Tbmm Başkanı Çiçek’ten, 'anayasa’nın İlk Üç Maddesinin Değiştirilmesi' Yorumu

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Anayasanın ilk üç maddesinin değiştirilmesi tartışmalarıyla ilgili, ilk üç maddeye özü itibariyle kimsenin bir itirazı olduğunu zannetmediğini belirterek, “Değiştirmekten kasıt, ilkenin ve bu metinlerin korumaya çalıştığı değerlerin değişmesi değil, olsa olsa Türkçe kullanımı bakımından bir sıkıntı varsa onlar olabilir diye düşünüyorum” dedi.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla TBMM içerisinde bulunan Sağlık Merkezi’ni ziyaret etti. Çiçek, buradan ayrılışında gazetecilerin, AK Parti’nin Anayasa’nın ilk üç maddesinin değiştirilmesi yönünde bir teklif vereceğine ilişkin haberlerle ilgili sorularını cevaplandırdı. Prensip itibariyle önüne somut bir öneri gelmeden değerlendirme yapmak istemediğini söyleyen Çiçek, şunları kaydetti:

“Anayasa’nın ilk üç maddesinde yazılı hususlar, özü itibariyle, kavram ve ilke itibariyle hepimizin benimsediği değerlerdir, ilkelerdir ve cumhuriyetin kazanımlarıdır. Dolayısıyla hepimizin kazanımlarıdır, bunda hiç tereddüt yok. Ancak ilk üç maddenin yazılış şekli itibariyle birçok anayasa hukukçularının itirazları vardır; ilkeye ve özüne değil, düzenleniş tarzına itirazları vardır. Nitekim yazılmış olan bir kısım anayasa taslaklarında da özünü koruyarak, ilkeleri koruyarak düzenlemeler yapılmıştır.

Burada dikkat edilmesi gereken bu ilkelerin kendisi ve özüdür. Buna hepimiz dikkat ediyoruz, dikkat ederiz. Gelen teklifleri de ben şahsen bu açıdan değerlendirmeye çalışırım, ama şu an itibariyle bize gelmiş bir teklif yok. Ben meseleye geçmişte de böyle baktım, bugün de bu şekilde ifade ediyorum.”

Bir gazetecinin, “Yani değiştirilmesi teklif edilebilir mi diyorsunuz?’ sorusuna ise Çiçek, şu karşılığı verdi:

“Değişiklikten ne anladığınıza bağlı. İlkeyi değiştirmekle, kompozisyonunun değiştirmek birbirinden farklı şeyler, ifade aksaklıklarını değiştirmek farklı şeyler. Maalesef bugünkü anayasanın dili çok kötü bir Türkçeyle kaleme alınmıştır. Halbuki tüm dünya anayasalarında o ülkenin dilinin en güzel örneği anayasalardır. Ama bizim anayasamızın ne kadar kötü bir Türkçeyle yazıldığını yemin metninden görürüz. 550 milletvekilinden yarımız bunu okurken zorlanırız. Onun için ilk üç maddenin özü itibariyle kimsenin bir itirazı olduğunu zannetmiyorum, bugüne kadar da böyle bir konu olmadı. Onun için değiştirmekten kasıt, ilkenin ve bu metinlerin korumaya çalıştığı değerlerin değişmesi değil, olsa olsa Türkçe kullanımı bakımından bir sıkıntı varsa onlar olabilir diye düşünüyorum. Ama şu ana kadar bize gelmiş bir teklif yok.”

TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla ziyaret ettiği Sağlık Merkezinde beyaz önlük giydirilmek istendi. Gömleği kabul eden ancak giymeyen Çiçek, 2Bu önlüğü giymek herkesin hakkı da değil, haddi de değil. Kabul edeyim ama giymeyim. Çok büyük sorumluluk olur” dedi.

Çiçek, ziyaretin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, “Bizim doktorlarımız milletimizin de iftihar kaynağıdır. Ünleri, şöhretleri, bilgileri, becerileri, kabiliyetleri sınırlarımızın da çok ötesindedir. Gelişmiş bir çok Batı ülkesinde Türk doktorlarının yapmış olduğu başarılı çalışmalar hepimize iftihar kaynağıdır, bunlarla gurur duyuyoruz” dedi.

“TÜRKİYE SAĞLIK ALANINDA MARKA ÜLKE HALİNE GELME YOLUNDADIR”

Çiçek doktorlar ve hizmetleriyle ilgili olarak konuşmasını şöyle sürdürdü:

“İnanıyorum ki Türkiye sağlık alanında bugüne kadar yaptığı hizmetleri yeni bir anlayışla daha ileri bir noktaya götürmenin çabası içerisindedir. Ve TBMM olarak da gelen bu tasarıları, hükümetin getirdiği bu teklifleri en iyi şekilde değerlendirmeye ve milletimizin sağlık alanındaki hizmet kalitesini, ihtiyaç duyduğu hizmet kalitesini artırmaya çalışıyoruz. Ve inanıyoruz ki, sağlık çalışanlarımızın bilgileri, becerileri, kabiliyetleri ve şöhretleri ile Türkiye sağlık alanında marka ülke haline gelme yolundadır.

Çevremizdeki birçok ülkeden, yabancı ülkelerden de artık buradan sağlık hizmeti almaya gelen bir çok insan var, bir çok yabancı var. Sağlık turizmi Türkiye’nin giderek önem kazanan bir faaliyet alanı haline geliyor. Bütün bu hizmetlerin özünde de sağlık çalışanları var. Böylesine bir anlamlı günde çalışanlarımızın, doktorlarımızın bu yöndeki çabalarını, gayretlerini takdir etmek gerekiyor. Bu duygularla, bu düşüncelerle ben bu bayramı tekrar kutluyorum, yaptıkları hizmetlerden dolayı hem şahsım hem de milletim adına teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum. Bayramlarını tebrik ediyorum.”