muhalefet dengesi üzerine oturur. İktidar vardır, icraatını ortaya koyar, muhalefet eleştirilerini gündeme getirir, iktidara alternatif oluşturur” dedi. Meclis Başkanı Çiçek, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu’nda (USAK) düzenlenen ‘Türkiye Uzlaşma Kültürü ve Anayasa Yapım Süreci' konulu konferansa katıldı. Çiçek, 1982 Anayasası’nın çıkarıldığı tarihten itibaren itirazlarla karşılaştığını belirterek, bir partinin Anayasa’ya ciddi eleştirilerinin olduğunu söyledi. Anayasa'nın 17 defa değişikliğe uğradığını ifade eden Çiçek, yönetim açısından, halkın özgürlükleri açısından ihtiyacı karşılamadığın kaydetti. Anayasa’nın vatandaşın taleplerini karşılamadığını, toplumun gelişimiyle demode olduğunu belirten Çiçek, "Her 13 ayda bir ülke olarak, hükümet olarak Anayasa sorunuyla karşı karşıya kalıyoruz” ifadelerini kullandı.
1982 Anayasası sebebiyle Türkiye'nin hukuki istikrarının bozulduğunu söyleyen Çiçek, “En temel yasa. Devletin işleyişi ile ilgili, kuvvetler ayrılığı ile ilgili, temel hak ve özgürlük açısından baktığımızda 30 yılda 19 defa değişiklik ihtiyacı çıkmış, 17 defa değiştirilmişse, en temel yasada 12-13 ayda bir tamirat yapmışız. Bunun anlamı Anayasa Türkiye’deki hukuki istikrarı da bozmuştur” şeklinde konuştu.
Çiçek, Türkiye’nin Avrupa Birliği hedeflerine de değinerek, “Kamuoyu desteği azalmış olmasına rağmen devlet olarak ve hükümet olarak da AB hedefi önümüzde dürüyor. Ama bu politikadan Türkiye vazgeçmedi. Eğer gerçekten Türkiye'nin AB hedefi olacak ve bunu gerçekleştirecekse, geriye dönük olarak birçok yasal düzenleme yaptık. Anayasa Avrupa Birliği müktesebatına uymuyor. Binanın temeli bu yükü taşıyacak noktada değil” diye konuştu.
2014 yılında Türkiye demokrasisinin yeni bir kulvara gireceğini ifade eden Çiçek, “Demokrasi dediğimiz şey, hükümet- muhalefet dengesi üzerine oturur. İktidar vardır, icraatını ortaya koyar, muhalefet eleştirilerini gündeme getirir, iktidara alternatif oluşturur. Vatandaş, iktidarın, muhalefetin arasında tartışma yapar. Halbuki 2014 Ağustosundan sonra Cumhurbaşkanı’nı halka seçtireceği için, çok farklı bir noktaya Türkiye gidiyor. Anayasa Mahkemesi’nin Meclisin 367 kuralını gasp etmesinden kaynaklanıyor. Anayasa Mahkemesi siyasi karar vermiştir” dedi.
2014’te Cumhurbaşkanı’nın mı yoksa hükümetin politikalarının mı doğru olacağı yönünde soruların ortaya çıkacağını belirten Çiçek, “Bu Anayasa’nın tabi sonucudur. İcra organı kendi içinde iki ayrı güç merkezi temayüz edecek. Cumhurbaşkanı’nı hak seçeceği için Cumhurbaşkanları doğru olanı yaptığı kadar, politik olanı da yapacaktır. Kamuoyunun beklentilerine uygun olarak hükümetle ciddi olarak sıkıntılar içine girecektir” dedi.
Sitemin yürümesinin Başbakanların tahammülüne, başarısına bağlı olduğunu belirten Çiçek, geçimsizlikler için Anayasa’yı işaret etti. Çiçek, bütün partilerin seçim vaatlerinde Anayasa değişikliği ile ilgili konuların bulunduğunu kaydederek, "Anayasa meselesi Türkiye'nin dış itibarı için de önemlidir. Bizi ziyaret eden yabancı devlet görevlilerinin en çok merak ettiği konu Anayasa’dır. Yeni bir anayasa yapamadığımız taktirde Türkiye’nin karizması biraz çizilmiş olacaktır” dedi.
Meclis’te yüzde 95 temsil olduğunu belirten Çiçek, “Meclis’te uygun bir ortam var. Her meselenin konuşulacağı, tartışılacağı, çözüm bulunacağı yer Meclistir. 24. dönem, Türkiye’nin en temel sorununu çözememiş olacak. Darbe yapan 5 general kadar olamayacağız. Halk neticeden gider, vatandaş ‘yaptınız mı yapamadınız mı’dan gider. Siyaset Kurumunun itibarı, Parlamento’nun itibarı içinde çok ciddi kayıp olur” ifadelerini kullandı.
Tutuklu vekillerin durumuna da değinen Çiçek, Anayasa’nın 83. ve 14. maddeleri durduğu sürece milletvekili seçilen kişilerin bile tahliye edilemeyeceğini söyledi. Anayasa ile ilgili olarak 45 maddenin yazımının tamamlandığını belirten Çiçek, “Taslak yazımının kısmındayız. Geriye kalan maddelerde uzlaşma yok. Konuşulmadık konu kalmadı. Her madde en azından bir kere müzakere edildi. Güneş de batmak üzere. Ben iyi bir çalışma yapılırsa 5-6 konu dışındaki konularda taslak metin çıkabileceğine inanıyorum” diye konuştu.
Bireyin daha güçlü olduğu bir parti yönetimi ve parti içi demokrasinin Anayasa’da yer alıp almayacağı konusunda Çiçek, “Bu konuda bir düzenleme yapmaya ihtiyaç var. Bunların bir kısmı Anayasa değişikliği olmadan da yapılabilir. Siyaset kültürünün oluşmasında Parlamento bakımında en önemli uygulamalardan bir tanesi, partilerin yaptıkları grup toplantılarıdır. Maalesef son 15-20 seneden beri Türkiye’de Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında grup toplantısı yapılmıyor. Yapılan şey, çok katılımlı basın toplantısıdır. Siyasetteki gerginliklerin önemli sebeplerinden bir tanesi bu. Siyasi parti iç yönetmeliklerine de grup toplantıları aykırıdır. Salı günü Meclis siyasi partilerin küçük mitinglerine sahne oluyor. Grup toplantılarına milletvekilleri katılacak” dedi.
Demokrasilerin kalitesinin yükselmesi için özelleştirmelerin bir an önce bitirilmesinin altını çizen Çiçek, “Demokrasi kalite ile birlikte gelecek“ şeklinde konuştu.
Çiçek, Anayasa yazımında Başkanlık sisteminin gelip gelmeyeceği konusunda, Başkanlık sisteminin doğrudan etkileyeceği kısmın yürütme ile ilgili ve yasama organının denetimi ile ilgili kısım olduğunu hatırlattı. Çiçek, “Başkanlık sistemini kabul ediyorsanız, gensoru olmaz. Başkanlık sisteminde halkın seçtiği Cumhurbaşkanı’na siz Meclis’te gensoruyla düşüremezsiniz. O Parlamenter sistemin vasıtasıdır. Yasama organının bile Başkanlık sisteminde kürsü sorumsuzluğu. Amerikan, Fransa senatosunda da var. Anayasa ortak hükümleri yazılsa, Başkanlık ile ilgili kısım kalıyor. Sayın Başbakan parti adına yapılan açıklamalarda ‘Biz bunu baştan gözden geçirebiliriz’ dedi. Bu önemli bir açılımdı. Ortak hükümleri bitirebilsek, iyi bir çalışmayla 15 günde formülasyonu yazabiliriz” dedi.
Anayasa için yüz bin farklı yerden görüşlerini istediklerini söyleyen Çiçek, “Üniversiteler sınıfta kaldı. Üniversiteler Senatolarda çalışarak değil, bir hocanın çalışmasıyla üniversiteden görüş gelmiş oluyor. Bizim demokrasimizin hukuk altyapısında eksiklere rağmen, belli alt yapılar var. Bizim demokrasimizde kültür yok. Demokrasi kültürü olmadığı içindir ki, buradan doğan eksikle bir de ahlak boyutu da sıkıntılıdır. Bu ikisinin yokluğundan, boşluğundan doğan açığı kanun çıkararak gidermeye çalışıyoruz. Meclis kanun fabrikasına döndü. Sivil toplumun kendisi sorunlu” şeklinde konuştu.
Vatandaşta ise uzlaşma kültürünün olduğunu ifade eden Çiçek, “Meclis olarak iyi örnekler vermiyoruz” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz