amacının, eşitlik ilkesinin ihlal edilmesi değil, savunma mesleğinin temsilcisi konumunda olan avukatların, silahların eşitliği ilkesi gereğince ceza muhakemesinin diğer üyeleri olan savcılar ve hâkimlerle eşit düzeye getirilmesi olduğu kaydedildi.
-GÖZALTILAR KANUNLARA AYKIRI-
Açıklamada, “Gerek ulusal hukukumuzda, gerekse taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelerde yer alan bu düzenlemeler karşısında, CMK’nın 250. maddesi ile görevli İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi’nden alınan karar uyarınca değişik Barolara mensup 50’ye yakın avukat meslektaşımızın bürolarının aranmış ve eş zamanlı olarak gözaltına alınmış olması hukuka, avukatlık mesleğine, avukatlık mesleğinin bağımsızlığına aykırı olduğu kadar, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşme hükümlerine ve Avukatlık Kanunu hükümlerine açıkça aykırıdır” denildi.
Avukatlık Kanunu’nun TBB’ye ‘baro mensuplarının genel menfaatlerini, bu bağlamda hak ve özgürlüklerini, mesleki onurlarını gereğince koruma’ görevi verdiğinin belirtildiği açıklamada, Birliğin sürecin takipçisi olacağı ifade edildi.
ANKA