BURDUR, (DHA) - Çiçek, “Geleceğimizi daha sağlıklı temeller üzerine oturtabilmek, sahip olduğumuz değerlerin, imkanların, devletin, milletin kıymetini bilmek bakımından çektiğimiz acılar son olsun, gerekli dersleri çıkaralım" dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Cemil Çiçek, 12 Mart İstiklal Marşı'nın Kabulü ve Mehmet Aktif Ersoy'u Anma Günü etkinlikleri kapsamında İstiklal Marşı'nın şairinin adını taşıyan Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nin, TRT'nin 50'nci kuruluş yıl dönümü dolayısıyla düzenlediği programa katıldı.
Meclis Başkanı Çiçek, üniversite konferans salonunda düzenlenen tören öncesi Burdur Valisi Nurettin Yılmaz'ı makamında ziyaret etti. Valilikteki kısa ziyaretin ardından salona geçen Cemil Çiçek'e, burada TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin de eşlik etti.
Cemil Çiçek, konuşması öncesinde Mehmet Akif Üniversitesi senatosunca kendisine verilen fahri doktora unvanı aldı ve Rektör Prof. Dr. Mustafa Saatçı'nın elinden binişini giydi. Meclis Başkanı Çiçek, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nden aldığı fahri doktora unvanının kendisi için ayrı bir onur olduğunu söyledi, “Bunun da İstiklal Marşı'nın kabul gününe denk gelmesi çocuklarıma bırakacağım önemli bir mirastır" dedi.
TBMM Başkanı Çiçek 12 Mart İstiklal Marşı'nın Kabulü ve Mehmet Aktif Ersoy'u Anma Günü dolayısıyla yaptığı konuşmada hukukun uzun bir süredir ikinci planda olduğunu söyledi. Çiçek, şunları kaydetti:
“Hukuku ikinci plana ittik varsa yoksa siyaset. Konuşmalarımız siyaset, esprilerimiz siyaset, arzu etmiyoruz ama hareketlerimiz bile siyasi içerikli olmaya başladı. Siyasetten gına getirdiğimiz bir ortamda hukuku hatırlamak, hukukun üstünlüğünü hatırlamak, kirli havayı dağıtmak ve temiz havaya kavuşmak bakımından önemlidir."
Çözümü hukuk içinde aramanın önemli olduğunu kaydeden ve bir ülkenin hukuku ne kadar üstün tutarsa, iş ve işlemleri ne kadar hukuka uygun yaparsa en büyük iyiliği kendisine yapmış olacağının altını çizen Cemil Çiçek, “Sıkıntılı anlarda hukuk hatırlamak, çözümü hukuk içerisinde aramak ve siyasi söylemlerimizi de hukuk temelli yapmak siyaseti de daha anlaşılabilir, kabul edilebilir ve faziletli bir iş haline getirebilecektir" diye konuştu.
İstiklal Marşı'nın kabulünün üzerinden geçen onlarca yıl içinde elde edinilen kazanımların hiçbirisinin kolay olmadığını, büyük bedeller ödendiğini dile getiren TBMM Başkanı Çiçek, konuşmasına şöyle devam etti:
“Cumhuriyetle beraber toplum ve millet olarak savaşa girmedik, savaşlarda insanlarımızı şehit vermedik. Ama terör olaylarında, toplumsal olaylarda hepimizin yüreklerini yakan evlatlarımızı verdik, vermeye de devam ediyoruz. En son dün hayatını kaybeden Berkin kardeşimiz, evladımız gibi. Kendisini saygıyla, rahmetle anıyoruz. Bütün bu acılar, bütün sıkıntılar hepimize ders olmalı. Geriye yara kaşımak için bakmıyoruz. Geleceğimizi daha sağlıklı temeller üzerine oturtabilmek, sahip olduğumuz değerlerin, imkanların, devletin, milletin kıymetini bilmek bakımından çektiğimiz acılar son olsun, gerekli dersleri çıkaralım. Medeniyet yarışında daha üst sıralara nasıl geliriz kavgasını mücadelesini verelim. Kan dökmeden, kin kusmadan yeni acılar ilave etmeden."
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, konuşmasında İstiklal Marşı'nın kabulü 12 Mart'ın aynı zamanda vicdan muhasebesi fırsatı olarak değerlendirilmesi gerektiğini dile getirdi. İstiklal Marşı'nın toplumsal mutabakat metni olduğunu belirten Çiçek, “Hepimizin ortak paydasıdır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının en başta mutabık kaldığı, ortak payda olarak kabul ettiği husus İstiklal Marşı'dır. Her bir ferdinin ortak değerlerinin özetidir ve bir manifestodur" dedi.
Çiçek, "Bize düşen Mehmet Akif'in emanetini bu milletin kalbinde yaşatmaktır. Bizler millet olarak ortak değerlerimizi tanımlayan bu bağımsızlık manifestosunu kalbimizde yaşattığımız sürece Akif'e hakkını teslim etmiş olacağız. Bu bağı koparmadığı sürece bu aziz millet tekrar bir İstiklal Marşı yazmak zorunda kalmayacaktır" diye konuştu.