TBMM Başkanı Çiçek: Türkçemizin Bozukluğu Anayasamızda Bile Ortada

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Cemil Çiçek, Türkiye kadar gelişmiş olup da dilini bu...

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Cemil Çiçek, Türkiye kadar gelişmiş olup da dilini bu kadar kötü kullanan başka bir millet daha olmadığını söyledi. Çiçek, "Dilimizi kullanamadığımızı hukuk alanında bile görülüyor. Hukuk kitaplarımızda, anayasamızda bile Türkçemizin bozukluğu ortada." dedi.

TBMM Başkanı Başkanı Cemil Çiçek, Konya Mevlana Üniversitesi’nin yeni akademik yıl açılış törenine katıldı. Çiçek’e üniversite tarafından fahri doktora unvanı verildi.

Akademik yıl açılışında bir konuşma yapan Meclis Başkanı Cemil Çiçek, cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllarda tek bir üniversite varken şimdi her ilde bir üniversitenin bulunduğunu söyledi. Çiçek,"Türkiye’de eğitim öğretim çağında olan öğrenci sayısı 20 milyon. O yüzden Türkiyemize, bu büyük milletimize bu olanaklar artarak sağlanmaya devam etmeli. Türkiye ülkeler arası sıralamada en başlarda yer alacaksa, ilk 10 ülke arasında yer alacaksa bu eğitim öğretim kalitesine bağlı. Biz de bu sorumluluğu ne kadar yerine getirirsek bu başarıyı o kadar yakalarız. Hayırsever vatandaşlarımızın bu sorumluluğa verdiği değer sonucu vakıf üniversiteleri kuruluyor. Bunların en başında da Mevlana Üniversitesi geliyor. Biz de bu vakıf üniversitelerimize devletin imkanları sonucunda elimizden gelen yardımı yapmaya çalışıyoruz. Ama tabi hayırsever vatandaşlarımızın ortaya koyduğu imkanlar olmasa bu üniversitelerimizin kalkınması imkansız. Bu üniversite aynı zamanda Hz. Mevlana’nın adını taşıyor. Hz. Mevlana’nın sıfatı altında okumak bile, büyük bir saygınlık. Buranın öğrencileri saygısıyla, sevgisiyle, başarısıyla kendilerini yetiştirerek bu Hz. Mevlana saygınlığını kazanmalıdır.” dedi.

Reklam
Reklam

ÜNİVERSİTELER ÇÖZÜMÜN PARÇASI OLMALI

Cumhuriyetin kurulmasının üzerinden 89 yıl geçtiğine dikkati çeken Çiçek, üniversitelerin milletin kalkınmasına çok büyük katkılar sağladığını belirterek şunları söyledi: "Ama üniversitelerimiz bu katkılarının yanında zaman zaman çözümün parçası olmak yerine sorunun merkezi de olmuşlardır. Darbe dönemlerinde bunu yaşayıp gördük. Milletimizin birlik, beraberliğe en fazla ihtiyacı olduğu anlarda yangına körükle gittiler. Bizim üniversitelerimizden beklediğimiz ise demokrasiden yana olmaları. Demokrasiden yana saf tutmaları. Üniversitelerimizin yetiştirdiği öğrenciler toplumun içinde yer almalı. Bu noktada da üniversitelerimizin tutumu parlak değil. Milletin kan grubuyla, üniversitelerimizin kan grubunun uyuşması gerekirken tam tersi bir politikalar uygulandı. Çatışma kültürünün bugün hala devam etmesinde üniversitelerimizin payı büyük. Düşünce olarak ise bu toplumda okuyan öğrencilerimizi, üniversitelerimizin çok iyi yetiştirmesi gerekiyor. Üniversitelerimizin hayatla irtibatlı olması şart.”

Reklam
Reklam

ÖĞRENCİLERE İSTİHDAM SAĞLAYACAK ŞEKİLDE EĞİTİM VERİLMELİ

Üniversitelerin öğrencilere istihdam sağlayacak şekilde eğitim vermesi gerektiğini belirten Çiçek konuşmasını şöyle sürdürdü: "Şu an bakıyoruz, Konya sanayisi gelişiyor, büyüyor çalıştırmak için donanımlı eleman bulamıyor. Üniversitelerimizden mezun olan öğrencilerimiz ise işsizlikten yakınıyor. Bunun nedeni de verilen bilgilerin yeterli düzeyde olmaması. Üniversitelerimiz istihdama yönelik eğitim yapmak mecburiyetinde. Her ilimizde artık bir üniversite var, bu üniversitelerimiz toplum sorunlarıyla ilgilenmek zorunda.

DİLİMİZİ KÖTÜ KULLANIYORUZ

'Türkiye kadar gelişmiş olup da dilini bu kadar kötü kullanan bir millet daha var mı bilmiyorum' diye Çiçek; “Biz dünyaya Türkçeyi öğretmeye çalışıyoruz. Ama kendi içimizde kullanamıyoruz. Oysaki her kelimemizin arkasında koskoca bir tarih yatar. Dilimiz anamızın ak sütüdür. Dilimiz bizim namusumuzdur. Bunu namus olarak kabul etmediğimiz takdirde geriye doğru gitmemiz kaçınılmazdır. Dilimizi kullanamadığımızı hukuk alanında bile görüyoruz. Tahribat sonucu hukuk kitaplarımızda, anayasamızda bile Türkçemizin bozukluğu ortada. Bizim çocuklarımız branş bilgisini yurt dışında da öğrenebilirler. Üniversitelerimiz bizim kültürümüzün geleceğe aktarıldığı, kuşaktan kuşağa aktarıldığı köprü görevi görmek zorundar. Bizim çocuklarımız batının yazarlarını bilmelidir ama benim insanım bunları bilirken Farabi’yi, Çankaya'daki bir sokak ismi olarak bilirse bunun vebali kimin?” şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: