ANKARA (ANKA) - TBMM Başkanı Köksal Toptan, DTP Genel Başkanı Türk'ün Grup toplantısında yaptığı Kürtçe konuşmayla ilgili olarak, "Umarım bir daha olmaz. DTP'li arkadaşların geçen 1.5 yıl içindeki parlamento çalışmalarından şikayetçi olmadım bugüne kadar ama dünkünden şikayetçiyim" dedi.
Toptan, Meclis'te yeni göreve atanan 93. Dönem kaymakamları kabulünden önce gazetecilerin sorularını yanıtladı. Toptan, bundan sonraki toplantılarda da Kürtçe konuşmanın sürdürülmesi durumunu değerlendirirken, "Kendi İçtüzüğümüze göre, savcılara tanınan yetkiler veya mahkemelere verilen yetkiler var. O ayrı bir süreçtir. Savcılar, bu işle ilgili soruşturma yapar yapmaz, dava açar açmaz. Bu başka bir şey ama bizim yapabileceğimiz burada, Anayasa'nın ve yasaların vermiş olduğu emir doğrultusunda hareket etmektir. Dün biz bunu yaptık. Böyle bir şey olursa yine aynı şeyi yaparız" dedi.
Toptan, Anayasa ve Siyasi Partiler Kanununa göre, Türkçe'den başka bir dil kullanıldığı gerekçesiyle Meclis TV'nin yayınını kestiklerini hatırlatarak, "Bundan sonra böyle bir şey olursa yine yayını keseriz. Çünkü, Anayasanın, yasaların bize vermiş olduğu emir budur" diye konuştu. Toptan, Mecliste Kürtçe konuşanlara ilişkin cezai bir yaptırımın söz konusu olup olmayacağına ilişkin soruya da "Bu bizim işimiz değildir. Bu, bizim dışımızdaki makamların işidir. Ben, burada mahkeme değilim ki cezai yaptırım uygulayayım. Böyle bir yetkim yok. Ben, yapabileceğimi yaparım, yapabileceğimiz sözünü kesmekti" yanıtını verdi.
Toptan şöyle dedi:
"Kendi İçtüzüğümüze göre, savcılara tanınan yetkiler veya mahkemelere verilen yetkiler var. O ayrı bir süreçtir. Savcılar, bu işle ilgili soruşturma yapar yapmaz, dava açar açmaz. Bu başka bir şey ama bizim yapabileceğimiz burada, Anayasanın ve yasaların vermiş olduğu emir doğrultusunda hareket etmektir. Dün biz bunu yaptık. Böyle bir şey olursa yine aynı şeyi yaparız. Çünkü, bu tür konuları siyasette kullanmamak lazım. Siyasette kullanılabilecek çok şey var Türkiye'de. Türkiye, zaten siyasette tartışacak konu bulmakta hiç zorluk çekmiyor. Bu gibi hassas konuları siyasetin gündemi haline getirmek, hiç kimseye yarar sağlamaz. Bunu yapmak isteyen arkadaşlara da yarar sağlamaz. Önemli olan, seçimlerin huzur içerisinde geçmesidir."