Tbmm 24. Dönem 3. Yasama Yılı Açılış Töreni

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İslam dinine hakaret içerdiği için tepki toplayan sinema filmi ile ilgili olarak,...

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İslam dinine hakaret içerdiği için tepki toplayan sinema filmi ile ilgili olarak, “Yaşananları gölgelemek ve dönüşümü yolundan saptırmak için global çapta sinsi girişimler yapılmaktadır. Geçtiğimiz günlerde yaşanan ve etkisini şimdi bile hissettiren ‘film kışkırtması’ bu girişimlerin son örneğidir. Bu tarz provokasyonlar bundan sonra da olacaktır. İslam aleminin bu tuzağa düşmeden demokrasi ve kalkınma yolundaki çabalarını sürdürmesi gerekir” dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM’nin 24. Dönem 3. Yasama Yılı açılış töreninde bir konuşma yaptı. Konuşmasında Suriye başta olmak üzere Ortadoğu’daki gelişmeleri değerlendiren Gül, uzak ve yakın coğrafyalarda meydana gelen değişimlerin Türkiye için büyük fırsatlar doğurduğu gibi yeni sorunlara da kapı araladığını söyledi. Türkiye’nin bölgesinde istikrar ve güvenliğe önem veren, karşılıklı dayanışma ve çok yönlü işbirliği temelinde sorunları ortak çözümlerle ortadan kaldırmayı amaçlayan uzun vadeli stratejisini kararlıkla sürdürdüğünü belirten Gül, zaman içerisinde ortaya çıkan birçok engele rağmen bu politikalardan taviz verilmeyerek, samimiyeti bölge ülkelerine ve komşulara ispat edildiğini söyledi. Türkiye’nin komşularıyla ilişkilerinin bugünlerde yeni gelişmelerle sınandığını belirten Gül, “İki yıl kadar önce tamamen bizim dışımızda gelişen olaylar sonunda tek parti rejimleriyle yönetilen otoriter Arap ülkelerinin halkları, özgürlük, adalet ve daha iyi ekonomik şartlar için hareketlenip korku duvarlarını yıktılar” dedi.

Reklam
Reklam

TARTIŞMALI FİLME TEPKİ

Arap dünyasındaki bu köklü dönüşüm hareketinin tamamen yerli olan bir hak, hukuk ve onur mücadelesi olduğunu ifade eden Gül, “Soğuk Savaş dönemi çoktan bitti. Ancak, Ortadoğu’da bugün bile Soğuk Savaş mantalitesi ve yöntemleriyle stratejik ve taktik hamleler sürdürülüyor. Bu nedenle her zamankinden daha dikkatli ve ihtiyatlı olmakta yarar bulunuyor” diye konuştu.

Ortadoğu’da halk hareketleri başladığında normalde bütün dünyaya demokrasi dersi veren bazı ülkelerin tereddütler yaşadığını kaydeden Gül, “Bugün de yaşananları gölgelemek ve dönüşümü yolundan saptırmak için global çapta sinsi girişimler yapılmaktadır. Geçtiğimiz günlerde yaşanan ve etkisini şimdi bile hissettiren ‘film kışkırtması’ bu girişimlerin son örneğidir. Bu tarz provokasyonlar bundan sonra da olacaktır. İslam aleminin bu tuzağa düşmeden demokrasi ve kalkınma yolundaki çabalarını sürdürmesi gerekir” şeklinde konuştu.

“SURİYE’NİN KENDİ KENDİSİNİ TÜKETMESİNİ İSTEMEYİZ”

Suriye’de her gün yüzlerce insanın canını alan kanlı bir iç savaş sürdüğünü belirten Gül, “Bir ülke kendisini tüketir mi? İşte bugün Suriye kendisini tüketiyor. Biz Suriye’nin kendi kendisini tüketmesini istemeyiz. Tercihimiz, halkı mutlu olan güçlü bir Suriye’dir” dedi.

Reklam
Reklam

Türkiye’nin Suriye’nin de aralarında bulunduğu komşularıyla ilgili politikasının belli olduğunu belirten Gül, bütün uluslararası topluma çağrıda bulundu. Gül, şunları söyledi:

“Suriye’de akan kanın durması hepimizin ortak sorumluluğudur. Yakın tarih uluslararası camianın üzerine düşeni yapmadığı durumlarda, bu tür olayların nasıl daha büyük kıyımlara dönüştüğünü göstermektedir. Bu itibarla olaylara Soğuk Savaş mantalitesi ve kısır çıkarlar gözlüğüyle bakmamalı, insani sorumluluklarımızı dikkate alan, hak ve adaleti gözeten, cesur ve kararlı bir tutum sergilenmelidir. Yine de dikkatli olmakta yarar var. Dış politikayı ilgilendiren meselelerde dostlar ile düşmanlar çoğu kez karışır; intikam duyguları devreye girer; kıskançlıklar depreşir. Bu nedenle takip ettiğimiz politikanın yan etkilerini dikkatle izlemeli ve her bölge ülkesinin tehdit algılamasını anlamaya çalışmalıyız.”

“FİLİSTİN DAVASINA SADAKAT, YENİ SURİYE’NİN MEŞRUİYETİNİN EN ÖNEMLİ KAYNAKLARINDAN BİRİ OLACAK”

Suriye’de ortalık durulunca ülkeyi yönetecek kadrolar ile ortaya çıkacak düzenin tüm Suriye halkını temsil etmesi, aşırılıklardan kaçınması ve intikamcı duygularla hareket etmemesinin en büyük arzuları olduğunu belirten Gül, “Yeni Suriye’nin kendi halkıyla ve komşularıyla barışık bir şekilde toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini koruması en temel önceliğimizdir. Öte yandan, Filistin davasına sadakat ve desteğin kesintisiz sürdürülmesi, yeni Suriye’nin meşruiyetinin en önemli kaynaklarından biri olacaktır. Şüphesiz bütün bu gelişmeler uzun güney sınırımızda bizim için yeni ve ciddi güvenlik sorunları ortaya çıkartmıştır. Büyük göç kitlesi ve ortaya çıkan kaos ortamını fırsat bilen terör örgütünün bu durumdan faydalanma çabaları terör saldırılarını tırmandırmaktadır” dedi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: